Evvel Cevap
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 293
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Gizem Yayınları
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 293

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 293 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 293

* Sağ kolunuzda beliren ciddi bir rahatsızlık sekiz yaşınızdan on yedi yaşınıza kadar sizi dokuz yıl uzvi ve ruhi buhranlar içinde bırakmış. Hatta bir ara operatör Kerim Sebati kolunuzun kesilmesine bile karar vermiş. Fakat tehlikeyi atlatmışsınız. İşte tamamen başınızdan geçmiş bu hayat dramını Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda anlatıyorsunuz. Bu şekilde, tamamen kendi hayatınızdan alınmış başka romanlarınız var mı?
— Her romanda kendi hayatımdan parçalar vardır. Bazıları Dokuzuncu Hariciye Koğuşu gibi otobiyografik, yalnız kendi hayatimdir. Ötekilerde başka insanların hayat tecrübeleri ve maceraları da vardır. Otobiyografik romanlar, yaratma hürriyetimizi kısarlar. Orada biz sayısız imkân ve ihtimallerden bazılarını tercih hürriyetini kaybeder, bir tanesi üzerinde billurlaşmaya mecbur kalırız. Bence bunun için Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nun güzel bazı yerleri varsa bunlar herhalde yaşanmamış hayat parçalarıdır. Size garip gelecek fakat bana öyle geliyor ki, romanda yaşanmamış kısımlar, yaşanmışlardan daha gerçektirler. Çünkü roman olağanı olmuş göstermek sanatıdır. Yoksa hatırattan farkı olmazdı. Biri yaratma, öteki hatırlamadır.
(…)
* Edebiyat ve felsefe yanında tıbba ait çok fazla eserler okuduğunuz söyleniyor.
— Romanın mevzuu insandır. Ben onun ruhunu olduğu kadar vücudunu da tanımak zorunda idim. İnsan ruhu buhran anlarında kendini bize daha çok verdiği gibi, insan vücudu da hastalıklarda sınırlarını bize sezdirir. Belki böyle düşündüğüm için romanlarımda ruh ve beden hastalarına sık sık rastlanır. Hakikatte ben ruh ve beden doktoru değilim. Sadece romancıyım.
* Yazarlık hayatınızda değişen bazı kanaatleriniz oldu mu?
— Bir Tereddüdün Romanı’na kadar şüpheci görünürüm. Varlığın manası üzerinde tereddütlerim olmuştur. Bu romanın kahramanı sorar: “Manaya mana veren biz miyiz?”
Bu sorunu cevabı 20 sene sonra Matmazel Noralya’nın Koltuğu’nda verilmiştir. Varlığa mana veren insan değildir. İnsana mana veren varlıktır. (…) Fikirlerim hemen bütün kitaplarımda vardır. Esasta değişmedim. Kendi kendimi tashihe daima çalıştım ve çalışıyorum. İnsanın kendi kendisi kalmak şartıyla değişmesi bütün eşyaya şamil bir zarurettir. Bunun için hem muhafazakar hem de inkılapçıyım.
* Sonradan pişmanlık duyduğunuz bazı yazılarınız var mı?
— Bütün yazılarımdan pişmanım. Onlardan utandığım için daha iyilerini yazmaya çalışıyorum.
Mustafa Baydar, Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar (Metnin orijinal yazım ve noktalamasına uyulmuştur.)
(Kısaltılmıştır.)

Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI NDA MÜLAKAT

Cumhuriyet Dönemi, gazete ve dergilerin sayısının arttığı bir dönemdir. Ayrıca bilim, sanat ve spor gibi alanlarda gelişmeler yaşanmış ve bu alanlarda ünlenen insan sayısı fazlalaşmıştır. Bu nedenlerle mülakat türüne ilgi de artmıştır. Hikmet Feridun Es’in Bugün de Diyorlar ki, Mustafa Baydar’ın Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar, Yaşar Nabi Nayır’ın Edebiyatçılarımız Konuşuyor, Gavsi

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır. 

11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 293 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum