12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 43

— Hep ben konuştum, eliyor Hızır Kaptan gülümseyerek, öyledir de, adam avara kaldı mı böyle, çenesi açılıyor, hele bir de yaşlanmışsa benim gibi ha böyle, ağzı hiç kapanmak bilmez. (…) Ben de işi camileri gezmeğe vurdum işte. Ne çok cami var burada, şaşarsın. Tümünü dolaşmağa sayılı günüm yetmez, o belli. Benim alınyazım da bu, hiç bir işi sonuna bağlayamadım gitti, ikinci kaptanlıktan öteye gidemedim, süvari olamadım. Savaşlara girdim çıktım, yaralandım, gazi oldum, bir madalyam olmadı. Camileri dolaşmağa koyuldum şimdi böyle, ama o da yarım kalacak.
— Onu kimse bilemez ki, diyorum, belki de tamamlarsın.
— Yok yok, diyor, -gülüyor- bu kent, diyor, sandığımdan çok büyük, gezmekle bitirilmez. Hele tekne eskiyip de çaptan düştü mü, bocalamak işten değildir.
Bir an susuyor, yürümeyi kesiyor bir an, benden yana dönüyor.
— Saat kaç bir baksana!
Saati söylüyorum.
— Gördün mü? Benimki boşboğazlık. İkindiyi kaçırıyorum, -telaşlanıyor- dedim sana, bu kent çok büyük, yetiştiremiyorum. Ben çabuk yürüyeyim. Şu arkalarda küçük bir cami olacaktı, orada kılarım ikindiyi. Hadi sana güle güle…
Hızla atılıyor Hızır Kaptan ileri. Arkasından izliyorum gözlerimle. O hızla ilerlerken, karşıdan gelenler, bu dev gibi adamın önünden çekiliyor, çarpmasın diye yolundan kaçıyorlar. Denizi yara yara giden bir gemi gibi, yayaları ikiye bölerek kaldırımda, Hızır Kaptan uzaklaşıyor. İlerde, oldukça ötede, geniş omuzlarını ve bereli başını görüyorum, ilerliyor. Omuzları yavaş yavaş görünmez oluyor kalabalık arasında, siliniyor. Yalnız bereli başı kalıyor herkesten yukarda. Gözlerimle izliyorum. Derken, yalnız beresi, kısa bir süre beresini görüyorum, yok olup yeniden görünüyor beresi, kara bir leke gibi ve leke küçülüyor, küçülüyor sonra… ve Hızır Kaptan ‘dan hiç bir şey kalmıyor geriye. Dalgalanan kalabalık denizinin ufkunda, koca gemi Hızır Kaptan, sulara gömülüyor.
Gömülmüş bir de Rızvan var herhangi bir yerde, karaya vurduktan sonra, kendini diri diri toprağa gömmüş, aranan bir Rızvan var; gerçekle yüz yüze gelemeyen, kara kömürü arkadaş, kardaş bilmiş, kazmasının sapına ipsiz bağlanmış…

Zeyyat SELİMOĞLU, Karaya Vurdu Deniz

Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Melis Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 43 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.