

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 199

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 199 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 199
Geçip sobanın başındaki sandalyeye oturdu. Mağazanın adamlarından birisi istasyona gitti. Öbürü senetlerle falan uğraştı. Pullar yapıştırılıp üstünü İzzet Ağa’yla Haşan Bey’e imza ettirdiler. Trafik amirliğine yazı yazıldı. İzzet Ağa Arifle iki sefer belediyeye gidip geldi. Muamele ilerledi. İki şoför, yanlarında yardımcılarıyla istasyona gittiler. Traktörleri vagonlardan indirip mağazanın hangarına çektirdiler. Yepyeni traktörler caddelerden geçerken herkes durup bakıyordu. Hiçbir tarafında leke yoktu, gürül gürül çalışıyorlardı. Sonra Arifle babası tekrar emniyete gittiler. Bir sürü sorulara cevap verdiler orada. İşlemler uzadıkça uzuyordu. Arif bunlardan bir şey anlamıyor, tuhaf bir duymazlık içinde bakınıyor, işin sonunu bekliyordu. Kim konuşursa kafasını o yana çeviriyordu. Trafikten bazı şeyler tembih ettiler. Arif onları iyi dinledi.
(…)
Arif traktöre baktı. Sarışın yüzü kıpkırmızıydı. Tavrında hemen işe başlayacakmış gibi bir duruş vardı. Traktörün yanından ayrı lam iyordu. Babası içerde parayı saydı. Helalleştiler. Vakit ikindiyi bulmuştu.
“Hadi İzzet!” dedi Haşan Bey. “Yolcu yolunda gerek yavrum, bekleyip durmayın, yürüyün!”
Mağazadan bir şoför verdiler. “Birkaç gün kal, kullanmasını iyice öğret” diye tembih ettiler.
“Peki” dedi şoför.
Orta yaşlı bir adamdı. Sırtında deri bir gocuk vardı.
“Bir bidon gaz alın” dedi İzzet Ağa’ya. “Gazla çalışır bu. Köyde gazı nereden bulacaksınız?”
Son parayı verip bir de gaz aldılar, römorka yüklediler. Arif koşup Halil’i buldu.
“Hadi gidiyoruz” dedi. “Traktörü çektik, çabuk!”
“Yaa?” diye sordu Halil.
“Ya’sı ma’sı yok arkadaş. Sırtlan heybeyi, yürü!”
(…)
Traktörün koca tekerleri karlarda izler bırakarak yürüdü. Sokakları döndüler. Çarşıdan geçtiler. Görenler hep durup bakıyordu. Yepyeni, turuncu renkli koca traktör öylesine göz alıcıydı. Gürültüsü geçtiği yerleri titretiyordu. Arif oturduğu yerde kımıldanıyor, kendi kendine bir şeyler yapıyordu. Yanındakileri unutmuş gibiydi. İri sarışın yüzüne düşen iri kar tanelerinin hiç ayrımında değildi. Arkadan şoföre bakıyor, kıvanç duyuyordu.
“Hele şükür Allah!” diye babasına doğru eğildi.
(…)
Traktör kasabanın kıyı mahallelerinden hızla çıktı. Koşu yapar gibi gidiyordu. Kış akşamı ortalığa erkenden inmişti. Hava kararmaya başlayacaktı neredeyse. Kırlar kar altındaydı. Yol, gelen geçen araba izlerinden belli oluyordu. Gene de şoför motoru yavaşlattı.
“Yolu iyi bilmiyorum” dedi. “Biriniz yanıma gelin.”
Arif hemen aşağıya atlayıp motora tırmandı. Sevincinden hiç tanımadığı adamı neredeyse kucaklayacaktı.
“Nasıl abi motor?” diye sordu.
“Ooo” dedi şoför, “çok güzel. Traktörlerin kralı!”
“Bunu ben süreceğim abi.”
“Şansın varmış. Ben bu marka traktörü çok severim. Kamyon gibi hızı vardır meretin. Şuna bak hele!”
Gaza bastı. Traktör düz yolda deli gibi koşuyordu. Sevinçten bağırası geliyordu Arifin.
“Haliiiil!” dedi geriye.
Halil arkadan gülümsedi. Yanında Arifin babası paltosuna büzülmüş, sıkı durmaya çalışıyordu.
“Bu tarafa abi” dedi Arif. Traktör o tarafa döndü. Karları yara yara ilerliyordu. Hafif bir inişi hızla
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 199 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum