6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı FCM Sayfa 74-75-76-77-78-79-80-81-82 Cevapları
6. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı FCM Yayıncılık Sayfa 74-75-76-77-78-79-80-81-82 Cevapları ve Soruları
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 74
1. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Daveti: Mekke Dönemi
DÜŞÜNELİM – HAZIRLANALIM
Peygamberimiz (s.a.v.) Mekke’de İslam’ı yayarken ne gibi zorluklar yaşamıştır?
- Cevap: Peygamberimiz (s.a.v.), Mekke’de müşriklere karşı dini tebliğ ederken birçok zorluklarla maruz kalmışlardır. Bu zorluklar, eziyetler, işkenceler, hakaretler, kovulma, ölüm tehlikesi, suikast gibi girişimler olmuştur.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hira Günleri ve İlk Vahyin Gelişi (610)
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) doğup büyüdüğü dönemde Arap Yarımadası’nda putperestlik yaygındı. İnsanlar Allah’ın (c.c.) birliği inancından sapmış, putlara tapar hâle gelmişti. Her kabilenin kutsal Kabe’de bir putu vardı. İnsanlar putların önünde dua ediyor, onlar adına kurbanlar kesiyordu. Bunun yanında toplumda kötü davranış ve zararlı alışkanlıklar artmıştı. İnsanlar, hürler ve köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştı. Toplumda kız çocukları ve kadınlar hor görülüyor, güçlüler zayıfları eziyordu. İçki içmek, kumar, falcılık yapmak gibi zararlı alışkanlıklar yaygınlaşmıştı. Hz. Muhammed (s.a.v.) gençliğinde, Mekke toplumunun içine düştüğü bu kötü durumdan rahatsızlık duyuyor ve sıkılıyordu. Bu sebeple de o, gençlik yıllarından itibaren zaman zaman Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’na gidiyordu. Burada, sakin bir ortamda tek başına kalmanın, Yüce Yaratıcı’yı düşünmenin huzurunu yaşıyordu. Zamanını dua ve tefekkürle geçiriyordu. Hz. Muhammed (s.a.v.) özellikle otuz beş yaşından itibaren Hira Mağarası’na daha sık gidip geliyordu. O, yanına biraz yiyecek ve içecek alıp özellikle ramazan ayını burada geçirmeye önem veriyordu.
Peygamberimize (s.a.v.) ilk inen ayetlerde hangi konulara vurgu yapılmaktadır? Bu ayetlerin vermek istediği mesajı sınıfınızda değerlendiriniz.
- Cevap: İlk indirilen ayetlerde “oku” emriyle okumanın ve bilmenin ne kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır. “Yaratan Rabbinin adıyla oku” denerek, her işe Allah’ın adıyla başlanması ve O’ndan yardım istenmesi vurgulanmıştır.
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 75
İlk vahiyden sonra bir süre Peygamberimize (s.a.v.) vahiy gelmedi. Bu süreye, “Vahyin kesintiye uğraması” anlamında “Fetretü’l – Vahiy” denir. Bu arada Hz. Peygamber (s.a.v.) Hira Mağarası’na gidip gelmesini sürdürdü. Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.), Hira Mağarası’ndan dönerken yine Cebrail’i (a.s.) gördü ve büyük bir heyecan içinde evine döndü. Eve geldiğinde yatağına uzandı ve eşine “Beni örtünüz, beni örtünüz.” diye seslendi. Peygamberimiz (s.a.v.) yatağında dinlenmeye çalışırken Cebrail (a.s.), Hz. Peygamber’e (s.a.v.) ikinci kez geldi ve Müd- dessir suresinin ilk beş ayetini indirdi. Yüce Allah (c.c.) bu ayetlerde şöyle buyurmaktadır: “Ey örtünüp bürünen (Resulüm)! Kalk da uyar. Rabb’ini yücelt. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terk et.” Böylece Peygamberimiz (s.a.v.) insanları İslam’a davet etmeye başladı. Onları yalnızca Allah’a (c.c.) inanıp ibadet etmeye, putlara tapmaktan vazgeçmeye çağırdı. O, Mekkeli müşriklerin tepkisini çekmemek ve onların baskılarına maruz kalmamak için İslam’a davetine ilk önce en yakınlarından başladı. Hz. Peygamber’e (s.a.v.) ilk inanan kişi eşi Hz. Hatice (r.a.) oldu. Onun ardından amcasının oğlu Hz. Ali (r.a.), azatlı kölesi Hz. Zeyd bin Harise (r.a.) ve en yakın arkadaşı Hz. Ebu Bekirjr.a.) Müslüman oldular. Bunlara tarihte “ilk Müslümanlar” denir.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 76
DÜŞÜNELİM – HAZIRLANALIM
Peygamberimiz (s.a.v.) İslam’a açıktan davetine başladığında Mekkelilerin tepkisi ne olmuştur?
- Cevap: Efendimiz İslam davetini başlangıçta gizli olarak yapmıştır. Çünkü asırlardır, kendi elleriyle taştan, tahtadan, madenden vb. maddelerden yaptıkları putlara tapan Mekkelilerin bu duruma tepki göstereceğini biliyordu. Ayrıca Peygamberimiz, inatçı, mutaassıp, cahil, bedevi olan kavimlerin anlamalarına zaman tanımak, ani muhalefet ve tepkilerini çekmemek ve zayıf insanların zarar görmesini engellemek için bu tebliğlerini gizli olarak yapmışlardır.
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 77
— Ey Abdülmuttalipoğulları! Ey Abdümenafoğulları! Ey Zühreoğulları! Ben, şiddetli bir azap hususunda sizleri uyarıyorum. Allah benden en yakın akrabamı uyarmamı istedi. Sizler, ‘Allah’tan başka ilah yoktur.’ demedikçe benim size ne bu dünya ne de ahirette faydam dokunur. Hz. Peygamber (s.a.v.), konuşmasını bitirir bitirmez Ebu Leheb “Helak olasıca. Bizi bunun için mi topladın?”^ diyerek Peygamberimize (s.a.v.) tepki gösterdi ve Resulullah’ı (s.a.v.) insanların gözünde küçük düşürmeye çalıştı.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) artık İslam’ı Mekke’de tüm insanlara açıktan duyurmaya çalıştı. Onları putlara tapmaktan vazgeçmeye, sadece Allah’a (c.c.) inanıp ibadet etmeye çağırdı. Resulullah’ın (s.a.v.) ve Müslümanların çabaları sonucunda İslamiyet Mekke’de hızla yayılmaya başladı. Müslümanların sayısının her geçen gün artması müşrikleri endişelendirdi. Bunun sonucunda Mekkeli müşrikler, Müslümanlara karşı baskı ve eziyetlerini artırdılar. Peygamberimizle (s.a.v.) alay ettiler, onun insanlara İslam’ı anlatmasını engellemeye çalıştılar. Özellikle köle, kimsesiz ve güçsüz kimselerden Müslüman olanlara baskı ve şiddet uyguladılar. Örneğin; Ümeyye bin Halef adlı müşrik, kölesi Bilal-i Habeşi’yi Müslüman olduğu için kızgın kumlar üzerine yatırıp saatlerce güneşin altında bekletti. Müşrikler, Yasir ve eşi Sümeyye’yi Müslüman oldukları için şehit ettiler. Ancak bütün bu eziyet, işkence ve baskılar Müslümanları dinlerinden ve davalarından dön- düremedi. Peygamberimiz (s.a.v.) ve Müslümanlar güçlüklere ve eziyetlere sabırla karşı koydular.
Müşrikler, Mekke’de İslam’ın yayılmasını önlemek için Ebu Talib’e gittiler ve ondan yeğeni Hz. Muhammed’i (s.a.v.) davasından vazgeçirmesini istediler. Buna karşılık Peygamberimize (s.a.v.) para, mal, mülk, Mekke’nin liderliğini verme gibi çeşitli vaatlerde bulundular. Ebu Talib, yeğeni Hz. Muhammed’i (s.a.v.) çağırıp müşriklerin isteğini ve teklifini ona iletti. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) “Ey amca! Allah’a yemin ederim ki Güneş’i sağ elime, Ay’ı sol elime koysunlar
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 78
yine de davamdan dönmem.”1′ diyerek İslam’ı yayma konusundaki kararlılığını ortaya koydu ve müşriklerin teklifini reddetti. Ebu Talib ise Hz. Peygamber’e (s.a.v.) olan desteğini şöyle ifade etti: “Ey kardeşimin oğlu! İstediğini söyle, yemin ederim ki seni hiçbir zaman, hiçbir şey karşılığında himayesiz bırakmayacağım.
ETKİNLİK
Peygamberimizin (s.a.v.) “Ey amca! Allah’a yemin ederim ki Güneş’i sağ elime Ay’ı sol elime koysalar yine de davamdan dönmem.” sözünü İslam davasındaki samimiyeti ve kararlılığı açısından yorumlayın.
- Cevap: Hz. Muhammed İslam uğruna savaşmış, İslam için her şeyini vermiş biridir. O öyle kararlıdır ki ona dünyaları verseler o yine de davasından vazgeçmemiştir.
DÜŞÜNELİM – HAZIRLANALIM
İslam tarihinde ilk hicret nereye yapılmıştır?
- Cevap: İslamiyet tarihinde bilinen ilk hicret Hz. Muhammed Müslümanlığı tebliğ etmeye başladıktan sonra gerçekleşti. Mekke’de Müslümanlığın yayılmasından rahatsız olan müşrikler yani Mekke’de yaşayan putperest kesim Müslümanlara baskı uygulamaya başladı. Zamanla bu baskılar şiddete dönüştü. Bunun sonucunda bir grup Müslüman Habeşistan’a hicret etti.
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 79
Peygamberimizin (s.a.v.) damadı Hz. Osman (r.a.) ile kızı Rukiye de vardı. Bundan bir yıl sonra da Peygamberimizin (s.a.v.) amcasının oğlu Cafer bin Ebi Talib’in (r.a.) başkanlığında, doksan dört kişiden oluşan bir grup Müslüman Habeşistan’a hicret etti.”’ Habeşistan Hükümdarı Necaşi Hristiyandı ve Habeşistan’da Hristiyanlık hâkimdi. Necaşi, Müslümanları ülkesine kabul etti ve onlara iyi davrandı.
Mekkeli müşrikler, Müslümanları Habeşistan’da da rahat bırakmadılar. Müşrikler, Necaşi’den Müslümanları geri almak için çok değerli hediyelerle birlikte Necaşi’ye elçi gönderdiler. Necaşi, Mekkelilerin elçisi ile Müslümanlardan bazılarını huzurunda kabul etti. Müşrikler adına Amr bin Âs’ı, Müslümanlar adına da Cafer bin Ebi Talib’i (r.a.) dinledi. Onlara çeşitli sorular sordu ve sonunda müşriklerin gönderdiği hediyeleri iade ederek elçiyi eli boş bir şekilde geri çevirdi. Müslümanlara da ülkesinde güven içinde yaşayabileceklerini bildirdi ve onları daima koruyup gözetti. Müslümanlar çeşitli zamanlarda kendi istekleriyle ülkelerine geri döndüler.
DÜŞÜNELİM – HAZIRLANALIM
Hz. Hamza (r.a.) ya da Hz. Ömer (r.a.) hakkında neler biliyorsunuz?
- Cevap:
Hz. Hamza: Hamza bin Abdülmuttalîb (569~570 – 625), Muhammed’in amcası ve ilk Müslümanlardandır. Künyesi, Ebu Umare ve Ebu Ya’la olup, lakâbı “Esedullah”, yani Allah’ın Aslanı’dır. Aynı zamanda Muhammed’in süt kardeşidir. Annesi Hale, Muhammed’in annesi Âmine’nin amcasının kızıdır, Muhammed’den iki ya da dört yıl önce doğmuştur.
Hz Ömer: Ömer (ra), 581 yılında Mekke’de dünyaya geldi. Babası Hattab bin Hufeyl, annesi Ebu Cehil’in kardeşi veya amcasının kızı olan Fatıma bin Haşam’dır. Hicretten kırk sene evvel kadar doğmuştur. Buna göre, Peygamber Efendimiz’den (Sav) 12 veya 13 yaş küçük olduğu anlaşılmaktadır. Ömer adaletli bir hükümdardı, devlet memurları ve valileri her zaman kontrol ederdi. Beytülmal’ı Müslümanlar arasında en iyi şekilde bölüştürmüştür. Kendisi çok fakirdi, aylık geliri sadece 16–20 dirhemdi.
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 80
deşinin evine doğru yöneldi. Hz. Ömer (r.a.), kız kardeşinin evine vardığında eniştesi ve kız kardeşi içeride Kur’an okuyordu. Onlar, Hz. Ömer’in (r.a.) geldiğini görünce Kur’an ayetlerinin yer aldığı sayfaları saklamaya çalıştılar. Hz. Ömer (r.a.) bunu fark etti ve “Nedir o okuduğunuz şey?” diye bağırmaya başladı ve içeri girer girmez eniştesinin üzerine yürüdü. Bu sırada kız kardeşi araya girmeye çalıştı. Hz. Ömer (r.a.), eniştesine vururken onun eli kız kardeşinin yüzüne geldi. Bu sebeple kız kardeşinin yüzü kanlar içinde kaldı. Canı fena hâlde yanan kız kardeşi, Hz. Ömer’e (r.a.) cesur bir şekilde kendisinin ve eşinin Müslüman olduğunu, ne yaparsa yapsın asla dinlerinden dönmeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.) ne yapacağını, ne diyeceğini bilemedi ve kardeşine vurduğu için büyük bir üzüntü duydu. Kalbinin yumuşadığını, öfkesinin dindiğini hissetti ve kız kardeşinden, okudukları Kur’an ayetlerini getirmesini istedi. Hz. Ömer (r.a.), kardeşinin getirdiği Kur’an ayetlerini okuyunca çok etkilendi ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) yanına gitmek üzere oradan ayrıldı. Peygamberimiz (s.a.v.) bu sırada Erkâm adlı sahabinin evindeydi. Hz. Ömer (r.a.), Hz. Peygamber’in (s.a.v.) huzuruna vardığında şehadet getirdi ve Müslüman olduğunu açıkladı. Orada bulunan Müslümanlar buna çok sevindiler. Art arda Hz. Hamza (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a.) gibi Mekke’nin iki güçlü insanının İslam’a girmesi, Müslümanları sevindirdi ve güçlendirdi.
ETKİNLİK
Hz. Hamza (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a.) gibi Mekke’nin iki güçlü insanının İslam’ı kabul etmesi, Mekkeliler üzerinde nasıl bir etki meydana getirmiştir? Sınıfınızda değerlendiriniz.
- Cevap: Bu kararı aldıklarında orada bulunan Müslümanlar buna çok sevindiler. Art arda Hz. Hamza (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a.) gibi Mekke’nin iki güçlü insanının İslam’a girmesi, Müslümanları sevindirdi ve güçlendirdi.
DÜŞÜNELİM – HAZIRLANALIM
Boykot ne anlama gelmektedir?
- Cevap: Belli bir amacı gerçekleştirmek için baskı yapmak ereğiyle, bir kimseyle, bir yerle, bir topluluk, kuruluş ya da bir ülkeyle her türlü ilişkiyi kesme kararı anlamına gelmektedir.
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 81
Mekkeli müşriklerin, İslam’ın yayılmasını önlemek için başvurmadıkları yol kalmadı. Müşrikler, Müslümanlara karşı her türlü baskıyı uyguladılar. Peygamberimizle (s.a.v.) alay ettiler, onun insanlara İslam’ı anlatmasına engel olmaya çalıştılar. Kimsesiz ve zayıf Müslümanlara eziyet ve işkence ettiler. Yine de İslam’ın yayılmasını önleyemediler. En sonunda Müslümanlara boykot uygulamaya karar verdiler ve bunu yazıya geçirip Kâbe’nin duvarına astılar. Müşriklerin aldığı boykot kararına göre Müslümanlarla ve Peygamberimizin (s.a.v.) kabilesi olan Haşimoğullarıyla her türlü sosyal ve ekonomik ilişki kesilecekti. Müslümanlara bir şey verilmeyecek ve onlardan hiçbir şey alınmayacaktı. Müslümanlarla alışveriş yapılmayacaktı. Ne onlara kız verilecek ne de onlardan kız alınacaktı.
Bu boykot uygulaması Müslümanları çok zor durumda bıraktı. Müslümanlar yeme ve içme gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hâle geldiler. En sonunda bazı Mekkeliler, akrabalarının ve yakınlarının zor durumda kalmasından rahatsız oldu ve boykotun kaldırılmasını istedi. Ayrıca müşriklerin, Kâbe’nin duvarına astıkları boykot kararıyla ilgili yazıyı da bir kurtçuğun yediği görüldü. Üç yılın sonunda müşrikler, boykottan vazgeçmek zorunda kaldılar.
ETKİNLİK
Boykot yıllarında Müslümanların karşılaştığı zorluklarla ilgili bir araştırma yapınız ve edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
- Cevap: Peygamberliğin 7. yılında Mekkeli müşriklerin ortak karar alması sonucu Müslümanlara boykot ve ambargo uygulanmıştır. Bu boykota göre, Müslümanlara asla yardım edilmeyecek, konuşulmayacak, alış-veriş yapılmayacak ve kız alıp-verilmeyecekti. Müslümanlar boykot döneminde, Ebu Talip’in mahallesinde sıkışıp kalmışlar, kıtlık çekmişler, hatta açlıktan ağaç yapraklarını yemek zorunda kalmışlardır. Açlıktan ve hastalıktan ölen çocuklar olmuştur.
DÜŞÜNELİM – HAZIRLANALIM
Hz. Hatice (r.a.) ya da Ebu Talip hakkında neler biliyorsunuz?
- Cevap:
Hz. Hatice: Hatice bint Hüveylid veya Hatice’tül Kübra, İslâm peygamberi Muhammed bin Abdullah’ın ilk eşidir. Müslüman olmadan önceki lakabı Tâhire idi. Hatice, Muhammed ile evlendiğinde 40 yaşında idi. Babasının adı Hüveylid, annesininki Fatıma’dır. Hatice’nin amcasının oğlu ise Varaka Bin Nevfel’dir.
Ebu Talib: Abdümenaf bin Abdulmüttalib bin Haşim el-Kureşi Müslümanlarca bilinen adıyla Ebu Talib, Ali’nin babası ve Muhammed’in amcasıdır. Küçüklüğünde Muhammed’in bakımını üstlenmiştir. 619 yılında ölmüştür. Muhammed’i en iyi tanıyanlardan biridir.
Müşriklerin, Müslümanlara uyguladığı sosyal ve ekonomik boykotun kaldırılmasından bir süre sonra Peygamberimiz (s.a.v.) iki büyük üzüntü yaşadı. Hz. Peygamber (s.a.v.) önce eşi Hz. Hatice’yi (r.a.), ardından da amcası Ebu Talip’i kaybetti. Hz. Hatice (r.a.), Peygamberimize (s.a.v.) ilk inanan kişiydi. O, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile evlendikten sonra maddi ve manevi olarak desteğini Hz. Peygamber’den (s.a.v.) hiç esirgememişti. Ebu Talip ise yeğenini çocuk yaştan itibaren büyütüp yetiştirmişti. Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberlikle görevlendirildikten sonra müşriklerin baskılarına karşı daima onu korumuş ve vefat edene kadar ona desteğini sürdürmüştü. Bu iki önemli insanın vefatı, Peygamberimizi (s.a.v.) ve tüm Müslümanları derin bir üzüntüye boğdu. Bu nedenle Hz. Hatice (r.a.) ile Ebu Talip’in vefat ettiği yıla Hüzün Yılı denildi.
DÜŞÜNELİM – HAZIRLANALIM
Peygamberimiz (s.a.v.) Taife niçin gitmiş olabilir?
- Cevap: Müşriklerin bu insafsız ve merhametsiz tutumu, Resûl-i Kibriyâ Efendimizi (asm) fazlasıyla müteessir ediyordu. Bu sebeple Tâif`e gitmeye karar verdi. Maksadı, Kureyş müşriklerine karşı Tâif`te oturan Sakif Kabilesinden kendisini korumalarını ve İslâm dâvâsını kabul etmelerini istemekti.
6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları FCM Yayıncılık Sayfa 82
BİLGİ NOTU
Peygamberimiz (s.a.v.), eşi ile amcasının vefatının ve Taif’te yaşadığı üzücü olayın ardından sevindirici bir olay yaşadı. Yüce Allah (c.c.), Hz. Peygamber’i (s.a.v.) “İsrâ ve Miraç Mucizesi” ile ödüllendirdi. Resulullah (s.a.v.) bir gece Allah’ın (c.c.) emri ile Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürüldü. Oradan da Allah’ın (c.c.) katına yükseltildi. Bu olaya “İsrâ ve Miraç Mucizesi” denir. Kur’an-ı Kerim’de, İsrâ ve Miraç Mucizesi ile ilgili olarak şöyle buyrulur: “Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim, diye kulunu (Muhammed’i) Mescid-i Haram’dan, Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. O gerçekten işitendir, görendir.”
ETKİNLİK
Peygamberimizin (s.a.v.) Mekke Dönemi’nde yaptığı davetlerle ilgili en çok dikkatinizi çeken ve sizi etkileyen husus ne oldu? Niçin? Düşüncelerinizi sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.
- Cevap: 613 civarında Kuran, Muhammed’e “en yakın akrabalarınızı uyarmasını” emretti), halka açık vaaz aşamasını başlatıyor. Bir gün Safa Tepesine çıktı ve kabile reislerini davet etti. Muhammed’in yalan söylediğini hiç duymamış olan kabile liderlerinin ona inanacaklarına dair güvenceler aldıktan sonra, Allah’ın Birliğini ilan etti. Daha sonra Muhammed, mesajının özünü ilettiği ve savunduğu akşam yemekleri düzenledi. Bu olaylarda Muhammed, amcaları Hamza ve Abbas onu kabul etmesine rağmen. yine amcalarından biri olan Ebu Leheb’in şiddetli muhalefetiyle karşılaştı.
“6. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı FCM Yayınları Sayfa 74-75-76-77-78-79-80-81-82 Cevapları” beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilir ve aşağıda bulunan emojilerle duygularınızı ifade edebilirsiniz :)