12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 105

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 105 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 105

Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

Çok Üşümek şiiri İkinci Yeni’nin önemli isimlerinden biri olan Turgut Uyar’a aittir. Şair, bu şiirinde bü- yükşehrin kalabalığında kaybolup giden yalnız insanı anlatmıştır. Bunu anlaşılması güç, sembollerle yüklü, çok anlamlı okumalara açık bir dil kullanarak yapmıştır.
Turgut Uyar, İkinci Yeni’nin bir özelliği olarak dilde birtakım sapmalara gitmiş, özel isim olmadığı hâlde dize içindeki kelimelerin pek çoğunu büyük harfle başlatmıştır. Okuduğunuz şiirde de divan şiirine özgü beyit birimini ve mesnevi tipi kafiyeyi kullanmıştır. Ancak bu özellik, şiirin tamamına hâkim olacak şekilde değildir. Turgut Uyar, diğer İkinci Yeni şairleri gibi gelenekten yenilikçi bir yaklaşımla yararlanmıştır.
1955-1965 yılları arasında adından söz ettiren İkinci Yeni, 1956’dan itibaren Pazar Postası dergisinde bir araya gelen sanatçıların oluşturduğu bir akımdır. İkinci Yeni sanatçılarını bu akımda buluşturan unsur; bu sanatçıların daima yeninin peşinde olmaları, dünyaya bakış açıları ve yetişme şartlarıdır. Bu anlayışı benimseyen şairlerin bazıları daha sonra Cemal Süreya’nın çıkardığı Papirüs dergisi etrafında birleşmiştir. Papirüs dergisi etrafında toplanan İkinci Yeni sanatçıları arasında Cemal Süreya, İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Ece Ayhan ve Ülkü Tamer sayılabilir.

İkinci Yeni, birtakım şairlerin Garip akımına gösterdiği bireysel tepkiler sonucu doğmuştur. Garip akımının basitlik, sıradanlık, sembollerden uzaklaşma, günlük konuşma dilini kullanma eğilimi İkinci Yeni’de görülmez. İkinci Yeni sanatçıları bunun yerine çağrışımlarla yüklü semboller kullanıp günlük konuşma dilinden uzaklaşmış ve anlaşılması güç bir şiir dili oluşturmuşlardır. Hatta bu amaçla yabancı dilden alıntılar yapmışlar, kelimelerin yapısını bozmuşlar, yeni kelime bile uydurmuşlardır. Bu durum İkinci Yeni şiirini okunması ve anlaşılması güç bir şiir hâline getirmiştir. Ayrıca bu şiir anlayışında genel olarak halk kültüründen kopma, ölçü ve kafiyeden tamamen uzaklaşma, bazen mensur şiir tarzında şiirler yazma, karışık cümle yapısı kullanma gibi özellikler de görülmektedir.

İkinci Yeni şiir anlayışında yer yer Dadaizm ve sürrealizm akımlarının yansımaları görülmüştür. En önemli temsilcisinin Tristan Tzara (Tristan Zara) olduğu Dadaizm, Birinci Dünya Savaşı’nın bitmeyecekmiş gibi görünen karmaşık ortamında düşüncenin ve dilin kaynaklarını sorgulayan bir akımdır. Şiir dilinin değiştirilmesi gerektiği iddiasındaki akım kısa ömürlü olmuştur. Ardından ortaya çıkan sürrealizm akımından etkilenen sanatçılar eserlerini toplumsal kuralların baskısını hissetmeden, aklın denetimi olmadan ve çağrışımın gücüne yaslanarak meydana getirmişlerdir. Başlıca temsilcileri Andre Breton (Andre Breto), Louis Aragon (Luiz Eragon), Paul Eluard (Pol Elua) olan sürrealistlerin amacı düşüncenin gerçek işleyişini aktarmak, düşüncenin ürününü katıksız bir biçimde vermektir. İkinci Yeni’nin bu akımla ilgisi yalnızca şiir dili ve imge kullanımı ile sınırlı kalmıştır.

Metni Anlama ve Çözümleme

Soru: 1) Okuduğunuz şiirde geçen “Bir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerde / Uzun nehirlere binip uzaklaşmadıkça” dizelerinin sizde uyandırdığı çağrışımları söyleyiniz.

• Cevap: Bu dizeler bende şehirde yaşanan zorluklardan ve bunların bıraktığı izlerden kaçmanın imkânsızlığını çağrıştırıyor. Yanık yağ kokusu, kentsel yaşamın sıkıntılarını ve ağır koşullarını simgeliyor. “Uzun nehirlere binip uzaklaşmadıkça” ifadesi ise kaçış arzusunu ama aynı zamanda bu zorluklardan kurtulmanın zorluğunu gösteriyor.

Soru: 2) İkinci Yeni’nin belirgin özelliklerinden biri olan anlam kapalılığını okuduğunuz şiirde örnekleyebilecek kullanımları belirleyip bunların altını çiziniz.

• Cevap: “Urban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızın” “Bir Kalır Yılgın Adamların hep “Evet” dedikleri” “Tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün” dizeleri anlam kapalılığına örnek olabilir.

Soru: 3) Çok Üşümek adlı şiirde tekrarlanan ifadeler, şiirin dil ve anlatımını nasıl etkilemiştir?

• Cevap: “Çok Üşümek” adlı şiirde tekrarlanan ifadeler şiirin duygusal yoğunluğunu ve vurgusunu artırıyor. Özellikle “üşümek” fiilinin tekrarı yaşanan duygusal soğukluğu ve hayattaki zorlukları sürekli hatırlatarak şiirin atmosferini güçlendiriyor.

Soru: 4) Okuduğunuz şiirde söyleyicinin hitap ettiği kişi ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

• Cevap: “Biz” ve “sizin olmadığınız o her yer” ifadeleriyle topluma, özellikle de bir özlem veya yalnızlık hissettiği bir kesime dolaylı olarak sesleniyor.

Soru: 5) Çok Üşümek şiirinin sizde bıraktığı etkiyi sözlü olarak ifade ediniz. Sizce şair, duygularını okuyucuya yansıtmakta başarılı olmuş mudur? Niçin?

• Cevap: Şiir bende bir yalnızlık ve hüzün duygusu bıraktı. Şair, duygularını okuyucuya başarılı bir şekilde yansıtmış çünkü sade imgelerle bir insanın içsel kırılganlığını ve hayatta karşılaştığı olumsuzlukları güçlü bir şekilde hissettiriyor.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 105 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.