Evvel Cevap
12. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Yıldırım Yayınları Sayfa 190
12. Sınıf Fizik Yıldırım Yayınları
12. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Yıldırım Yayınları Sayfa 190

“12. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Sayfa 190 Yıldırım Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Yıldırım Yayınları Sayfa 190

Görelilik kavramı Galileo tarafından ortaya atılmıştır. Galileo’ dan başlayıp Einstein’a kadar göreliliğe sadece hareketin bir özelliği olarak bakıldı. Einstein ise göreliliğin zaman, uzunluk, momentum ve enerji için de geçerli olduğunu düşündü.

Durağan ya da sabit hızdaki gözlem sistemlerine eylemsiz gözlem çerçevesi ya da eylemsiz referans sistemi denir. 1905’te Einstein, eylemsiz gözlem çerçeveleri özel durumunda geçerli olan özel görelilik teorisi ile uzay ve zaman hakkındaki temel kavramları değiştirdi. Bu kavramların mutlak değil, göreli olduğunu, bağıl hızı ışık hızına yaklaşan bir nesnenin ölçülen boyunun daha kısa olacağını ve o nesnenin bulunduğu gözlem çerçevesinde zamanın daha yavaş akacağını ileri sürdü. Bunun temel nedeni eylemsiz gözlem çerçevelerine göre ışık süratinin değişmezliğidir. Enerji ve momentum konularındaki anlayışımızın da uzay ve zaman kavramlarındaki değişikliğe uyarlanması gerekti. Bununla birlikte enerji ve momentum korunumu ilkeleri geçerliliğini korur.

Elektromanyetik kuram, ışık dalgalarının boş uzay içinde ışık süratine eşit bir süratle yayılması için bir ortamın varlığını gerektirmez. Bu, bir ortam desteği gerektiren su ya da ses dalgaları gibi diğer dalga türlerine ters düşer. XIX. yüzyılda fizikçiler elektromanyetik dalgaların da yayılması için bir ortam gerektiğini düşündü. Böyle bir ortamın var olduğunu öngördü ve ona ışık geçiren anlamında esir [ether (eter)] adını verdi. Esirin her yerde, boş uzayda bile olduğu varsayıldı ve ışık dalgalarının esiri titreştirdiği düşünüldü. Ayrıca esir, kütlesiz ve gezegenler ya da diğer cisimlerin hareketine etki etmeyen bir ortam olmalıydı. Her yeri kaplayan esir ortamının mutlak (durağan) bir gözlem çevresi sağlamak için kullanılabileceği düşünülüyordu.

Sabit hıza sahip bir motorbotun burnu nehrin akışı doğrultusunda ya da bu doğrultuya dik açıda tutularak yol alındığında motorbotun yere (kıyıya) göre hızının farklı olduğunu bağıl (göreli) hareketten biliyoruz. Hareket göreli bir kavram olduğundan Dünya’nın esire göre bir hızı varsa esirin de Dünya’ya göre Dünya’nınkiyle aynı büyüklükte ve zıt yönde bir hızı vardır. Durgun bir havada bir geminin güvertesindekiler, geminin hızıyla aynı büyüklükte ve zıt yönde bir rüzgârın etkisinde kalır. Buna göre Dünya’nın esir içindeki hareketinde bir esir rüzgârından söz edebiliriz. Burada gemi Dünya’ya, hava ise esire karşılık gelir. Bu rüzgârın farklı doğrultularda tıpkı nehrin akışının botun hızına etkisinde olduğu gibi ışık hızına farklı etkileri olmalıydı (Şekil 5.1).

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Yıldırım Yayınları Fizik Ders Kitabı Sayfa 190 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum