Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 49

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 49 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

/
00:00
ad

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 49

Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Türkçeyi Sevdim

Ben Türkçenin ezelî bir âşıkıyım. Hepimiz öyle değil miyiz? Türkçeyi muhtelif devirlerinde, muhtelif libaslarla, muhtelif şekillerde gördüm ve sevgilimi o şekiller, o libaslar altında kendi cevherinde sevdim.

Ben eski Bâbıalî kâtiplerinden işittiğim süslü dili sevdiğim gibi, Aksaray’da karpuz sergisinde müşteri ayartmak için çığırtkanlık eden Türk delikanlısının türlü zarafetlerle dolu olan Türkçesini de sevdim.

Ben Divan edebiyatının gazelleriyle mest oldum. Fakat sevgili İzmir’imin, ismini yâd ettikçe ciğerimi sızlatan sevgili İzmir’in İkiçeşmelik kızının incir işlediği esnada okuduğu Türkçe şarkıya da mest oldum. Ben, o sevgiliyi, atlas şalvarıyla, başının üzerinde altın işlenmiş takyesi ile gördüm. Ben onu perişan gönüllü şairin:

O gül endâm bir al şâle bürünsün yürüsün
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün

beytinde olduğu gibi, bir şala sarılıp büründüğünü görerek de sevdim. Sonra üç peşli entarisiyle, canfes terlikleriyle salınırken yine gördüm, yine sevdim. Başında hotozu, belinde kuşağı, sedef kakılı sediri üzerinde uzanmış, yahut Sa’dâbâd’da, Göksu’da seyrana çıkmış hâliyle gördüm, yine sevdim.
Fakat tabiatta her şey tekâmülden, inkılâptan ibaretse, bazan tekâmül, bazan inkılâp devirden devire geçtiği gibi her devrin zevki de birbirinin aynı olmaz. Ben son devrin, İpekiş’in kelebek kanadı kadar ince, zarif, dört metrelik kumaşı ile giyinmiş, başında küçücük beresiyle bir rüzgâr gibi kaldırımlar üzerinde seke seke giden ve rüzgâr mı onu götürüyor, o mu rüzgârı götürüyor diye insanı şüpheye düşüren hâliyle de Türkçeyi gördüm ve sevdim.

Halit Ziya Uşaklıgil, Türkçeyi Sevdim

Kelime Dağarcığı
canfes: Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak, tok, ipekli kumaş. hotoz: Kadınların süs için saçlarının üstüne taktıkları, çeşitli renk ve biçimde yapılmış küçük başlık. libas: Giysi. peş: Bazı giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası. takye: İnce kumaştan dikilmiş veya ipten örülmüş, çoğunlukla yarım küre biçiminde başlık, takke. tekâmül: Olgunluk, gelişim, evrim.

1. Okuduğunuz metinde Halit Ziya Uşaklıgil Türkçeyi muhtelif devirlerinde, muhtelif libaslarla, muhtelif şekillerde gördüm ve sevgilimi o şekiller, o libaslar altında kendi cevherinde sevdim. dedikten sonra bu devir, libas ve şekillere benzetmeli örnekler vermiştir. Siz de bu örneklere kendi dünyanızdan bir ekleme yapmak isteseydiniz bu, ne olurdu? Örneğinizi metne uygun biçimde yazınız.

  • Cevap: Olası cevaplar: Ben Türkçeyi beyaz önlükler içinde bilim yaparken de sevdim, cep telefonu elinde sosyal medyada yorum yazarken de… Sevdiğini son bir kez olsun yakından görmek isteyen Barış Manço’nun Dağlar Dağlar şarkısında da vuruldum ona, kimse bilmese de Nefret’ten bile eski olan Cezanın Yerli Plaka sında da. Bazen elini göğsüne vurdukça yürekleri yakan bir ananın ağıdında, bazen de ayaklarını vurdukça yerleri titreten bir komandonun marşında duydum onu, her zamanki gibi yine çok sevdim.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 49 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!