12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 196
“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 196 SDR İpekyolu Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 196
sektörün desteklenmesini savunuyorlardı. Öte yandan II. Dünya Savaşı’nı kazanan Müttefik Devletlerin yönetim sistemi olan demokrasi, savaş sonrası dünyada nasıl popüler hâle gelip Türkiye’yi etkilediyse aynı şekilde, Müttefik Devletlerin ekonomi sistemi olan liberalizmin de dünyada ve Türkiye’de etkisi artmaya başlamıştı. Ekonomide liberalleşme çabaları ile devletin ekonomiden çekilmeye başlaması, sonuçlarının 1950’lerden sonra yoğun olarak hissedileceği yeni bir dönemin ilk sinyallerini verdi.
Türkiye Cumhuriyeti, II. Dünya Savaşı sonrası, SSCB tehdidi nedeniyle ABD liderliğindeki Batılı devletlere yakınlaşma politikasına yönelmişti. Siyasi olarak başlayan bu yakınlaşma, beraberinde ekonomik iş birliğini de getirdi. 1946 seçimleri sonrası kurulan Recep Peker Hükümeti, ekonomide devletçilik uygulamasını yumuşatarak liberal ekonomiye dayalı düzenlemelere girişti. Bu düzenlemelerde ABD’den ekonomik destek alma düşüncesi de etkili olmuştur. 1947 yılında yayımlanan “Türkiye İktisadi Kalkınma Planı” ile serbest pazar ekonomisine geçişin önü açılmaya çalışıldı. Türk lirasının değeri %50 düşürülerek devalüasyon yapıldı. İthalatın önündeki kısıtlayıcı engeller kaldırılarak ithalat kolaylaştırıldı.1947’de DB ve İMF’ye üye olan Türkiye 1947 Truman Doktrini ve 1948 Marshall Planı çerçevesinde ekonomisini güçlendirmeye çalışarak liberal ekonomiyi geliştirme amacıyla düzenlemeler yaptı. Ekonomide liberalleşme çabaları ile devletin ekonomiden çekilmeye başlaması, sonuçlarının 1950’lerden sonra yoğun olarak hissedileceği yeni bir dönemin ilk sinyallerini verdi. 1950 seçimlerinde liberal ekonomiyi savunan DP’nin iktidara gelmesiyle ekonomide liberalleşme süreci hızlanarak devam etti.
1945-1950 arasında siyasi alanda yaşanan demokratikleşme girişimleri, ülkenin sosyal ve toplumsal yapısında da önemli değişiklikler yaratmıştır. Çok partili hayata geçişle birlikte oluşan demokrasi denemeleri halkın demokrasi bilincinin gelişmesinde etkili olurken diğer taraftan 1945-1950 arasında CHP-DP ile MP-DP arasındaki sert tartışmalar, halk arasında siyasi kutuplaşmaları beraberinde getirmiştir.
1945-1950 arasında savaş ortamının sona ermesi ile doğum oranının artması ve sosyal devlet anlayışıyla yapılan düzenlemelerle hayat koşulları ve sağlık hizmetlerinde yaşanan iyileşme sonucunda nüfus artış hızı yükseldi. Bu dönemde 1940-1945 arası nüfus artış hızının iki katından fazla artış yaşandı. II. Dünya Savaşı sonrası ülke genelinde görülen önemli bir diğer gelişme ise köyden kente göçün artmasıdır. Köylerde miras yolu ile bölünen toprakların aileleri geçindirememesi, tarımda makineleşme ile köyde iş imkânlarının azalması ve kentlerdeki yaşam koşullarının daha cazip olması nedeniyle yaşanan göçler ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirdi.
II. Dünya Savaşı sonrası çok partili hayata geçiş ile birlikte gazete, dergi ve kitap satışlarını olumlu etkiledi. Bu dönemde baskı teknolojisi alanında dünyadaki gelişmelerin yakından takip edilmesi hem yayınlanan gazete, dergi ve kitap sayısının artmasını hem de fiyatların düşmesini sağladı. Çok partili hayata geçişle birlikte demokrasi anlayışının gelişmesi, halkın siyasete olan ilgisinin artması ve siyasi partilen yayın yoluyla halka ulaşmak amacıyla gazete, dergi ve kitap basımını teşvik etmesi nedeniyle sosyal bir değişim yaşandı. Edebiyat alanında Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday tarafından oluşturulan Garip Akımı günlük konuşma dili ile şiir yazımını savunarak var olan kalıp ve kurallara karşı çıktı. Bu dönemde edebiyat alanında ayrıca toplumcu ve gerçekçi bir yazım dili ile Anadolu ve Anadolu insanını anlatma düşüncesi gelişti. 1949’da Devlet Tiyatroları kurularak tiyatro ve opera alanında dünya klasikleri yanında yerli sanatçıların eserleri sergilendi.
B. II. DÜNYA SAVAŞI SONRASI ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN GELİŞMESİ
1. 1945-1960 Yılları Arasında Dünyada Yaşanan Gelişmeler
1945 yılından itibaren dünyanın güçler dengesi tamamen değişti. II. Dünya Savaşı öncesinde dünya politikasının merkezi Avrupa iken II. Dünya Savaşı sonrası ABD ve SSCB liderliğinde iki kutuplu bir dünya oluştu. Temelde farklı iki siyasi ve ekonomik görüşü savunan ABD ve SSCB’nin merkezde olduğu “Doğu Bloku” ve “Batı Bloku” olarak iki kutba ayrılan dünyada “Soğuk Savaş” denilen süreç başladı. İngiliz Başbakanı Churchill’in “Demir Perde Devletleri” dediği Doğu Bloku ülkeleri komünist bir sistemi benimserken Batı Bloku ülkeleri liberalizm ve demokrasi ilkelerini benimsediler. İki blok arasında askerî bir mücadele aşamasının belirmesi üzerine, iki bloklu dünyaya ve bu iki blok arasındaki savaşa karşı olan devletler “Bağlantısızlar Bloku” adıyla üçüncü bir grup oluşturdu.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf SDR İpekyolu Yayınları İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 196 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
