12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 64
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 64 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 64
1. a) Başlangıçta İhtiyar bir adamın küçük bir kıza soracağı şeyleri bilmiyor diye düşünen Şükrüye ile dedesi konuştukça aralarında bir yakınlık doğar. Günümüzde nesiller arasındaki iletişim konusunda neler düşünüyorsunuz?
- Cevap: Günümüzün en önemli sorunlarından biri iletişimsizlik. Artık dünyanın öbür ucundaki bir insanla bile kolayca iletişim kurma olanağı varken yanımızdaki insanla aramızda uçurumlar olabiliyor. Üstüne nesil farkı da eklenince iletişim kurmak, konuşmak, dertleşmek, birbirini anlamaya çalışmak, birbirine tahammül etmek de zorlaşabiliyor.
Biz küçük bir yerde yaşıyoruz. Burada herkes birbirini tanıyor. Dedeler, amcalar, teyzeler birbirlerini bildikleri gibi gençleri ve çocukları da biliyor, tanıyor. Bizimle yaşlılar arasında iletişimsizlik söz konusu olmuyor. Günlük yaşamla ilgili konularda rahatlıkla konuşabiliyoruz. Ancak sosyal medya ile ilgili konularla, bilgisayar ve teknoloji ile ilgili konularla eski neslin çok bir ilgisi yok. Bu yüzden büyüklerimizle konuşabildiğimiz konular akranımız olan insanlardan farklı oluyor.
b) Bir insan hakkında bilgi sahibi olmak, onunla iletişim kurarken gerekli midir? Niçin?
- Cevap: Olası cevaplar: Bir insan hakkında bilgi sahibi olmak onunla iletişim kurarken gereklidir. Ama bu çoğu zaman iletişimin biçimine bağlıdır. Örneğin bir iş görüşmesine gidilirken görüşülecek kişi doğrudan patronsa onun iş ve görüşmeyle ilgili beklentilerini bilmekte fayda vardır. Bir insanla ilişki kurabilmek için onun hakkında bilgi sahibi olmak gerekli değildir. Çünkü bilgiyi o kişi ile önceden temas kurmuş bir kişiden alacağım. O kişi bilgiyi kendi bakış açısına, iletişim biçimine göre taraflı biçimde verecektir. Doğal olarak ben de o kişi ile konuşurken ister istemez bir ön yargıya sahip olacağım. Bu ön yargı sağlıklı bir iletişim kurmayı güçleştirebilir.
c) Hikâye gibi edebî türlerin “insanları tanıma, anlama ve insanlarla iletişim kurma” konusunda işlevleri olduğunu düşünüyor musunuz? Düşüncelerinizi gerekçesiyle birlikte ifade ediniz.
- Cevap: Olası cevap: Okuduğum hikâyeler, bu hikâyelerdeki bir ifade, bir cümle hatta bir kelime bile beni sarsabiliyor. Bende farklı duygular, düşünceler, bakış açıları oluşturabiliyor. Etrafımda gördüğüm ve ileride görebileceğim insanlardan katbekat fazla insanla o hikâyelerin satırları arasında karşılaşabiliyorum. Bence insanı anlama konusunda genel olarak zaten edebiyatın çok önemli bir işlevi var. Bu nedenle hikâye türünün de bu tür işlevleri olduğunu düşünmekteyim.
2. Metnin yazarı, hikâye türü ile ilgili olarak “Bir hikâye kişisini yaşamdan soyutlanmış iyi ya da
kötü, olumlu ya da olumsuz kalıplar içinde vermeyi yaşama da yazın tavrına da aykırı buluyorum.” demiştir.
Sizce Şükrüye ile dedesi arasındaki iletişim, yazarın bu düşüncesine uygun biçimde mi gelişmiştir? Düşüncelerinizi gerekçesiyle açıklayınız.
- Cevap: Şükrüye, babaannesinin konuşmasından duyduğu kadarıyla babası ile dedesinin dargın olduğunu biliyor. Bundan dolayı dedesinin kötü biri olduğunu düşünüp ondan uzak durabilirdi. Ama gerçek yaşamda sadece iyi ya da sadece kötü insan yoktur. Şükrüye de tıpkı gerçek yaşamda olduğu gibi dedesine tek boyutlu bakmamış, ön yargılı hareket etmemiş ve onunla konuşarak aralarındaki iletişimi sağlamıştır.
3. Tomris Uyar; durmadan yenilikler arayan, Türkiye dışındaki roman ve hikâye gelişmelerini iyi takip eden, bunun için de sürekli üslup değiştiren, taze teknikler arayan bir yazardı.
Bu anlayıştaki bir yazar aşağıdaki gerekçelerden hangisi ile yeni bir hikâye kitabı yayımlar? Niçin?
a) Ortalıkta görünmezsem unutulurum, bir kitap bastırmalıyım.
b) Hikâye türünün ustaları arasındaki yerimi sağlamlaştırmalıyım.
c) Yeni bir ürün meydana getirdim ve bunu yaparken kendimi aştım.
ç) Yazdıklarım şimdilerde yazılanlardan iyi, onları yayımlamamam için bir neden yok.
d) Kitap bastırmaya devam etmeliyim, belki gün gelir farklı bir eser meydana getirebilirim.
- Cevap: “d” maddesindeki gerekçeyle kitabını yayımlar. Çünkü sürekli farklı olanı arayan, bunu yaparken değişik örnekleri araştırmaktan vazgeçmeyen bir yazar olduğunu görüyorum. O zaman bu anlayıştaki bir sanatçı, “Farklıyı yakaladım, şimdiye kadar yaptıklarımdan değişik bir ürün ortaya çıkardım” diyecektir. Ancak kendini aştığına inandığı zaman yeni bir kitap bastırmaya karar verecektir.
12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 64 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.