

4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 104

“4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Sayfa 104 SDR İpekyolu Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 104
Hz. Muhammed (sav), çocukluğunda ve gençliğinde son derece güzel ahlaki özelliklere sahipti. O, Mekkelilerin içinde bulunduğu ahlaki ve toplumsal olumsuzlukları asla onaylamıyordu. Putlara tapmıyor, onlar için kesilen kurbanların etinden yemiyordu. Her zaman doğruyu söylüyor, zor durumda olanlara el uzatmayı görev sayıyordu. Emanetleri koruyor, verdiği sözü yerine getiriyordu. Aile büyüklerine saygılı davranıyordu. Onları üzecek söz ve davranışlardan titizlikle kaçınıyordu. O zamanki toplumda yaygın olan içki, kumar, falcılık gibi kötülüklerden uzak duruyordu. Üzerinde emeği olan kişilere karşı büyük bir vefa duygusu besliyordu. Hak ve hukuka çok önem veriyordu. Adaletten ayrılmamaya özen gösteriyordu. Kendisini ilgilendirsin ya da ilgilendirmesin haksızlığa her zaman karşı çıkıyordu.
Hz. Muhammed’in (sav) gençliğinde Mekke’nin bazı iyi insanları bir araya gelmişlerdi. Bu kişiler, şehirde yaşanan haksızlıkları gidermek, bu kutsal beldedeki insanların can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla Hilfülfudul adlı bir topluluk oluşturmuşlardı. Hz. Muhammed (sav) bu topluluğun içinde yer aldı. Hilfülfudulun çalışmalarında aktif olarak bulundu.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav), aile büyükleri ve akrabalarıyla ilişkileri sevgi ve saygıya dayalı idi. O, annesini her zaman hatırlar, fırsat buldukça onun mezarını ziyaret ederdi. Bir keresinde annesinin mezarının başında durmuş ve üzülüp gözyaşı dökmüştü. “Annemin şefkati beni kuşattı, ağladım.”1 buyurmuştu. Hz. Mu- hammed (sav), küçük yaşlardan itibaren kendisini koruyup kollayan, en zor zamanlarında kendisine destek olan dedesi ve amcasını çok severdi. Onlardan ayrı kalınca üzülürdü. Dedesi öldüğünde büyük üzüntü yaşamış ve ağlamıştı. Peygamberimizin (sav) hayatı konusunda ilk eser yazanlardan olan İbni İshak, Abdülmuttalib öldüğünde en fazla ağlayan kişinin Hz. Muhammed (sav) olduğu ifade etmiştir.® Peygamberimizin (sav) dadısı Ümmü Eymen (ra), “Resulullah’ın (sav) o gün, Abdülmuttalib’in tabutunun arkasından ağladığını gördüm.”(3) demiştir.
Ebu Talib ve ailesi Hz. Muhammed’e (sav) yakın ilgi göstermiştir. Onu her zaman koruyup kollamıştır. Gerek Ebu Talib gerekse eşi Fatıma Hanım, Hz. Muhammed’i (sav) ailelerinin bir ferdi kabul etmişler, onu kendi çocuklarından ayırmamışlardır. Ebu Talib’in ailesi, Hz. Muhammed (sav) olmadan sofraya oturmazdı. Sofraya yemek getirilince Ebu Talib, “Oğlum gelinceye kadar durun.” derdi. O gelince de yemeği hep birlikte yerlerdi.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
4. Sınıf SDR İpekyolu Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 104 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum