
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 145


“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 145 SDR İpekyolu Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 145
1921 ile 1936 yıllan arasında Suriye’de manda yönetimi kuran Fransa, 1936 yılında iktidara gelen sosyalist parti döneminde Suriye’den çekileceğini ilan etti. 9 Eylül 1936’da Paris’te yapılan bir antlaşmayla üç yıl içinde Suriye’nin bağımsız olması ve iki tarafın 25 yıl boyunca ittifak içinde hareket edeceği konusunda anlaşıldı. Anlaşma metninde Hatay ile ilgili açıklayıcı bir madde olmadığı için bölge Türkleri endişeye kapıldılar. Türkiye Cumhuriyeti, Paris Antlaşması’yla oluşan süreci kabul etmediğini ilan ederek Fransa’dan Suriye’ye ve Lübnan’a tanıdığı bağımsız olma hakkını Hatay’a da tanımasını istedi. Fransa isteğe olumlu yanıt vermedi, yeni kurulan Suriye hükümeti de Hatay’ın kendisine ait olduğunu ilan etti.
(…) 1936 senesinin Meclis açılış nutkunda aziz Atatürk “Bundan böyle Fransızlarla aramızda senelerdir sürüp giden davanın neticelenmesinin zamanı gelmiştir’’ buyurdular. Ferdası günü aziz Atatürk, Başyaver Celâl Bey aracılığıyla beni emretmişlerdi. Gittim. “Bizleri ihya ettiniz ulu önder’’ dediğimde “Sökmen bugünden itibaren davaya resmen el kondu. Antakya-İskenderun ve havalisinin ismi bundan böyle Hatay’dır, cemiyetinizin adını “Hatay Egemenlik Cemiyeti’’ olarak değiştirin ve faaliyetinizi bu isim altında yürütün (…)
Atatürk, Fransız büyükelçisi ile yaptığı bir sohbette: “(…) Barış bozma alışkanlığım yoktur. Ancak, Antlaşmaya dayanan hakkımızın isteyicisiyim. Onu almazsam edemem. Büyük Millet Meclisi kürsüsünden milletime söz verdim, Hatay’ı alacağım. Milletim benim dediğime inanır. Sözümü yerine getirmezsem, onun huzuruna çıkamam. Yerimde kalamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim, yenilmem. Yenilirsem bir dakika yaşayamam. Bunu bilerek ve sözümü mutlaka yerine getireceğimi düşünerek benim dostluğumu lütfen bildiriniz ve doğrulayınız.” diyordu.
Fransa ile uzlaşamayacağını gören Türkiye Cumhuriyeti, Milletler Cemiyetine başvurarak Hatay’ın geleceğiyle ilgili kararın bölge halkı tarafından halk oylamasıyla verilmesini istedi. Milletler Cemiyeti adına görevlendirilen İsveçli Sandler (Sendlır) tarafından yayımlanan raporda Hatay nüfusunun çoğunluğunun Türk olduğu belirtilerek bölgenin Suriye’ye bağlanma kararının yanlış olacağı vurgulanmış bölgede bağımsız bir devlet kurulması önerilmiştir. Milletler Cemiyeti Sandler Raporu doğrultusunda Hatay Sancağı’nın anayasasını hazırlayıp statüsünü oluşturmak için bir komite kurdu. Milletler Cemiyeti tarafından 29 Mayıs 1937’de hazırlanan anayasada Hatay Devleti için belirlenen statü Türkiye tarafından genel anlamda olumlu bulunurken Fransa ve Suriye tarafından kabul edilmedi. Suriye ve Fransa’nın bölgede yaşayan Türkler üzerinde uyguladıkları baskının artması üzerine Atatürk, hasta olmasına rağmen Mayıs 1938’de Mersin ve Adana illerine gezi düzenleyerek bölgedeki askerî birlikleri denetleyip askerî geçit törenleri yaptırarak Hatay konusuna verdiği önemi açıkça ifade etti.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf SDR İpekyolu Yayınları İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 145 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.