
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 194


“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 194 SDR İpekyolu Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 194
1945’e gelindiğinde 11 Kasım 1938’de cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü başkanlığında CHP’nin tek parti iktidarı devam ediyordu. Savaş şartlarında çok partili demokrasiye geçmek pek mümkün olmadığı için bu süreçte parti içinde “Müstakil Grup’ adıyla bir muhalefet grubu kurup parti içi denetimi sağlamak istedi. Ancak Müstakil Grup’un denetleme görevini yaptıktan sonra yapılan oylamalarda hükümet aleyhine bir oy kullanmaması nedeniyle istenilen başarıya ulaşılamadı.
Türkiye’de Atatürk sonrası 1945’te MKP’nin kurulmasıyla başlayan çok partili demokrasiye geçiş sürecinde CHP, MKP ve DP dışında kurulan siyasi partilerle birlikte parti sayısı 15’e ulaştı. CHP Hükûmeti’nin normal şartlarda 1947 yılında yapılması gereken genel seçimleri 21 Temmuz 1946 tarihine çekmesiyle Türkiye Cumhuri- yeti’nde ilk çok partili genel seçimler 1946 yılında gerçekleştirildi. 1946 seçimleri, Türkiye Cumhuriyeti’nde çok partili hayata geçişi sağlaması ve tek dereceli seçim sisteminin uygulanmaya başlanması açısından önemlidir. Tek dereceli seçim sistemi, halkın milletvekillerini doğrudan seçmesi esasına dayandığı için bu sistemin kullanılmaya başlanması, Türk demokrasi tarihi açısından olumlu bir adımdır.
Çok partili hayatı başlatan 1946 seçimleri, seçimlerde uygulanan antidemokratik yasa ve yöntemler nedeniyle çok eleştirilmiştir. 1946 seçimlerinde uygulanan seçim kanununda en çok eleştirilen noktalardan biri “çoğunluk sistemi” uygulamasıydı. Muhalefet, “nispi temsil sistemi” ile her partinin aldığı oy oranında meclise girebilmesini savunuyordu. Oysa çoğunluk sisteminde bir seçim bölgesinde en çok oyu alan parti tüm milletvekilliklerini kazanıyordu. Çoğunluk sistemi, küçük partilerin meclise girmesini imkânsız hâle getiriyordu. 1946 seçimlerinde en çok eleştirilen konulardan biri de “açık oy, gizli sayım” kuralının uygulanmasıydı. Seçmenlerin oy verdiği sandıklarda genel olarak devlet memurlarının görev yapması, memurların bazılarının iktidar yanlısı bir tutumla oy sayımında hile yaptığı iddiaları, 1946 seçimlerinin güvenilirliğini zedeledi. 46 ilde seçime giren DP, 37 ilde seçim sonuçlarına itiraz ettiyse de sonuçların aynen kabul edilmesi eleştirileri artırdı (Tablo 6.1).
TBMM içinde iktidar ve muhalefet partilerinin iş birliği sonucu kabul edilen Seçim Kanunu ile 1950 seçimleri, 1946 seçimlerine nazaran çok daha demokratik sayılabilecek bir ortamda yapıldı.
CHP ve DP, 1950 seçimleri öncesi yürüttükleri görüşmeler sonunda, dönemine göre oldukça demokratik sayılabilecek bir Seçim Kanunu oluşturdular.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf SDR İpekyolu Yayınları İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 194 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.