Evvel Cevap
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 52
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Melis Yayınları
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 52

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 52 Melis Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 52

Yaz evlerinin gürültüleri akşama doğru çoğalıyordu. Çocuklar ortalığa dökülüyor, meydanı satıcılar dolduruyordu. Deniz kabarıyor, çamurlu neftî bir hâl alıyordu. Gün batarken yeniden duruluyor, gri bir sis halinde uzanıyordu. İnsanın önünde. Sonra kadınla adam bir kayığa binip uzaklaşıyorlardı. Evleri nerdeydi, bilmiyorum. Bazen denizin derinliklerinden çıkıp geldiklerini düşünürdüm. Kimi zaman onları kıyıda bulurdum. Sular ayaklarının uçlarına değerdi. Usul usul gider gelirdi sular. Yüzlerinde batan güneşin kızıllıkları…
(…)
Yaz başında insanlar yine akın akın gelmeye başlarlardı. Ben o kadınla adama rastlayıncaya kadar şurda burda sersem sersem dolanırdım. Bostanlarda, tepelerde, kıyıda… Dalgalar kıyıları öyle ıssız ıssız döverdi ki… Çakıl taşlarının küçük yuvarlanışları içimi ürpertirdi. Sonra denize bakardım. Belki bir sandal…
Evet bir sandal! Kadın, gövdesini yana doğru eğmiş… Bir eli suda. Su hafif çırpıntılarla elini öpüyor. Saçları, o buğday başakları bir yana dökülmüş. Onlar da değdi değecek suya. Adam ağır ağır kürek çekmede. Eski zaman tablolarında olduğu gibi. Gömleğinin kollarını sıvamış. Başında belki hasır bir şapka… İşte geliyorlar derdim. İçimdeki o büyük yalnızlık parçalanırdı.
Ve inerlerdi. Yürüyüp, mezarlık yolundan geçerek tepelere doğru giderlerdi. Ah oralardan bir evlik, bir bahçelik yer alabilseler. Meşelerin ve kestanelerin önüne kondursalar evlerini…
Bir gün adamı yeşil tepelerin eteğinden yalnız dönerken gördüm. Elleri ceplerinde, neşesiz, yılgın. Birkaç gün sonra küçük penceremin önünden geçti. Yine yalnızdı. İri ortancaların ardından balkonların meraklı ihtiyarları, “Tuhaf” diyorlardı birbirlerine, “Kadın neden yok? Hani iki sevdalı gibi gelir geçerlerdi.” Merserize bluzlarını tamamladıktan sonra şimdi de masa örtüleri işleyen orta yaşlı kadınlar “Zaten kimin nesiydi onlar öyle? Hiçbirimize benzemeyen, garip insanlardı…” diyorlardı. Bense o dev akasyalara, yol kenarındaki muzip böceğe, çakıl taşlarına, güneşin yakut parçalarına o kadını soruyordum. Mangallarda et pişiren, kilometrelerce öteden henüz gelmiş, (…) erkekler de birbirlerine şöyle derlerdi:
“Kadın hastaymış…”
“Yok yahu, ayrılmışlar…”
Bir defasında da ağzında bir çikolata parçası, damağını şaklatan bir ihtiyarın “Zaten birbirlerine hiç yakışmıyorlardı…” dediğini işittim…

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Melis Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 52 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum