Evvel Cevap
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 174
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Gizem Yayınları
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 174

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 174 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 174

Soru: 1) Aşağıdaki cümleleri öğelerine ayırınız. Hangi cümlelerde aynı türde birden fazla öğenin bulunduğunu tespit ediniz.

  • Cevap:

a. Çiçekçilerin görkemli ama kokusuz çiçekleri size kalacak. ()
b. İklim bilimciler sera gazı sebebiyle iklimlerin değiştiğini söylüyor; bunu tehlikeli görüyorlar. (BELİRTİLİ NESNE)
c. Avrupa kıtasına mensup bir şehir için kış mevsiminin bu kadar gecikmesi hiç de hoş görülecek bir şey değil. (ZARF TÜMLECİ)
ç. Ahmak ağaçlar güneşe aldanarak yapraklarını zamanında dökmeyi ihmal ettiler. ()
d. Eski kadınlar, çocukların zihinlerini bilemek için, bu gibi muammalara başvururlardı. ()
e. Saatlerce hiçbir şey söylemeseniz bile o tatlı sözlerle siz konuşmuş gibi olursunuz. (ZARF TÜMLECİ)

Soru: 2) Aşağıda verilen cümlelerdeki yazım yanlışlarını bulunuz. Bu yazımların niçin yanlış olduklarını ilgili kutucuklara yazınız.

  • Cevap:

a. Mekteplerin tatil olması ile birlikte yazlıkçılar kenti terkediyor. (Terk ediyor kelimesi ayrı yazılmalı.)
b. Hemen her evde, iş yerinde bir iki klima çalışıyor, bu sebeple elektirik tüketimi artıyor. (Elektrik şeklinde yazılmalı.)

Soru: 3) Aşağıdaki parçada yer alan noktalama yanlışlarını tespit ediniz.

O çocuklar ki bilmece söylenir söylenmez kaşını çatarak, parmaklarına bakarak, birdenbire:
— Pırasa! derler ve orada bulunanları fevkalade dehalarına hayran ederlerdi. Şimdi onların hepsi büyüdüler, bıyıklı, sakallı oldular, başka bilmecelerle uğraşıyorlar. Ah! Ah! İnsan, buna nasıl üzülmez? O zekâlar, söndü de fitili kalmamış lambaya döndü. Hele “yeraltında kınalanın havuç, “yer üstünde babam başı”nın lahana, “kapısını örttüm güm dedi, içeriye girdim bum dedi”nin hamam, “masal masal matı tas, kaynanamın başı daz, çukura düştü çıkamaz, pır pır eder uçamaz”ın pire, “gidi gidiver, şu gidiyi tutuver, ne tatlıca eti var, tutulmaya niyeti var”ın balık, “ben giderim o gider, önümde tın tın eder”in sakal, “yeraltında kazan kaynar”ın karınca, “çat burada, çat kapı arkasındanın süpürge, “ne yerdedir ne gökte, cümle âlem içinde”nin ayna, “sürdüm kustu, çektim küstü”nün kahve, “bir küçücük fıçıcık, içindedir turşucuk”un limon olduğunu bilenler yaşça hayli ilerlediler

  • Cevap: Yanlışların altı çizilerek gösterildi.

Şimdi onların hepsi büyüdüler; bıyıklı, sakallı oldular; başka bilmecelerle uğraşıyorlar.

Hele “yeraltında kınalanın havuç; “yer üstünde babam başı”nın lahana; “kapısını örttüm güm dedi, içeriye girdim bum dedi”nin hamam; “masal masal matı tas, kaynanamın başı daz, çukura düştü çıkamaz, pır pır eder uçamaz”ın pire; “gidi gidiver, şu gidiyi tutuver, ne tatlıca eti var, tutulmaya niyeti var”ın balık; “ben giderim o gider, önümde tın tın eder”in sakal; “yeraltında kazan kaynar”ın karınca; “çat burada, çat kapı arkasındanın süpürge; “ne yerdedir ne gökte, cümle âlem içinde”nin ayna; “sürdüm kustu, çektim küstü”nün kahve; “bir küçücük fıçıcık, içindedir turşucuk”un limon olduğunu bilenler yaşça hayli ilerlediler

Soru: 4) Bu ünitede okuduğunuz metinlerden alınan aşağıdaki cümlelerde altları çizili kelimeleri düzeltme işaretinin kullanımı açısından inceleyiniz. Yazımı doğru olanları belirleyiniz.

  • Cevap:

a. Pırasa! derler ve orada bulunanları fevkalade dehalarına hayran ederlerdi. (doğru)
b. O zekâlar, söndü de fitili kalmamış lambaya döndü. (doğru)
c. İki üç günden beri sert bir kış rüzgarı esiyor. (yanlış, rüzgâr olmalı)
ç. Gerçi havalarımız pardösüyü bile gülünç gösterecek kadar ılıktı, fakat bu ılıklık içinde, nezleler, gripler ve bronşitler, maske takmış düşmanlar halinde, göze görünmeden alay alay müdafaasız burun deliklerinden aciz ciğerlere rahatça yerleşebiliyordu. (hal yanlış, hâl olmalı. aciz yanlış, âciz olmalı.)
d. Gerçi hala yaz meyveleri yiyorduk. (hala yanlış, hâlâ olmalı.)
e. Manav dükkanları sergilerinde, bir kış semasının sarı güneşleri, ayları ve yıldızları gibi beliriveren ayvalar, elmalar ve narların yanında, bu mevsimi geçmiş meyvelerin ne acınacak bir hali vardı. (dükkan yanlış, dükkân olmalı. hal yanlış, hâl olmalı.)
f. Bu değişim ve şuur bitkiler ve hayvanlar âleminde daha disiplinli işlemektedir. (doğru)
g. Eski insanlar tabiatın bu âhengine iştirak ederlerdi. (tabiat doğru, âhenk yanlış, ahenk olmalı.)

11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 174 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum