11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 198
“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 198 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 198
yoluna düşüyorlardı. Bazen on-on beş araba arka arkaya dizilip giderdi. Her yer pancar olup çıkmıştı. İnsanların elleri yüzleri, arabaların tahtaları hep pancar kokuyordu. Arifin canı sıkkındı gene. Suratını asıyor “Arabayla baş mı olur bu deyyusun malı?” diye söyleniyordu. “Şuna bak dağlar gibi yığıldı!”
Anası, “Sus oğlum” dedi. “Nazar değer. Yavaş yavaş çek işte. Acelen ne?” (…)
Havalar iyiyice serinlemişti, yollar ıslaktı. Gökte güz bulutları geziniyordu. Arif usanıyor, taşınacak daha dünya kadar pancarları olduğunu anımsadıkça içi karışıyor, üstüne bir bitkinlik geliyordu. Hasta oluyordu düşünürken.
“Bu böyle baş mı olur yahu!” diye söylendi. ‘Traktör olsa, şimdi, günde sekiz sefer yap, beş altı günde bitir at. Bu ne böyle yahu!”
(…)
O gece uyumadı. Birkaç kez dışarı çıkıp yağmura baktı. Sabaha kadar sürmüştü yağmur. Her yer çamura kesmişti. Ortalık iyice serindi. Kış kokusu vardı havada.
Arabayı koşup tarlalara sürdü. Tekerler toprağa batıyordu.
“Allah” dedi, “Allah! Sen yardım et!”
Bunalıyordu. Üzüntüden yüzünün çizgileri değişmişti. Boş arabayı pancar tarlasına zorla geçirebildi. Her yer diz boyu çamur olmuştu. Pancarı doldurup arabaya tırmandı. Asıl sorun şimdi başlayacaktı. “Bismillah” çekip atları kamçıladı. Hayvanlar ileri yekindiler. Olağanüstü bir güç harcıyorlardı. Damarları şişiyor, burunlarından soluk fışkırtıyorlardı. Dolu arabayı on adım sürükleyebildiler. Arif inip tekere baktı. Diz boyu çamurlara batmıştı. Atların karınları şişip şişip iniyordu. Biraz soluk aldırıp tekrar “dah” dedi. Bir eliyle kantarma kayışlarını sallıyor, öbür eliyle arabadan asılıyordu. Bir yandan da boyuna atlara bağırıyordu. Elli-altmış adım daha gidebildiler. Arif durup çevresine bakındı, kendisinden başka araba koşan olmamıştı. Hayvanlara tekrar “Dah” dedi. Zavallılar dolu arabaya olan güçleriyle asılıyorlar, kafalarını sallaya sallaya yürütüyorlar, burunlarından soluk fışkırtıyorlardı. İki yüz metre gitmeden kan ter içinde kalmışlardı. Sağırları, karınlarının altı köpüklenmişti. Durup biraz daha nefes aldılar. Arifin paçaları, ayakkabıları hep çamura batmıştı. Bastığı yere bakmıyordu bile. Arabanın açtığı izlere batıp çıkıyor, atların ayaklarından üstüne başına sulu çamurlar sıçrıyordu.
Arif ön tarafa gitti, atlara baktı. Soluk alışlarını seyretti. Acımıştı. Zavallılar titriyorlardı. Eliyle yelelerini okşadı.
“Az kaldı yavrular, az kaldı…” diye söylendi. “Şu tarlaları bir çıkalım, gerisi kolay. Hadi!”
(…)
Tarlada tonlarca pancar bekliyordu. Yağmur mevsimi başlamıştı. Traktörden umut yoktu. Şimdi ne yapmalıydı?
“Kendi traktörüm olsaydı” dedi, “ben bu pancarı çoktan taşıyıp bitirmiştim bile. Ah bu babam, ah!”
(…)
(Arif, babasını ikna eder ve bir traktör almaya karar verirler.)
Ertesi gün kasabalının hayvan pazarında öküzleri sattılar. Babası anlaşılmaz bir bitkinlik içindeydi. Fazla pazarlık yapamadan bir alıcıyla helalleşiverdi. Yüzünde “ne olursa olsun” der gibi bir anlam vardı. Bunun nedenini Arif çok geç anladı. Para sayılırken babasının elleri titriyordu. Yüzüne baktı, açılıydı yüzü. Arif bir tuhaf oldu. Mal satmanın güçlüğünü duydu ilk olarak. Babası acısını belli etmemeye çalışıyordu. Arifin yedeğinde tuttuğu öküzlere arkasını dönmüştü, hiç bakmıyordu o tarafa.
Traktör yüzünden oluyordu bütün bunlar. Arif içlendi. Babasına acımıştı. Kendi hevesi yüzünden nelere katlanıyordu adam. Öküzlere baktı, onlar her şeyden habersizdiler. Kulaklarını sallayıp, sineklenip duruyorlardı. Arifin gözleri sızladı. Artık kendilerinin değildi bu öküzler.
(…)
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 198 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.