
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 162


“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 162 SDR İpekyolu Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 162
Milletler Cemiyeti aracılığıyla çıkarlan doğrultusunda dünyayı yeniden şekillendiren İngiltere ve Fransa, kapitalist düşüncelerinin ışığında, yenilen devletlere imzalattıkları ağır antlaşmalarla büyük bir siyasi ve ekonomik güce ulaştı. Bu yeni dünya düzenine karşı olan Almanya, İtalya ve Japonya hızla silahlanarak dünya siyasetinde söz sahibi olmak ve ekonomi pastasından pay kapmak amacıyla Mihver Devletleri kurarak bir araya geldi. ABD, I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ittifaklarda başlangıçta tarafsız kalmakla birlikte, yayılmacı politika izleyen Mihver Devletlerin savaşı kazanmasından duyduğu endişeyle İngiltere ve Fransa’ya gizlice silah satarak destek oldu. SSCB başlangıçta hiç beklenmeyecek şekilde Almanya ile birlikte hareket etti ve Polonya, Letonya, Litvanya, Estonya bölgesinin paylaşımı konusunda Almanya ile anlaştı. Ancak Hitler’in Barbarossa Harekâtı’yla Rusya’ya saldırması, Japonya’nın da Pearl Harbor (Pörl Harbur) Baskını’yla ABD’ye savaş ilan etmesi, II. Dünya Savaşı’nın ilerleyen kısımlarında ABD ve SSCB’nin Müttefik Devletlere dâhil olmasına yol açtı.
II. Dünya Savaşı’nın çıkışında en önemli rolü oynayan ve Mihver Devletleri oluşturan İtalya, Almanya ve Japonya’da I. Dünya Savaşı sonrası yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler, II. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olduğu için önemlidir. Bu gelişmeler şöyle özetlenebilir:
İtalya
İtalya, I. Dünya Savaşı’nda savaşı kazanan İtilaf Devletleri arasında olmasına rağmen savaş sonrası yapılan paylaşım antlaşmalarında kendisine vadedilen toprakları alamadı. I. Dünya Savaşı sonrası İtalya’da ortaya çıkan siyasi ve ekonomik karışıklıklar, 1922 yılında Ulusal Faşist Parti lideri Mussolini’ye iktidar yolunu açtı. 1926 yılında faşist bir anayasa ilan eden Mussolini, “Mare Nostrum” düşüncesiyle “Roma İmparatorluğu’nu yeniden kurma” amacı doğrultusunda yayılmacı bir politikaya yöneldi. 1936’da Habeşistan’ı işgal eden İtalya, 1936’da Almanya ile Berlin-Roma Mihveri’ni kurarak Almanya ile birlikte yayılma politikasına hız verdi. İttifak, 1937’de Japonya’nın katılımıyla Berlin-Roma-Tokyo Mihveri hâline dönüştürüldü. Faşizm rejimi iki savaş arası dönemde İtalya dışında Antonio de Oliveira Salazar (Antonyo de Olivyera Salazar) liderliğinde Portekiz’de Francisco Fran- co (Fıransisko Fıranko) liderliğinde ise İspanya’da uygulanarak etki alanını genişletti.
İtalya 1926’dan itibaren dış politikasını sertleştirmeye başlamıştır. (…) Mussolini o yıl Libya’ya yaptığı bir gezide Akdeniz’e verdiği önemden bahsetmiş ve Akdeniz için “Mare Nostrum” (Bizim Deniz) kelimelerini kullanmıştır. Dünyada liberal olmayan rejimlerin artması Mussolini’ye cesaret vermiş olmalıdır. 1926’nın Nisan ayındaki sert beyanatları özellikle Fransa’ya ve Türkiye’ye yöneltilmiş, gizli bir tehdittir.
Soru: Mussolini’nin “Mare Nostrum” politikasını Türk-İtalyan ilişkileri açısından değerlendiriniz.
- Cevap: Mussolini’nin “Mare Nostrum” politikası, İtalya’nın Akdeniz’deki hâkimiyetini genişletme arzusunu yansıtmaktaydı. Bu durum, Türkiye için bir tehdit oluşturmuş ve Türkiye’yi Akdeniz’deki güvenliğini koruma konusunda tedbirli davranmaya itmiştir.
12. Sınıf SDR İpekyolu Yayınları İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 162 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.