Evvel Cevap
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 234
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Gizem Yayınları
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 234

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 234 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 234

HİZMETÇİ (Salonu toplamakta, toz almaktadır.): Desene ki senden de ihtiyar. Ne kadar seviyorsun bu saati; nerdeyse okşayıp öpeceksin…
UŞAK: Tam otuz beş yıldır ben kurarım. (Cep saatini çıkarıp bakar.) Son zamanlarda bir parça geri kalıyor… (Ayar eder.) Nedense… Eskimekten mi?
HİZMETÇİ: Kocamaktan, kocamaktan… Hali kalmamış. Zamana ayak uyduramıyor, demek.
UŞAK: Ağır da gitsen o, hızla da gitsen o; sona varacaksın… Ölüm var mı yok mu… Zaman dediğin…
HİZMETÇİ: Çile doldurmak… Hele burada, bu evde.
UŞAK: Ne sandındı. (Sandalyadan iner.)
HİZMETÇİ: Eski kapımdan olduğuma bin pişmanım… Rahat tepti zaar… Sen misin değer bilmeyen, al bu evi de gör, dedi düzenci başı, ev neymiş.
UŞAK: Beğenmediniz mi, küçük hanım?
HİZMETÇİ: Beğenemedim, efendim, evet.
UŞAK (Ters ters bakar.): Yanlış yol tutmuşsun; hanımefendi olacakmışsın.
HİZMETÇİ (İşini sürdürerek): Ne sandındı? Hanımefendi dediklerinden neyim eksikmiş. (Bir elini beline koyup bir kolunu kaldırarak poz verir.) Yetmez mi bu kadarı?
UŞAK: Benim için yeter… (Güler.) Artar bile… Ama hanımefendi olmaya yeter mi bilmem!
HİZMETÇİ: Ben de yaşamak isterim; her şey isterim; üstelik güzelim; yaşamak bana daha yaraşır.
(…)
KOMŞU: Yalnızsınız galiba.
BABA (Gülümseyerek): Evet. Bir yaştan sonra, hep öyle, zaten… Evet, hanım da yok…
KOMŞU: Nasıl? Sağlıkça?..
BABA: Şöyle böyle. Bir tanıdık, daha doğrusu akrabadan, yaşlı bir kadıncağız, merdivenden mi düşmüş, ne olmuş, ayağı sakatlanmış galiba, belki de kırılmış, onu yoklamaya gitti.
(…)
KOMŞU: Geçen günü, hanımınıza bir tuvalet salık veriyordunuz; nar çiçeği renginde, geniş uzun etekli bir giysi, eski zaman işi… Bir de… O devrin modası bir saç biçiminden söz ediyordunuz… Hatırladınız mı?
BABA: Bilmem, öyle mi? Nar çiçeği renginde bir elbise mi demiştim. (Gülümser, başını hafifçe iki yana sallar.) Olabilir…
KOMŞU (Tabloyu işaret eder.): Şu portreye benzemesini istiyordunuz, belki…
BABA: Belki… Haliyle. Anlamsız… İnsan takılıyor kimi şeylere… Bir eşyaya örneğin. Bir bağlantı, körü körüne… Bazen… Her zaman değil… Birtakım çağrışımlar, anımsayışlar var… Bu yüzden… (Hep portreye bakarak) Ne tatlı bir kırmızı.
KOMŞU: Evet, gerçekten. (Portreyi göstererek, birden.) Kim bilirsize neler hatırlatıyor?.. (Yerinden kalkar, tabloya doğru yürür.) Çok güzel… Çok genç… Kimin portresi ki?.. Bende de buna benzer bir resim var ya, benimki bir çağrışım yapmıyor bende. (Bir süre resmi seyrettikten sonra) Hiçbir…
BABA: Daha iyi.
KOMŞU (Döner): Hatırlamamak mı?

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır. 

11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 234 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum