

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 183

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 183 Melis Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 183
Köprüde yaşananlar Bosna hatta Avrupa tarihidir.
Sırbistan’daki ayaklanmalar Bosna’yı da etkilemektedir. Kasabaya dışarıdan gelenler kasabada bir karakol ve bir kulübe yaparlar. Sırp isyanım bastırırlar. Devlet çok ciddi tedbirler alır.
XIX. yüzyılın ortalarında Osmanlı, sınırlardan yavaş yavaş çekilir. Siyasi dengeler değişir. Kasabada veba ve kolera salgını yaşanır.
Kara Core (Kara Kor) İsyanı’ndan sonra Avusturya birlikleri kasabaya gelir. Kasabanın görüntüsü değişmeye başlar. İşgal altında yirmi yıl geçer.
1908’de Sırbistan’da taht değişikliği olur. Kasabaya demir yolu gelir.
Osmanlı İmparatorluğunun parçalanması, Müslüman halkı çok üzer. Dünyada yaşanan savaşlar bu kasabada da etkisini gösterir.
1914’te Drina köprüsü üzerinde geçen olayların sonuna gelinir. Arkası kesilmeyen bombardıman yüzünden köprü ağır hasar görür. Artık hiç kimse köprüden geçmemektedir. Köprünün etrafındaki mahalleler de bombardıman yüzünden boşaltılır.
Aşağıdaki bölüm köprünün yapımı aşamasından alınmıştır.
(…)
Yıllardır, her gün onları seyretmekte olan halk, artık zaman anlamını ve bu inşaatı yaptıranın amacını da unutmuştu. Onlara öyle geliyordu ki, yapı ilerlemedikten başka, her gün eklenen yeni işlerle büsbütün karışıyor, uzuyor ve köprüden başka her şeye benziyordu. Hayatta hiç çalışmamış, bir iş görmemiş olanların sabrı pek çabuk tükenir. Ve her işi kolayca eleştirerek hataya düşerler.
(…)
Tam o sırada Priboy* yakınlarında Bania Manastırı başpapazı, kutsal kitabının son sahifesine şunları yazdı:
“Mehmet Paşa’nın Vişegrad’ta, Drina üstüne köprü kurduğu çağ bilinsin. Ağalar ve üzerlerine yüklenen angaryalar yüzünden Hristiyan halk büyük bir korku içindeydi. Deniz tarafından sanatkârlar getirdiler. Üç yıl inşaatla uğraştılar. Boşuna çok para harcadılar. Suyu, ikiye üçe böldüler, yine köprüyü kuramadılar.”
Yıllar geçiyor, ilkbaharlar, yazlar, sonbaharlar, kışlar birbirini kovalıyor, ustalar, işçiler gidiyor, tekrar dönüyorlardı. Artık Drina’nın üstü çatılarla kapanmıştı, bu kurulan iskeleler yüzünden, kerestelerin, tahtaların birbirine karışmasından ortaya tuhaf bir şekil çıkmıştı. İki ucunda tahtadan yapılmış kocaman vinçler yükseliyordu. Onları sıkı sıkıya bağlanmış olan salların üstüne çakmışlardı. Irmağın her kıyısında ateşler yanıyor, bu ateşlerde kurşun eritilerek sütunlardaki deliklerin içine dökülüyor, taşlar birbirine yapıştırılıyordu. (…)
(…)
O yıl ve ertesi yıl kış yumuşak geçti. Aralık ayının sonuna kadar çalışabildiler. İnşaatın beşinci yılı geliyordu. Şimdi, tahta, taş ve çeşitli maddelerden yapılmış olan bu biçimsiz çember, derlenip toplanmaya başlamıştı.
Meydan’a giden yolun kenarındaki düzlükte yapılan han, hayli ilerlemişti. İskelelerini bile sökmüşlerdi. Bu, köprü ile aynı taştan yapılmış iki katlı, çok büyük bir bina idi. Hâlâ içinde ve dışında çalışı(*)
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf Melis Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 183 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum