11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 74
“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 74” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 74
İNSAN ROMAN İÇİNDE
Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
YALNIZIZ
Yine salon tenha ve karanlık. Yine gözleri yaylı kapının buzlu camlarında uzayıp kısalan gölgelere dikili. Yine onların arasında sağa sola kayan donuk pırıltılar. Yine ikide bir sallanan kanat, hafif bir gıcırtı ve beklenenin yerini alan yabancılar. Yine arzuyu fırçalayan ve gururu buruşturan bir sabırsızlık. Camda uzayan ve genişleyen gölgenin, tam ona benzemek üzere iken, anlaşılmaz hangi bulanık çizgi ve kımıldanış farkıyla ondan ayrılmasının verdiği hayal kırıklığı. Birbirinin üstünden kayıp giden sıkıntı anlarının bazen tükenmezlik ihtimalini düşündüren sonsuzluk vehmi ve dehşeti. Yirmi yaş heyecanı otuz yıl sonra da farksız. Beklemenin küçüklüğünü bu hislilik ve enerji tazeliğinin verdiği gurur telâfi ediyor. Ayağa kalkan ve gözlerini kapıdan kurtarıp aynalardaki titrek ve karanlık aksine çeviren Samim, beklemenin arttırdığı zaafları yere dökmek istiyormuş gibi, vücudunu silkeleyerek doğruluyor ve ruhunu bu şekil sertliği içinde yukarı dikiyor. Fakat heyecan devam etmektedir. Sürekli hiçbir şeyi düşünemiyor. Her fikir, kapıya çevrilen gözlerin karşılaştığı boşluğun içinde nöbet bekleyen iki ihtimal tarafından kısaltılmış, bunlardan başka hiçbir fikre bağlanamıyor. Gelecek mi? Gelmeyebilir mi? “Her şey mümkün” cevabı onu ümide ve dehşete düşürüyor. Fakat asıl hayret ettiği şey, o anda bütün tahmin ve tahlil kabiliyetini tamamıyla kaybetmesidir. (…) Ya gelmezse? Ve bu tek sualin cevabını bile iyi kötü veremeyecek kadar, buzlu cama takılı gözlerin topladığı duyu muhtevalarını kaybetmekten başka zekânın yapabildiği şey yok.
Saatine bakıyor: Yedi dakika geçmiş.
Bu gecikmenin sebebi de öteki olamaz. Öyleyse hiç gelmeyecek. İşte kanadın aralığından yarısı görünen bir kadın (…). O değil. Arkasında ayak sesleri. Hayır, öteki salona geçiyorlar.
Samim kapıya doğru yürürken birdenbire durdu. İşte, camın üstünde onun gölgesi. Bu sefer muhakkak. Fakat sevinç yerine buradan çıkıp gitmek arzusuna benzeyen bir kendinden fırlayış heyecanı. Onu görmek istemiyor artık. Hatta bu duygusunun üstünde sahte bir ebedilik cilâsı. Bir daha hiç, hiç istemiyor görmek.
Ve kapıya arkasını dönerek eski yerine ağır ağır gidip oturdu. Meral de küçük adımlarla, acelesiz geliyor. Gözleri onun üzerinden duvar saatine doğru gitti, sonra bütün boş masaların üstünden aynalara doğru kaydı. İki ay içinde en büyük farklardan biri de bu. Ondan evvel bakışları Samim’in bulunduğu istikametten bu kadar uzaklara gitmezdi. Yüzünün ifadesi bu kadar vuzuhsuz, adımları böyle gevşek değildi.
Üstünde eski elbiselerinden biri. Yaklaştı ve Samim’in bakışlarından kaçan gözleri, masa ile kanepe arasında, ince vücudunun kolayca geçebileceği boşluk üstünde lüzumundan çok fazla durdu. Doğruldu ve elini uzattı:
— Biraz geciktim mi?
Samim’in karşısına oturduktan sonra da elindeki çantaya bir yer bulmakta gecikti. Hâlâ onunla göz göze gelmekten çekindiği belliydi. İnce yüzünde, gözlerinin altından yanaklarına doğru inen bir gölge vardı ki, dün geceyi uykusuz ve buhranlı geçirdiği zannını veriyordu.
(…)
Peyami Safa, Yalnızız (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Kelime Dağarcığı: akis: Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi, yansıma. tahlil: Çözümleme. vehim: Kuruntu. vuzuhsuz: Belirsiz.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 74 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.