

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 154

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 154 Melis Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Melis Yayınları Sayfa 154
teptim geldim. “Belleri duman bastı, dereleri kar kapladı, yollar kitlendi. Tilkiler izleri, arılar koğanları yitirdi” demedim. Sılayı doğruladım, dostu özledim. Sürdüm çıktım, yettim buldum!
Kaplan Çavuş’un gözleri sevinçten yaşarmıştı:
(…)
Kaplan Çavuş kollarından tutup Âşık Yunus’un yüzüne bir zaman baktı:
— Kan kardeşim! Can yoldaşım! İki dünyada güvenim! Nasıl, sağlık esenlik nasıl?
— İyidir pirler yüzü suyuna… Sen nicesin, Eskişehir’de koyup Söğüt’te bulduğum yiğit Kaplan?
(…)
— Bırakalım şimdi (…) Ozan dili çeviktir. Bize haberin var mı yurttan ülkeden? Nereleri dolaştın geldin bu kez?
— Şam’dan Tebriz’e çıktık, ordan koptuk, Bağdat, Halep, Konya, dedik yürüdük. Zaman çetin zamandır, Kaplan Ağa, hiç olmadık işler olmaktadır. Benim gördüğüm, Moğol göçünü bağlasa gerek ve de çarpacağını çarpıp savuşsa gerek…
— Demee! Bundan şirin müjde mi olur?
Aslıhan döşeklerle yastıkları getirdi. Delikanlılar yardım ettiler.
Âşık Yunus ayranı içti, düşünceli düşünceli bıyıklarını sıvazladı:
— Tez sevindin derbeder Kaplan!.. Moğol düzeni bozup ortalığı düpdüz edip gidince, ne kalır geride bakalım? Rezil kıyıcı takımına meydan kalmaz mı?
— Kalıversin! Rezil takımı kaç para?.. Geliriz hakkından…
— Bir avuç esnaf kalfasıyla he mi? Yanılmaktasın usta, bu kez Ahilik, tutabilemez kendi başına, ülkenin düzenini…
(…)
Kaplan Usta, bu meseleyi her karşılaşmada, Yunus Emre’yle tartışıyor, yüreğini rahatlatacak bir sonuca varamıyordu. Biraz esnedi, biraz ensesini kaşıdı, öğrencilerinin önünde üste çıkamayacağı sözü uzatmak istemedi, birden aklına gelmiş gibi sordu:
— Dur yahu? Deyişlerin birikti mi, yüreğe vuran deyişlerin?
— Eh…
— Ya kitap ne sularda?
— Hangi kitap?
— Senin mesnevi?
— Bitti sayılır. Adını koyamadım bi-türlü… “Risâlet-al-Nushiye” dersem nasıl?
Kaplan Çavuş Ahi meselesindeki öcünü almak umuduyla kabardı:
— Yahu, yok mudur, bunun Türkçesi, Allah lillah aşkına? “Öğüt Kitabı” desene düpedüz şuna…
— Diyeyim de, “Türkmen Cönkü”dür diye yüzüne bakmasın değil mi, hiç kimse! Mesnevi yazmaktayız uyuma Kaplan, Hamzanâme değildir bu… Beylere sultanlara sunulacak! Her malın kılıfı kendine ve de alıcısına göredir.
(…)
— (…) Gel beni duy! Yeterince gezdin, dolandın, süründün. Yaş geldi kırka dayandı. Oturağa dönsen iyi ve de Sarıköy’de baba ocağını yakıp başına geçip kurulup sazı tımbırdatsan iyi… (…). Yurt karıştı mı, gezgincilik korkuludur.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf Melis Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 154 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum