

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 279

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 279 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 279
ELEŞTİRİ ÜNİTESİNİ ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
A. Aşağıdaki soruları verilen metne göre cevaplayınız.
(…)
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, hemen bütün çalışmasını yeni edâda milliyetçi bir şiire, özellikle Türk tarihinin destan zenginliklerine vermiş ve bu çok yazılmış, (çok aşınmış) temlere taze yorumlarla yeni bir üslûp ve inanç gücü getirmiş bulunuyor.
Açık konuşan, açık mecazlar, buluşlar yüklü, heyecanı, yiğitlik edası kıvamında olan bu şiirler, her şeyden önce heceye ve seyrek denediği serbest söyleşilere, ustalıklı bir kullanış ile dikkati çekmektedir. Bilinen başlıca efsanelerimizin yepyeni hikâye ve ifadesi olan bu “destanlar, öncelikle dil, üslûp gücü, âhenk kudreti gibi araç ve âlete muhtaçtırlar. Gençosmanoğlu, birçok arayışlar ve dil üzerine uzun deneyişler ile bu âhengi bulmuştur.
Dil zenginliği, doğum yeri olan Harput-Ağın çevrelerinin, türkülerin, Halk, Divan, Tekke şairlerimizce işlenen lisânı bilmesinin sonucudur. Dede Korkut, eski yazılı destan parçaları, Köroğlu, Battal Gazi, Oğuzname vb.deki zengin dil ve motiflerden ustalıkla faydalanması bu şairin özellikleri arasındadır.
Destan, bilindiği gibi, inançlı çağların, kendisine iman edilen vakaları, mukaddes unsurlar gibi anlatmaları ile meydana gelmiş bir türdür. Gençosmanoğlu, eski efsaneleri veya tarih gerçeklerini yeniden destan havasına koyarken, tıpkı o çağların adamları gibi davranmaktadır. Çok defa, o devrin kahramanları arasına girmekte, belki de o vakaları kopuzu ile terennüm eden “Kara Ozan” adlı kişisinin, kimliğine bürünmektedir.
Bu destanlar incelendiğinde görülecektir ki, Türk milletinin efsane zenginliği, dil bereketi, tarih ihtişamı, karakter, iman, devlet, savaş ve hikmet kahramanları, daha pek çok şaire ilham kaynağı olabilecek hâzinelerdir.
Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı III
Soru: 1) Metnin konusunu, amacını, hedef kitlesini ve ana düşüncesini belirleyiniz.
- Cevap:
Metnin konusunu, amacını, hedef kitlesini ve ana düşüncesi
- Metnin konusu: Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun edebî eserleri.
- Metnin Amacı: Sanatçının edebî niteliklerini ortaya koymak. Metnin hedef kitlesi: Sanatçının okur çevresi, edebiyata ilgi duyanlar, araştırmacılar…
- Metnin ana düşüncesi: Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, milliyetçi bir şiire yönelerek özellikle Türk tarihinin destan zenginliklerine yönelik temalara yeni yorumlar getiren bir sanatçıdır.
Soru: 2) Metin, hangi eleştiri türünün özelliklerini göstermektedir? Açıklayınız.
- Cevap: Metin, öznel eleştiri türünün özelliklerini göstermektedir.
Soru: 3) Anlatıcı ile yazar arasındaki ilişki hakkında bilgi veriniz.
- Cevap: Metin, öğretici bir metindir. Kurgusallık da metinde olmadığından metnin anlatıcısı yazarın kendisidir.
Soru: 4) Yazar, bu eleştiri yazısında yanlı davranmış mıdır? Açıklayınız.
- Cevap: Yazar, bu metinde öznel değerlendirmeler yapmıştır. Metinde geçen “ustalıklı bir kullanış ile dikkati çekmektedir, âhenk kudreti, zengin dil ve motiflerden ustalıkla faydalanması, Kara Ozan adlı kişisinin kimliğine bürünmek” gibi ifadeler öznel eleştiri türünü örnekler.
Soru: 5) Metindeki yazım ve noktalama yanlışlarını bulunuz.
- Cevap:
Metindeki yazım yanlışları şunlardır:
Üslûp, âhenk, Halk, Divan, Tekke, lisân, edâ.
Metinde yanlış kullanılan noktalama işaretleri kırmızıyla gösterilmiştir:
“Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, hemen bütün çalışmasını yeni edâda milliyetçi bir şiire, özellikle Türk tarihinin destan zenginliklerine vermiş ve bu çok yazılmış, (çok aşınmış) temlere taze yorumlarla yeni bir üslûp ve inanç gücü getirmiş bulunuyor.
Açık konuşan, açık mecazlar, buluşlar yüklü, heyecanı, yiğitlik edası kıvamında olan bu şiirler, her şeyden önce heceye ve seyrek denediği serbest söyleşilere, ustalıklı bir kullanış ile dikkati çekmektedir. Bilinen başlıca efsanelerimizin yepyeni hikâye ve ifadesi olan bu “destan”lar, öncelikle dil, üslûp gücü, âhenk kudreti gibi araç ve âlete muhtaçtırlar. Gençosmanoğlu, birçok arayışlar ve dil üzerine uzun deneyişler ile bu âhengi bulmuştur.
Dil zenginliği, doğum yeri olan Harput-Ağın çevrelerinin, türkülerin, Halk, Divan, Tekke şairlerimizce işlenen lisânı bilmesinin sonucudur. Dede Korkut, eski yazılı destan parçaları, Köroğlu, Battal Gazi, Oğuzname vb.deki zengin dil ve motiflerden ustalıkla faydalanması bu şairin özellikleri arasındadır.
Destan, bilindiği gibi, inançlı çağların, kendisine iman edilen vakaları, mukaddes unsurlar gibi anlatmaları ile meydana gelmiş bir türdür. Gençosmanoğlu, eski efsaneleri veya tarih gerçeklerini yeniden destan havasına koyarken, tıpkı o çağların adamları gibi davranmaktadır. Çok defa, o devrin kahramanları arasına girmekte, belki de o vakaları kopuzu ile terennüm eden “Kara Ozan” adlı kişisinin, kimliğine bürünmektedir.
Bu destanlar incelendiğinde görülecektir ki, Türk milletinin efsane zenginliği, dil bereketi, tarih ihtişamı, karakter, iman, devlet, savaş ve hikmet kahramanları, daha pek çok şaire ilham kaynağı olabilecek hazinelerdir.”
Soru: B) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen ifadelerden uygun olanlarıyla tamamlayınız.
(topluma yönelik eleştiri, öznel eleştiri, eleştirmen, esere yönelik eleştiri, okura yönelik eleştiri, nesnel eleştiri, sanatçıya yönelik eleştiri)
- Cevap:
1. Eserden çok sanatçının üzerinde yoğunlaşılan sanatçıya yönelik eleştiri türü, biyografik eleştiri ve ruh bilimsel eleştiri olmak üzere ikiye ayrılır.
2. Esere yönelik eleştiri türünde ele alınan eserin kendine özgü nitelikleri dikkate alınır ve konunun ele alınışı, tercih edilen üslup özellikleri, yapısal özellikler gibi açılardan esere yaklaşılır.
3. Okurla bütünleşerek okura yönelik eleştiri türünü benimseyen eleştirmen, eserin kendi üzerinde bıraktığı etkiye göre hareket eder.
4. Topluma yönelik eleştiri türünde eserin oluşumunda etkili olan toplumsal koşullar irdelenir, esere toplumsal bir belge gibi yaklaşılır.
5. Eserin kendi üzerinde bıraktığı etkiden yola çıkarak öznel eleştiri yapan eleştirmen, belli kurallara göre hareket etmez.
6. Nesnel eleştiri türünde eseri belirli ölçütlere göre inceleme, değerlendirme, kanıtlama söz konusudur ve öznel yaklaşımlardan uzak durulur.
11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 279 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum