
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 293


12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 293 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 293
Aşağıdaki metni okuyup soruları metne göre cevaplandırınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Turizme Karşıyım
Allah’ın talihli kullarından biri olmalıyım. İstanbul’a geldim geleli Sultanahmet ve civarında çalışıyorum. İstanbul’un kalbini dinliyorum yani. Dinlemek iyi de son zamanlarda tuzluya oturuyor. Bir fincan çay beş kâğıda çıktı. Ayrıca ben çayı fincanda değil, ince belli bardakta içmeyi severim. Neymiş efendim, turistik tarife imiş. Sultanahmet Köftecisi esasen halkın rağbet ettiği ucuz ve kaliteli bir yerdi. Biz de epeyce bir zaman devam ettik. Turizm orada da önümüzü kesti. Artık halktan bir ailenin oturup yediği köfte, piyaz ve irmik helvasından oluşan yemeğin hesabını verirken terlediğini görüyorum. Ben evde çalışmayan, yazmayan; bahçelerde, kahvelerde okumaya-yazmaya alışmış (kötü bir alışkanlık ama ne yapalım olan olmuş bir kere) bir adamım. Ne yani şimdi bahçelere, kahvelere gidemeyecek miyim? Gidemeyeceğim çünkü oturacak kahve de kalmadı. Eskiden Molla Fenari Camii’nin karşısında bir Kanaat Lokantası vardı. Küçük bir esnaf lokantası. Çeşidi az, lezzeti yerinde, malzemesi temiz ve kaliteli, üstelik halkın kesesine uygun bir mekân idi. Gider karnımızı doyurur; bitişiğindeki Erzurum Kıraathanesi’nde tavşan kanı çaylarımızı içerdik. Şimdi ikisi de yok. Onların yerinde Saltanat Otel ve Restoranı yükseliyor. Yaşımız çok genç iken cümbür cemaat Sirkeci’deki Köfteci Fahri’ye giderdik. Fahri kaldırımdan gelen kabadayı bir adamdı. Köftenin yanında iyi kurufasulye yapardı. Biz az sayıdaki masaları doldurur, hepimiz fasulye söylerdik. Bir gün dayanamayıp patladı: “… yiyecekseniz, bir iki porsiyon da köfte yiyin, yoksa defolun gidin. Sizin yüzünüzden dükkâna müşteri gelmiyor, köfteler elde kalıyor.”
(…)
Anladık turist döviz getiriyormuş. Bu sebeple yeşili seviyor, çimlere basmıyoruz. İyi de gelen dövizi kapanlar gidip Kanarya adalarında keyif çatıyor, yani bize bir şey damlamıyor (Damlıyor mu, damlamıyor mu iktisatçılar bilir. İktisatçıların işine karışılmaz. Onlar şoför gibidir. Kendileriyle araç hareket hâlinde iken konuşmak yasaktır.)
Bir yer turizme açılıyorsa, turistler için düzenlenir. Rengini, kokusunu, sesini, neşesini, canlılığını, insanlarıyla birlikte tüm özelliğini kaybeder. Kartpostala döner (örnek: Soğukçeşme Sokağı). İstanbul’u turizme açmak isteyenlere sesleniyorum. Bu arada halkı kaybettiğinizi unutmayın. Halkı; yani mekânın ve zamanın ruhunu.
(…) Mustafa Kutlu, Dem Bu Demdir
1. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki kelimelerin anlamlarını, metinde kullanıldıkları cümleleri göz önünde bulundurarak tahmin ediniz. Tahminlerinizi tabloya yazınız.
- Cevap:
12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 293 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.