12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 111
“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 111 SDR İpekyolu Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları SDR İpekyolu Yayınları Sayfa 111
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ülke içindeki tüm eğitim kurumlannın Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlanmasıyla öğretimde birlik ilkesi gerçekleştirildi. Azınlık ve yabancı okullarının çalışma koşulları yeniden düzenlenerek Millî Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde faaliyet göstermeleri sağlandı. Vakıflara bağlı medreselerin ödenekleriyle beraber Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlanması medreselerin kapatılması sürecini hızlandırdı. Ülkenin çağdaş din adamı ihtiyacını karşılamak amacıyla 1924 yılında Darülfünun içinde ilahiyat fakültesi açılırken ülke genelinde de imam hatip mektepleri açıldı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile yapılan düzenlemeler laiklik, milliyetçilik ve inkılapçılık ilkesi doğrultusunda yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, yabancı okullar ile ilgili yapılan düzenlemelerin iptal edilmesi konusunda yapılan tüm dış baskılara millî bağımsızlık ilkesi ışığında karşı çıkmıştır.
BMM eğitimin toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılmasına büyük önem vermiştir. Meclisin kuruluşu sonrasında oluşturulan ilk hükümette Maarif Nezaretinin (Milli Eğitim Bakanlığı)bulunması bunun en büyük kanıtıdır. 1926 yılında yayımlanan Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun ile bugünkü eğitim ve öğretim sistemimizin temeli atılarak millî eğitimin temel amaçları ve ilkeleri belirlendi. Öğretimde ulusçuluk, bütünlük, çağdaşlık, bilimsellik, akılcılık ve laiklik ilkeleri benimsendi. Karma eğitime geçildi. Okuma yazma oranını artırmak için çalışmalar yapıldı.
1924 yılında ülkemize gelen Amerikalı eğitim uzmanı John Dewey (Con Divey) tarafından hazırlanan “Türk Maarifi Hakkındaki Rapor” doğrultusunda ilköğretim başta olmak üzere eğitim programı çağdaş kurallarla yeniden belirlendi (Görsel 3.14).
Türkler ,İslamiyet öncesi dönemde Orta Asya’da Kök Türk (Orhun) ve Uygur alfabelerini kullanmışlardı. Rusların Orta Asya’yı işgali sonrası bölgede yaşayan Türkler, Rus baskısıyla Kiril (Rus) alfabesine geçmişlerdi. Türkler, İslamiyet’i kabul ettikten sonra da Arap alfabesini kullanmaya başladılar. Cumhuriyetin ilanı sonrası yapılan bilimsel araştırmalar ise Türk dil yapısına en uygun alfabenin Latin alfabesi olduğunu göstermişti. Mustafa Kemal Paşa, Latin alfabesini inceleyip bu alfabeyi Türk gramerine ve ses yapısına uygun hâle getirmek amacıyla bir komisyon kurulmasını istedi. Komisyonun çalışmaları sonunda ortaya konan yeni Türk alfabesi, TBMM tarafından 1 Kasım 1928 tarihli “Yeni Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki Hakkında Kanun” ile kabul edildi.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf SDR İpekyolu Yayınları İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 111 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum