“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 271 Melis Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 271

DAĞLARI AŞAN DONANMA

(…)
O zamana kadar insanoğlunun bütün denemeleri, gemilerin sadece suda hareket edebileceğini ve bir donanmanın dağları aşmasının asla mümkün olamayacağını gösteriyor. Ama imkânsızı gerçekleştirmek de bütün tarih boyunca görülen üstün zekâlıların elindedir. Savaş kurallarıyla alay eden ve sırası geldiğinde bilinen kurallar yerine kendi dâhice buluşunu kullanan üstün askerler daima görülmüştür.
Tarih kitaplarında hiç de eşi bulunmayan muazzam bir hareket böylece başlıyor. Mehmet, büyük bir sessizlik içinde, hesapsız kitapsız yuvarlak odunlar getirtiyor, denizden çıkarılacak gemilerini çekmek için hareket eden birer kara tersanesi gibi kullanmak üzere, bunları marangozlarına verip kızak yaptırtıyor. Beyoğlu tepesine tırmandıktan sonra yine kıyıya inen daracık patikayı elden geldiği kadar düzeltip işi kolaylaştırmak için binlerce işçi çalıştırılıyor. Bu hareketin, gemilerin dağları ve vadileri aşıp bir denizden öteki denize taşınmasını saklamaktan ve ilgiyi başka bir şeye çekmekten başka bir amacı yok. İşte böylelikle düşman oyalandığı ve karadan, başka herhangi bir hücum olmadığı sürece, bol bol yağa batırılmış yüzlerce yuvarlak tahta tekerlek harekete geçip bu dev silindirlerin üstündeki kızak ayaklarına oturtulmuş gemiler, bir yandan sayısız mandalarla çektirilerek, bir yandan da gemiciler tarafından itilerek, birbiri arkasından dağları aşacak. Gecenin karanlığı bütün görme olanaklarını ortadan kaldırır kaldırmaz bu mucize yürüyüş başlıyor; yüce olan her şeyde olduğu gibi büyük bir sessizlik, bütün zekice işler gibi hesap kitap içinde gerçekleşiyor ve bütün bir donanma, dağları aşıp Haliç’e iniyor.
Bütün büyük askeri hareketlerde kesin vuruşlar daima şaşırtma yolu ile elde edilmiştir. Mehmet’in üstün dehası bir defa daha eşsizlikle ortaya çıkıyor. Onun bu tasarısını kimseler sezmiyor -bir defasında bu tedbirli dahi “Eğer sakalımın bir kılı bile kafamdan geçeni öğrenmiş olsaydı onu hemen yolardım,” demişti- ve emri, toplar duvarları gümbür gümbür döverken büyük bir özenle yerine getiriliyor. Bu bir tek 22 Nisan gecesinde tam yetmiş gemi, dağlar ve vadiler aşırılıp, bağlar, tarlalar ve ormanlar arasından geçirilerek bir denizden öteki denize götürülüyor. Ertesi sabah gözlerini açan Bizanslılar rüya gördüklerini sanıyorlar. Tepeden tırnağa donanmış ve asker dolu, baştan aşağı bayraklarla süslenmiş bir düşman donanması, elde edilmez sandıkları körfezin ta kalbinde görünmez bir el tarafından bırakılmış gibi, yol alıyor. Bizanslılar, hâlâ daha gözlerini ovuşturuyor ve mucizenin nasıl olduğunu bir türlü anlamıyorlar. Fakat o ana kadar Haliç tarafından korunmakta olan yan surların altında şimdi borazanlar ve davullar kıyameti koparmakta ve Hıristiyan donanmasının kapanıp kaldığı Galata’daki daracık tarafsız alan dışında bütün Haliç, bu zekice saldırı sayesinde şimdi Sultan Mehmet’e ve ordusuna geçmiş bulunmaktadır. Şimdi Sultan, sallar üzerinde kuracağı köprüden ve hiçbir engele uğramadan kıtalarını duvarların en zayıf yerlerine sevk edebilir. Böylece de şehrin en zayıf kanadı zorlanacak ve sayısı çok az olan askerlerin daha geniş sahaya daha seyrek dağılması zorunluluğu ortaya çıkacaktır. Demir pençe, kurbanının boğazını gittikçe daha çok sıkmaktadır.
(…)

Stefan ZWEIG, İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, çev.: T. KOÇAŞ

Soru: Kitabınızın “Ekler” bölümünde yer alan “Okuma (Metni Anlama ve Çözümleme) Öz Değerlendirme Formu”nu kullanarak ünitede incelediğimiz söylev türü ile ilgili kendinizi değerlendiriniz.

• Cevap: Öz değerlendirme formunu sizler doldurabilirsiniz.

12. Sınıf Melis Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 271 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.