
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 55


12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 55 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 55
Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Varoluşsal Katman
Edebiyatın zemini psikolojiktir; çünkü o baştan beri insanın duygu ve davranış alanında kendini gerçekleştirir. İlk şiir örneklerinde de insanın, hem de tek insanın duyu ve düşünceleri, davranış biçimleri görülür. Dolayısıyla edebiyat, psikoloji diye bir bilim olduğu için psikolojik değildir; psikolojik olmak, insan davranışları, duyguları, zihinsel ve duygusal süreçleriyle ilgilenmek, onun doğasında vardır. Edebiyat eseri demek, derin duygusal katmanları olan eser demektir. Eserin evrenselliği ve niteliği arttıkça bu anlam katmanları da derinleşir, güçlenir. Edebiyat, bu doğayı yitirdiğinde, kendi zeminini de yitirir. Bu nedenle düşünce yoğunluklu eserlerin edebî değerinin düşük olduğu söylenir; zira felsefeye yaklaşır. Edebiyat, tekil olgularla, tekil yaşantılarla ilgilenir; insan davranışları konusunda bir bütün olarak, soyutlayarak ve genelleştirerek konuşmaz. Bu yönüyle hem psikolojik değerdeki bir konuyu ele alır, ayrıntılı bir şekilde açımlar, ortaya koyar; hem de bu tutumuyla psikolojiye zemin hazırlar. Her edebiyat eseri bir tema üzerinde varlık kazanır; anlattığı, anlatacağı, vaat ettiği bir öykü vardır. İşte bu tema, bu öykü psikolojik desenlerin, psikolojik motiflerin ortaya çıktığı bir alandır.
Edebiyat, insan varoluşunun bir fotoğrafı gibidir. Edebiyatın konusu, yukarıda da değinildiği üzere geniş anlamda insandır; insan dünyasıdır, insan davranışlarıdır. Edebiyat eseri, ne anlatırsa anlatsın, sonuçta insan davranışlarını anlatır, hep söylenegeldiği gibi yaşanmış ya da yaşanması muhtemel olayları anlatır. İnsana insanı anlatır, insana kendi dünyasını anlatır, insana kendi davranışlarını anlatır; böylece ona ayna olur. Hiçbir edebiyat eseri yoktur ki, insana kendisini anlatmasın, hiçbir edebiyat eseri yoktur ki, okuyan onda cümle cümle kendini bulmasın, kendini görmesin. Birey, psikolojinin alanıdır. Psikolojik değerdeki davranışların ortaya çıktığı alan, bu psikolojik alandır. Her edebiyat eseri güçlü ya da zayıf bir varoluşsal doku üzerinde varlığını gerçekleştirir. Bu varoluşsal doku yaşantıların, duyguların, sevgilerin, korku ve umutların alanıdır. İnsan dünyasında var olan her şey orada ortaya çıkar. Edebiyat insanı anlatır, insanın duygusal ve zihinsel süreçleri ve bu süreçler sonucunda ortaya çıkan davranışları açıklar. Bu yüzden, varoluşsal katman, psikolojinin en yoğun şekilde yaşandığı ve ortaya çıktığı, yazardan esere, eserden okuyucuya doğru yansıdığı bir alandır. Psikolojinin ilgilendiği her davranış orada görülebilir, oradaki bireylerin şahsında örneklenebilir. Bir sanat eseri varoluşun farklı renklerdeki doku ve motiflerinden oluşur. Bu varoluşsal doku, baştan sona psikolojiktir. Usta yazarlar, bu süreci iyi yansıtabilen ve iyi anlatabilen yazarlardır.
Vefa Taşdelen, Edebiyat ve Psikoloji
1. Metinde geçen Edebiyat, tekil olgularla, tekil yaşantılarla ilgilenir; insan davranışları konusunda bir bütün olarak, soyutlayarak ve genelleştirerek konuşmaz. Bu yönüyle hem psikolojik değerdeki bir konuyu ele alır, ayrıntılı bir şekilde açımlar, ortaya koyar; hem de bu tutumuyla psikolojiye zemin hazırlar. cümlelerinde altı çizili yerlerdeki virgül ve noktalı virgüllerin hangi görevle kullanıldığını yazınız.
- Cevap:
12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 55 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.