8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Gezegen Yayınları Sayfa 47
“8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Sayfa 47 Gezegen Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Gezegen Yayınları Sayfa 47
Sadakaların içinde en çok bilineni ise “fıtır sadakası”dır. Fıtır sadakasına halk arasında “fitre” de denir. Dinen zengin sayılan bir Müslüman’ın fitre vermesi vaciptir. Fitre, zekât gibi yılda bir kez verilir. Fitre verilirken niyet edilir. Miktarı bir kişinin günlük gıda gereksinimi kadardır.(41) Bu miktar ülkemizde her yıl Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenir ve duyurulur. İsteyenler bu miktarın üstünde de fitre verebilirler. Fitre vermeye en yakınımızdaki ihtiyaç sahiplerinden başlanır. Fitre, en küçük çocuklar dâhil, evde yaşayan herkes için ayrı ayrı verilir. Çocukların fitrelerini anne ve babaları verirler. Fitre, ramazan ayında verilir.
SADAKA TAŞLARI
İslam dini, hâli vakti yerinde olanların, fakirlere sağ elin verdiğinden sol elin haberi olmayacak şekilde yardım etmelerini emreder. Yardımların gizlice verilmesi, yardım alanların rencide edilmemesi açısından son derece önemlidir. İşte eskiden en göze batmayan yardım şekillerinden biri, “sadaka taşları” kullanılarak yapılanlardı. Sadaka taşlarının üst kısımlarının ortasına çanağa benzer bir oyuk açılır, gizlice sadaka vermek isteyenler parayı buraya bırakırlardı. Taşların yanında, tepelerine rahatça ulaşılabilmesi için birkaç basamak konurdu.
Hâli vakti yerinde olan insanlar, semtin fakir insanları için gönüllerinden koptuğu kadarıyla bu taşların üzerine para bırakırlardı. Semtin fakirleri de ihtiyaçları kadar parayı burada birikenden alırlar, geri kalanı diğer ihtiyacı olan fakirler için bırakırlardı. İhtiyacı olmasına rağmen dilenmekten çekinen veya derdini kimselere açamayan fakirler açısından sadaka taşları hayati ihtiyaçlarını karşıladıkları bir bereket kaynağıydı. O dönemdeki fakirlerde de öyle bir bilinç oluşmuştu ki kendileri gibi ihtiyacı olan başka insanları da düşünerek bırakılan paraların tamamını değil, yalnızca acil ihtiyaçları kadarını alırlardı.
Sadaka taşlarına gelenlerden kimin bu taşlara para koymak, kimin para almak için geldiğini Allah’tan (c.c.) başka kimse bilmezdi. Vermek isteyen sessizce sadakasını oraya koyarken ihtiyaç sahibi de ihtiyacı kadar parayı gizlice alıp uzaklaşırdı. Böylece sadaka vereni kimse tanımadığı için riya da söz konusu olmazdı. Çoğunlukla kimse farkında olmadığından fakirin de onuru zedelenmezdi. Buralardan acil ihtiyaçlarını karşılamak için para alan fakirler, bu taşlara sadaka bırakan meçhul hayırseverlere dua etmeyi ihmal etmezlerdi. Böylece buralara gizlice para bırakarak hayır işleyenler, hiç tanımadıkları ve bilmedikleri fakirlerin duasını alırlardı.
Ahmet Hamdi Akseki, İslam Dini, Diyanet Reisliği Yayını, Ankara, 1960, s. 93.
Sizce kültürümüzdeki sadaka taşı uygulamasının önemi nedir? Arkadaşlarınızla değerlendiriniz.
- Cevap:
Osmanlı döneminde sadaka taşı ihtiyacı olan insanlarla sadaka veren insanlar arasında birbirlerini görmeden, tenha yerlere koyulan taşlardır. Taşlar iki metre boyunda silindir şeklinde cami, çeşme ve hastane gibi yerlerde bulunmaktaydı. Bu taşlar toplumda dengeyi sağlayan ekonomik gücü olmayan insanların ihtiyaçlarını giderebildikleri yardım taşlarıydı. Eski İstanbul da Üsküdar çarşısında Gülfem hatun camii avlusunda ve de Üsküdar doğancılar Karacaahmet ve fatih semtindeki Karacaosman gibi bir çok yerde bulunmaktaydı.
Osmanlı toplumunda uygulanan bu hayır insanların sadece ihtiyacı olduğu kadarı alması ile bilinir. İhtiyaç sahiplerine bu şekilde ulaşırdı.
8. Sınıf Gezegen Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 47 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum