4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Anka Kuşu Sayfa 82-83-84-85-86-87-88-89-90 Cevapları
4. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 82-83-84-85-86-87-88-89-90 Cevapları ve Soruları
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 82
…anlattı. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.) hemen Ebu Cehil’in evine giderek ona seslendi. Karşısına çıkan Ebu Cehil’i, bu davranışı yüzünden uyardı. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bu cesur hareketi karşısında ne yapacağını bilemeyen Ebu Cehil, öylece tepkisiz kalakalmıştı. Adamın malının bedelini verdi. Olayı gören ve duyan Mekkeliler çok şaşırmıştı. Bizler de Sevgili Peygamberimizi (s.a.v.) örnek alalım. Onun gibi güzel ahlaklı, saygılı, iyi geçimli bir insan olalım. Peygamberimiz gibi merhametli, adaletli, iyiliksever, büyüklerine saygılı bir kişi olmak için çaba harcayalım. Kişiye ve topluma zarar veren her türlü kötülükten uzak duralım.
Etkinlik
Peygamberimizin (s.a.v.) çocukluk ve gençlik yıllarındaki erdemli davranışlarıyla kendi davranışlarınızı karşılaştırınız. Onun güzel ahlakıyla sizin davranışlarınız arasında ne gibi fark ve benzerlikler olduğunu değerlendiriniz.
- Cevap: Bende elimden geldiği kadar Peygamberimiz gibi büyüklerime karşı saygılı olmaya çalışıyor ve onlara olan sevgimi belli etmeye çalışıyorum. Yalan söylememeye, hakaret gibi kırıcı davranışlardan uzak durmaya çalışıyorum. Bazı hatalarım olsa da Peygamberimizi örnek alarak iyi bir insan olabileceğimi düşünüyorum.
Düşünelim
Hz. Muhammed (s.a.v.) hangi yılda peygamber olmuştur? Onun peygamberlik hayatının kaç yılı Mekke’de, kaç yılı Medine’de geçmiştir?
- Cevap: Peygamberimiz 610 senesinde Ramazan ayının 17. günü Hira Mağrası‘nda peygamber olmuştur. Hz. Muhammed peygamberlik hayatının 23 yılının 13 yılını Mekke‘de, 10 yılını da Medine’ de geçirmiştir. 610 ve 622 yılları arasındaki döneme Mekke dönemi, 622 ve 632 yıllarındaki döneme de Medine dönemi denmektedir.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 83
610 yılının Ramazan ayında, Hz. Muhammed (s.a.v.) yine Nur Dağı’nda bulunuyordu. Bir gece o, uyku ile uyanıklık arasında olduğu hâlde bir ses duydu. Sesin sahibi ona, “Oku!” diyordu. Hz. Muhammed (s.a.v.) hemen doğruldu ve etrafına baktı. Birden o, karşısında Vahiy Meleği Cebrail’i gördü. Hz. Muhammed (s.a.v.), “Ben okuma bilmem.” dedi. Bu konuşma aralarında üç kez tekrar etti. Her defasında, Cebrail (a.s.) Hz. Muhammed’i (s.a.v.) sıkıca kucaklayıp bıraktı. Sonunda Cebrail (a.s.) ona, Alâk suresinin ilk ayetlerini vahyetti. Bu ayetlerde Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyordu: “Yaratan Rabb’inin adıyla oku! O, insanı embriyodan yaratmıştır. Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabb’in, sonsuz kerem sahibidir.”
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 84
Davet Süreci
Alâk suresinin ilk ayetlerinden sonra bir süre Hz. Muhammed’e (s.a.v.) vahiy gelmedi. Ancak daha sonra vahiy süreci devam etti. Bir gün Hira Mağarası’ndan dönerken Cebrail (a.s.) yine Hz. Muhammed’e (s.a.v.) göründü. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.) hemen evine gelip yatağına uzandı. Bu sırada Yüce Allah (c.c.) ona, Müddessir suresinin ilk beş ayetini vahyetti. Bu ayetlerde şöyle buyrulmuştur: “Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Sadece Rabb’inin büyüklüğünü dile getir. Elbiseni tertemiz tut. Her türlü pislikten uzak dur.”
Etkinlik
Müddessir suresinin ilk beş ayetinde Allah (c.c.), Hz. Muhammed’den (s.a.v.) neler istemektedir?
- Cevap:
Müddessir Suresi ilk beş ayet Türkçe anlamı
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.
➢ Ey bürünüp sarınan (Resûlüm)!
➢ Kalk, ve (insanları) uyar.
➢ Sadece Rabbini büyük tanı.
➢ Elbiseni tertemiz tut.
➢ Kötü şeyleri terket.
Bu ayetlerde Peygamberimizden insanları dine davet etmesi, her zaman uzak durduğu gibi yine kötülüklerden uzak durması gerektiği ve elbisesini temiz tutması emredilmiştir.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 85
Bir dünya haritasından Habeşistan’ın yerini belirlemeye çalışınız.
- Cevap:
Mekkeli müşrikler bir elçi göndererek Habeşistan kralından, ülkesine gelen Müslümanları geri göndermesini istediler. Ancak kral, onların bu isteğini kabul etmedi. Sizce Habeşistan kralı Mekkeli müşriklerin isteğini niçin kabul etmemiş olabilir? Öğretmeninizden de bilgi alarak bu konuda sınıfınızda tartışma ortamı oluşturunuz.
- Cevap: Bunu adaletinden dolayı yapmıştır. Habeşistan kralı adaleti ile tanınmaktaydı. Zaten ondan dolayı hicret olarak ilk orası tercih edilmişti. Adaletli kral, Müslümanları dinlemiş ve kendi kitaplarında yazan, gelecek olan peygamberin bu peygamber olduğunu anlamıştır. Bu yüzden onları geri vermemiştir.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 86
…bir süre sonra da Peygamberimizin (s.a.v.) sevgili eşi Hz. Hatice (r.a.) vefat etti. Bu iki güzel insanın öldüğü seneye İslam tarihinde “Hüzün Yılı” denir. Çok sevdiği amcası Ebu Talip’in ölümü ve kendisine yıllardır destek olan eşi Hz. Hatice’nin (r.a.) vefatı, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) derin bir üzüntüye sevk etti.
Taif Yolculuğu
Özellikle Ebu Talip’in ölümünden sonra Mekkeliler, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) uyguladıkları baskıyı iyice artırdılar. Peygamberimizi (s.a.v.) hem rahat bırakmadılar hem de onun İslam’ı anlatmasını engellediler. İslam’a ve Müslümanlara yönelik baskılar iyice dayanılmaz hâle gelince Hz. Muhammed (s.a.v.), yanına azatlı kölesi Hz. Zeyd’i (r.a.) de alarak Mekke’ye yakın bir şehir olan Taif’e gitti. Orada güçlü bir kabile olan Sakifliler vardı. Zaten Hz. Peygamber’in (s.a.v.) amacı da hem Sakiflilere İslam’ı anlatmak hem de onlardan, Mekkeli müşriklere karşı kendisini korumalarını istemekti. Peygamberimiz (s.a.v.), onları putlara tapmaktan vazgeçmeye, Allah’a (c.c.) iman etmeye çağırdı. Ancak Taifliler, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) davetini kabul etmediler. Üstelik bununla da yetinmediler. Kölelerini, çocuklarını ve işi gücü olmayan kimseleri kışkırtıp Hz. Muhammed’i (s.a.v.) taşa tuttular. Ona bağırıp çağırdılar, kendisine hakaret ettiler. Hz. Muhammed (s.a.v.) Taif’e, İslam’ı anlatmak amacıyla ve iyi düşüncelerle gitmişti. Ancak başıboş insanlar kendisini taş yağmuruna tutmuş ve birden etrafını kuşatmıştı. Hz. Zeyd (r.a.) vücudunu Peygamberimize (s.a.v.) siper etmiş ve O’nu taşlardan korumaya çalışmıştı. Hem Peygamberimizin (s.a.v.) hem de Hz. Zeyd’in (r.a.) atılan taşlardan dolayı vücudu kanlar içinde kaldı. Neye uğradığını şaşıran Hz. Muhammed (s.a.v.) hemen bir bahçeye sığındı. Bir süre orada dinlendi. Addas adında bir köle, Peygamberimize (s.a.v.) biraz meyve verdi. Bu kişi, bir süre Peygamberimizle (s.a.v.) konuştuktan sonra Müslüman oldu. Daha sonra da Hz. Muhammed (s.a.v.) Taif’ten ayrılıp Mekke’ye döndü.
Hz. Muhammed (s.a.v) Taif’e niçin gitmiştir? Orada nasıl karşılanmıştır?
- Cevap: Hz Muhammed (sav) , orda bulunan insanlara İslam’ı anlatmak ve kendilerine işkenceyi arttıran Mekkeli müşriklere karşı yardım istemek için gitmiştir. Orada Peygamber Efendimiz taşlanmış ve hakaret edilerek gönderilmiştir. Ancak bu hakaretlere uğramasına rağmen Peygamberimiz onlara ne bir beddua nede kötü bir söz söylememiştir.
Hangi kandillerin isimlerini biliyorsunuz?
- Cevap: Mevlid kandili, Regaip Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesinin isimlerini biliyorum. Bu kandiller hem kutlama açısından hem de insanların sevap kazanmaları ve ibadete yönelmeleri için çok güzel fırsatlar veriyor.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 87
…denir. Bu konuyla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” Miraç kelimesi ise sözlükte; göğe çıkma, çıkılacak ve yükselecek yer vb. anlamlara gelir.3 Dinî bir kavram olarak da Miraç, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Recep ayının 27. gecesinde, Mekke’den Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürülmesi, oradan da göğe yükseltilerek Allah’ın (c.c.) ayet ve olağanüstü nimetlerinin kendisine gösterilmesi demektir.
Etkinlik
Miraç Gecesi, Müslümanlar için önemli bir zaman dilimidir. Bu gece, Müslüman top- lumlarda Miraç Kandili olarak kutlanır. Çevrenizde kandillerde neler yapılmaktadır?
- Cevap: Çevremde kandillerde insanlar oruç tutar, fakirlere sadaka verir, komşulara ve çocuklara ikramda bulunurlar. Birbirlerine mesaj atarak günün ibadetlerinden haber verirler. Güne özel namaz kılar, tespih çeker ve camilere giderler. Televizyonda sohbet dinlerler.
Düşünelim
Hicret ve muhacir kavramları hakkında neler biliyorsunuz?
- Cevap:
➢ Hicret; bir yerden bir yere gitmek demektir. Peygamberimiz İslamiyet’i anlatmaya başlayınca , O’na ve Müslümanlara eziyet edilmiş ve en sonunda kendi evlerini bırakarak başka bir şehre gitmek zorunda kalmışlardır.
➢ Muhacir; Hicret eden kişi demektir. Mekke’ den Medine ‘ ye giden Müslümanlara bu isim verilmiştir.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 88
Etkinlik
Akabe biatlarının Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicret etmesindeki rolü ve önemi nedir? Sınıfınızda tartışınız.
- Cevap: Birinci Akabe Biatı’nda Medine’ den gelip katılan kişiler Müslüman oldular ve Medine’ de İslam’ın yayılmasını sağladılar. Böylece oradaki insanlar Peygamberimizi ve Müslümanları heyecanla bekledi ve karşıladı. Böylece oradaki Müslümanlar rahat yaşayabilecekleri bir yer bulup rahata kavuşmuş oldu.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 89
yatağında Hz. Ali’yi (r.a.) görünce çok şaşırdılar. Daha sonra da Hz. Peygamber’i yakalamak için çalışma başlattılar. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hz. Ebu Bekir (r.a.), Mekkelilerin kendilerini takip edeceğini biliyorlardı. Bu sebeple onlar, önce Medine yoluna ters yönde olan Sevr Mağarası’na gittiler. Orada birkaç gün saklandılar. Ortalık sakinleşince de Sevr Mağarası’ndan ayrılıp Medine’ye doğru yola çıktılar. Onlar, bir süre sonra Kuba denilen yere ulaştılar. Peygamberimiz (s.a.v.), Küba’da birkaç gün konakladı, orada bir de mescit yaptırdı. İslam tarihinde yapılan bu ilk mescit, Kuba Mescidi olarak bilinir. Hicret yolcuları, Medine yolu üzerindeki Ranuna’da ilk cuma namazını kıldılar. Daha sonra yola devam edip Medine’ye ulaştılar. Medineli Müslümanlar, Peygamberimizi (s.a.v.) büyük bir sevinçle karşıladılar. 622 yılının Eylül ayında gerçekleşen bu olaya Hicret denir.
Düşünelim
Medine, Müslümanlar açısından neden önemlidir?
- Cevap: Medine’ de Peygamber Efendimizin kabri bulunmaktadır. Hem Peygamberimiz ve sahabeler orada yaşamış hem de İslamiyet orada kuvvet kazanmıştır. Peygamberimizin orada bulunması ve ora ile ilgili hadislerin bulunması, o beldeyi değerli yapmaktadır.
4. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 90
…hicret eden her bir Müslüman’la Medineli bir Müslüman’ı kardeş ilan etti. Böylece Medineli Müslümanlar (ensar), kendi şehirlerine hicret eden Müslümanlarla (muhacir) sahip oldukları şeyleri paylaştılar. Koyunlarına, develerine, bahçelerine ve hatta evlerine öz kardeşleri gibi onları da ortak ettiler. Bu olay, Medine’de İslam toplumunun oluşmasına; Müslümanlar arasında kardeşlik, birlik ve dayanışma duygularının güçlenmesine katkı sağladı. Medine’de Evs ve Hazreç adında iki büyük Arap kabilesi vardı. Bu iki kabile arasında, nedeni çok eskilere dayanan bir düşmanlık ve rekabet söz konusuydu. Hz. Mu- hammed (s.a.v.), bu iki kabilenin arasındaki düşmanlığa son verdi ve onları barıştırdı.
Hz. Peygamber (s.a.v.), Medine’de barış ve huzur ortamını sağlamak için Yahudilerle de bir anlaşma yapmıştır. Bu anlaşmayla Müslümanların ve Yahudilerin birbirlerine zarar vermemesi, din ve inançlarında özgür olması kayıt altına alınmıştır. Medine’ye bir saldırı gerçekleştiğinde şehrin her iki toplumsal grup tarafından savunulması öngörülmüştür. Bu anlaşmaya Medine Sözleşmesi denilmiştir. Mekkeli müşriklerle Müslümanlar arasında 624, 625 ve 627 yıllarında Bedir, Uhud ve Hendek savaşları meydana gelmiştir. Bu savaşlarda Medine’ye saldıran müşriklerin İslam’ı yok etme çabaları başarısızlıkla sonuçlanmış, yüce dinimiz günden güne yayılmaya devam etmiştir.
Hudeybiye Antlaşması ve Mekke’nin Fethi
628 yılında Peygamberimiz (s.a.v.), sahabileriyle birlikte Kâbe’yi ziyaret etmek için Mekke’ye doğru yola çıkmış ancak müşrikler, onların şehre girmesine izin vermemiştir. Bunun üzerine Hudeybiye Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşmada, Müslümanların Kâbe’yi bu yıl değil, gelecek yıl ziyaret etmesi öngörülmüştür. Yine bu antlaşmaya göre Mekke’den biri Medine’ye sığınırsa Mekkelilere iade edilecekti. Ancak Medineli biri, Mekke’ye sığınması durumunda geri verilmeyecekti. Antlaşma on yıl geçerli olacaktı. Hudeybiye Antlaşması’ndan iki yıl kadar sonra müşrikler antlaşmayı bozdular. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), 630 yılında büyük bir orduyla Mekke’ye doğru hareket etti. Ciddi bir çatışma olmadan ve önemli bir direnişle karşılaşılmadan Mekke fethedildi. Kâbe putlardan temizlendi.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
“4. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Anka Kuşu Yayınları Sayfa 82-83-84-85-86-87-88-89-90 Cevapları” beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilir ve aşağıda bulunan emojilerle duygularınızı ifade edebilirsiniz :)