11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kazanım Kavrama Etkinlikleri Cevapları Sayfa 19
“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kazanım Kavrama Etkinlikleri Cevapları Sayfa 19” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kazanım Kavrama Etkinlikleri Cevapları Sayfa 19
Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları okuduğunuz metni göz önünde bulundurarak cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU
(Romanın 15 yaşındaki kahramanı, dizindeki tam olarak teşhis edilemeyen bir hastalıkla 7 yaşından beri mücadele etmektedir. Hayatı hastane kapılarında, doktor önlerinde geçmiştir. Yapılan tetkikler sonucunda dizindeki rahatsızlığın “kemik veremi” olduğu anlaşılır. Bu hastalık bir bacağına mal olabilecek bir hastalıktır. Doktorlar, heyecansız, sakin bir yaşam sürdürürse iyileşme ihtimalinin olduğunu söyler.
Çocuk kötü haberi annesine söylememek için eve bile gitmek istemez, ne var ki gidecek başka yeri de yoktur. Eve gider ama her şeyi annesine olduğu gibi anlatamaz.)
Aşağıdaki bölüm kahramanın hastanede gördüklerini ve evine giderken içinde yaşadığı sıkıntıyı anlatır.
Çocuklar Hastahanesi
Beklemesini onlar kadar bilen yoktur.
Öğleye doğru muayene odasının önü doldu. Sıralarda oturacak yer kalmadığı için yeni gelenler ayakta durdular ve anneler, hasta çocuklarını dizlerine oturtabilmek için duvar diplerine çömeldiler.
Karanlık dehliz. Kapalı kapıların mustatil buzlu camlarından gelen soğuk ışıkların buğusu, yüksek ve çıplak duvarlara vurarak donuyor.
Saatlerce bekleyenler var. Fakat buna alışmışlar. Az kımıldanıyorlar, hiç konuşmuyorlar.
Dehlizin sonlarında, görünmeden açılıp kapanan bir kapının gıcırtısı. Muşambalara sürtünen bir ayak sesi. Köpüklenerek uçan ve uzaklarda kaybolan bir beyaz gömlek ve iyot, eter, yağ, ifrazat vesaire kokularından mürekkep, terkibi tamamıyla anlaşılmayan bir hastahane kokusu.
Hasta çocuklar, yanlarında ailelerinden birer büyük insan ki hastalarından daha endişeli görünüyorlar ve bir anne, pelerinini iliklemek bahanesiyle omuzu sarılı çocuğunun sırtını okşuyor. Onu biraz sonra çekeceği acıya hazırlamak için.
Sıralarda hiç düz oturan yok. Hastalar sarılı bir kol veya bacağın bozduğu muvazene ile hep, amutları kırılmış, yamrı yumru duruyorlar ve büyükler küçüklere doğru eğilmişlerdir.
Başının her tarafı sargılarla kaplı, yalnız bir yanağı ve bir gözü dışarda kalmış küçük bir kız çocuğu, ağzını oynatamadığı için, babasına elleriyle işaretler yapıyor; ötekilerin hepsi, alçının kaskatı uzattığı bir bacakla, sargıların dimdik tuttuğu bir boyunla, asılmış bir kolla, her tarafları kıskıvrak bağlanmış gibi hareketsizdirler.
Yeni gelenlere karşı alâkaları gayet kısa sürer. Düşük başlar hafif kalkar, büyük kapıya doğru hafifçe eğilir ve tekrar eski vaziyetine döner; herkes kendi üstünde toplanan dikkatini başkasına pek az ayırır, hem de onlar ilk gördüklerini bile eskiden tanıyorlarmış gibidirler, aralarında kandan fazla akrabalık vardır; acının ve korkunun birleştirdiği müşterek bir manevî aileye mensup olduklarını hissederler, emindirler ki insanlar arasında sabretmesini, beklemesini onlar kadar bilen yoktur.
Küçükler çok benzeşirler: Korku ile acının derinleştirdiği anlayışlı gözler, yaşlarına nisbetle ağır tecrübelerin kırıştırdığı ve soldurduğu mânalı yüzler, tahammülün düşürdüğü başlar ve ümit…
Muayene odasının kapısına ümitle bakarlar.
Ve muayene odasının kapısı açılır.
Beyaz gömlekli, güçlü kuvvetli adam bir tanesini işaret eder ve yüksek sesle çağırır.
Beklemek azabının bitmesiyle odaya girmek korkusunun başlaması arasında şaşıran hasta ço…
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kazanım Kavrama Etkinlikleri Cevapları Sayfa 19 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.