12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 243

“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 243 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 243

Nüfus artışının ve genç nüfusun Avrupa’ya göre daha fazla olduğu Türkiye’de, sanayileşme de istihdam da istenen oranda olmadı. Avrupa’da ise hızla büyüyen sanayiye karşın yaşlı nüfusun artması işçi ihtiyacım ortaya çıkardı. Türkiye, Avrupa’nın işçi talebi üzerine 1961’den itibaren Avrupa’ya göç verdi. Başlangıçta kısa süreli çalışma niyetiyle planlanan göçler Türklerin Avrupa’ya kalıcı olarak yerleşmeleri ile sonuçlandı. Avrupa’nın dışında ABD, Kanada, Avustralya gibi pek çok ülkeye de benzer göçler yaşandı. Bu göçlerle yurt dışına gidip Türkiye ile bağını koparmayan “gurbetçiler”, Türkiye’ye ciddi sermaye ve bilgi birikimi aktarmanın yanı sıra farklı sosyo-kültürel unsurları da taşıdılar. 1960’lı yıllarda aile özellikle yurt dışına göçün hızlanması, gelir düzeyinin artması ile değişimden doğrudan etkilenen kurumlardan biri oldu.

Siyasette yaşanan kutuplaşmalar ve derinleşen fikir ayrılıkları; sinema, edebiyat gibi sanatlarda da kendini gösterdi. Siyasi ve sosyal bunalımlara eklenen ekonomik sıkıntılar bütün dünyayı etkisi altına alan gençlik hareketlerinin Türkiye’de de görülmesine neden oldu. 68 Kuşağı ile özdeşleşen özgürlük ve antiem- peryalizm kavramları, gençler arasında özellikle üniversitelerde karşılık buldu. Sol görüşlü gençlik, ABD’ye ait 6. Filo’nun Türkiye’yi ziyareti üzerine büyük bir protesto gösterisi düzenledi, istek ve fikirlerini mitinglerle, eylemlerle ifade etme yoluna gitti.

Özünü Anadolu’dan alan halk müziği; Âşık Veysel, Neşet Ertaş (Görsel 7.4), Âşık Mahzuni Şerif gibi halk ozanları tarafindan temsil edildi. Arabesk müzik; Orhan Gencebay, Müslüm Gür- ses, Ferdi Tayfur gibi isimlerle geniş kitlelere ulaştı. Türk halk müziği ile rock müziğin sentezi Anadolu pop-rock adlı yeni bir tarz doğdu ve Cem Karaca (Görsel 7.5), Barış Manço, Erkin Ko- ray gibi öncü isimlerle yayıldı. 1975’te Semiha Yankı, Türkiye’yi Eurovision (Yurovijın) Şarkı Yarışması’nda temsil etti.

Bu dönemde bilgi ve iletişim teknolojilerinde önemli gelişmeler yaşandı. 1960’larda radyo oldukça yaygın ve etkin bir kitle iletişim aracıydı. 1968’de TRT ilk televizyon yayınını gerçekleştirdi ve yaygınlaşmaya başlayan televizyon, zamanla en popüler yayın aracı durumuna geldi. Türkiye’ye ilk bilgisayar 1960’ta Karayolları Genel Müdürlüğünde kullanılmak üzere alındı. Masaüstü şeklinde tasarlanan bilgisayarlar ise ilerleyen yıllarda Turgut Özal Dönemi’nde Türkiye’ye getirildi (Görsel 7.6).

ARAŞTIRALIM

1960 sonrası Batı Avrupa’daki göçmen Türk ailelerinin uyum ve bütünleşme sürecini araştırınız. Elde ettiğiniz bilgilerle iki sayfayı geçmeyecek bir rapor hazırlayarak EBA üzerinden arkadaşlarınızla paylaşınız.

• Cevap:

Türk göçmen ailelerinin Batı Avrupa’da uyum ve bütünleşme süreci oldukça çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişti. İşte bu sürece dair kısa bir özet:

• Dil Uyumu: Göçmen Türk ailelerinin uyum sürecinin temel adımlarından biri yerel dilin öğrenilmesidir. Çocuklar genellikle daha hızlı dil öğrenirken, ailelerin de dil kurslarına katılarak dil bariyerini aşmaya çalıştıkları görülür.
• Eğitim: Türk göçmen ailelerinin çocukları, yerel eğitim sistemine entegre olma fırsatı bulurlar. Eğitim, çocukların topluma daha kolay uyum sağlamalarına yardımcı olur.
• İş Hayatı: Türk göçmenler, genellikle düşük vasıflı işlerde başlarlar. Zamanla işlerini yükselterek ve eğitim almaya devam ederek ekonomik olarak daha başarılı hale gelirler.
• Kültürel Kimlik: Göçmen aileler genellikle kök kültürlerini korumaya çalışırlar, ancak yeni toplumlarına da uyum sağlarlar. Bu, ikinci ve üçüncü nesiller arasında kültürel bir denge sağlar.
• Toplumsal Katılım: Türk göçmenleri, yerel topluluklarda etkin bir şekilde yer alarak ve yerel seçimlere katılarak topluma daha fazla bütünleşirler.
• Din ve Kültürel İnançlar: Göçmen aileler, din ve kültürel inançlarını sürdürmeye devam ederler, ancak bu konuda da toplumlarına daha fazla açık olurlar.

Sonuç olarak, Türk göçmen aileleri Batı Avrupa’da uyum ve bütünleşme sürecini genellikle başarılı bir şekilde tamamlarlar. Bu süreç, bireylerin ve ailelerin çeşitli faktörlere bağlı olarak farklı hızlarda gerçekleşebilir, ancak genel olarak topluma entegre olma isteği ve çabası görülür.

12. Sınıf Meb Yayınları İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı Sayfa 243 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.