Evvel Cevap
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 99
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Gizem Yayınları
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 99

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 99 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 99

Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

MANZUM HİKAYE

Manzum hikâye, hikâye ile şiirin özelliklerini barındıran edebî bir türdür. Manzum hikâye; öyküleyici metinlerin yapı unsurlarını (olay örgüsü, şahıs, zaman ve mekân) bir bütün hâlinde içinde barındıran, anlatıcısı bulunan ama düzyazı tarzında değil de kafiye, ölçü, redif gibi şiire ait unsurlarla manzum bir şekilde kaleme alınan eserdir. Bir anlatım tekniği olan diyalog, manzum hikâye türünde sıklıkla kullanılır. Manzum hikâyenin Türk edebiyatında XI. yüzyıla kadar uzanan köklü bir geleneği vardır. Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı eserinden başlayarak

Tanzimat Dönemi’yle birlikte edebiyatımızda görülen yeniliklere kadar mesnevi tarzında yazılan birçok eser manzum hikâyeye örnek verilebilir. Mesnevi tarzında yazılmış surnameler ve şehrengizler de bazı özellikleri bakımından manzum hikâye olarak değerlendirilmektedir. Ayrı bir tür olarak edebiyatımızda ilk manzum hikâye örnekleri Servetifünun Dönemi’nden itibaren verilmiştir. Tevfik Fikret ve Mehmet Âkif Ersoy türün edebiyatımızdaki iki önemli sanatçısıdır.

Küfe adlı şiirde babasından miras kalan eski bir küfeyle kardeşi ve annesinin geçimini sağlamakla yükümlü yetim bir çocuğun dramı, manzum hikâye türünün anlatım olanaklarından yararlanılarak aktarılmıştır.

Soru: 1) Küfe adlı şiirde şair, estetik bir kaygı mı gütmüştür yoksa düşüncelerini mi vermeye çalışmıştır? Açıklayınız.

  • Cevap: Şiirde estetik bir kaygı vardır ancak düşünceleri vermek daha ön plandadır.

Soru: 2) Bu metinde şiir açısından söyleyicinin, öyküleyici metin açısından ise anlatıcının olaylara yaklaşımında kendi duygu ve düşüncelerini ortaya koyduğunu söyleyebilir misiniz? Örnekleyiniz.

  • Cevap: Evet, söyleyebiliriz. “Kuzum, ayıp mı çalışmak, günah mı yük taşımak? / Ayıp: Dilencilik, işlerken el, yürürken ayak.” “O, yük değil, kaderin bir cezası ma’sûma…/ Yazık, günâhı nedir, bilmeyen şu mahkûma!” gibi bölümler düşüncelerini açıklamasına örnektir.

Soru: 3) Bu metinde anlam bir dizede tamamlanmayıp birkaç dizeye yayılmıştır. Yargı da her zaman dize sonunda bitmemektedir. Bu teknik, anlatım açısından şaire ne gibi kolaylıklar sağlamıştır?

  • Cevap: Şair cümlesini bir dizede bitirmemiş, birkaç dizelik cümleler kurmuştur. Şair söyleceklerini daha rahat söylemiş, kendini kısıtlamadan özgürce ifade etmiştir. Bu özelliğe anjanbman denmektedir. Fransız edebiyatından bizim edebiyatımıza gelen ve ilk olarak Servetifünun Dönemi’nde kullanılan bir özelliktir.

Soru: 4) Metnin kafiye şemasını belirleyiniz. Bu kafiye şemasının Türk şiirinin hangi döneminde fazlaca tercih edildiğini nedeniyle açıklayınız.

  • Cevap: Kafiye şeması aa-bb-cc şeklindedir. Bu kafiye dizilişi Divan şiirinde mesnevi nazım biçiminde şiirler yazarken uzn şiirler yazmaya uygun olduğu için çok tercih edilmiştir.

Soru: 5) Metne bir betimleme ile başlanmasının nedenini açıklayınız.

  • Cevap: Şair Mehmet Akif Ersoy dönemin İstanbul’unun problemlerini şiirlerinde en çok anlatan şairidir. Bu şiirde de İstanbul sokaklarının halini şiirinde betilmeyerek başlamıştır.

Soru: 6) Sizce şair niçin toplumsal bir durumu gözler önüne sermiş ancak ele aldığı sorunun çözümüne yönelik önerilerde bulunmamıştır?

  • Cevap: Çünkü şiir türü problemlere çözüm sunulacak bir yazı türü değildir.

11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 99 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum