11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 13
“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 13 Cem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 13
Geldiğimin ertesi sabahı derse başlamıştım. Bu ilk gün, hayatımın en unutulmaz bir günü olarak yaşayacaktır.
Maarif Müdürünün, büyük fedakârlıklarla yenileştirdiği dershaneyi simdi, sabahleyin, daha iyi gördüm. Burası, herhalde eski ahır olacaktı. Yalnız, altına tahta döşemişler, pencereleri genişleterek, cam çerçeve taktırmışlardı.
Ocak bacaları gibi kapkara görünen duvar kaplamalarında tepe aşağı takılmış bir harita ile bir iskelet levhası, bir çiftlik ve yılan resmi sarkıyordu. Bunlar da herhalde yeni ders aletleri olacaktı.
Dershanenin bahçe tarafındaki duvarın dibinde -ahır zamanından kalma- bir hayvan yemliği vardı ki, kaldırmaya lüzum görmemişler, üstüne bir tahta kapak çakarak bir nevi dolap haline getirmişlerdi.
Çocuklar, yemeklerini, kitaplarını, mektebe yakılmak için kırlardan getirdikleri çalı çırpıyı buraya saklarlarmış.
Hatice Hanım, bu dolabın başka bir vazifesi olduğunu da söyledi. Öteden beri dayakla uslanmayan yaramazları bunun içine hapsederek adam edermiş. Muhtarın, Vehbi isminde bir küçük oğlu varmış ki, hemen bütün zamanını bu sandığın içinde geçirirmiş. Bu çocuk, bir yaramazlık yaptığı zaman kendiliğinden dolaba girer, tabuttaki cenaze gibi sırtüstü yatar ve yine kendi eliyle kapağı kaparmış.
Ben, hayretle:
— Muhtar Efendi buna bir şey demiyor mu? diye sordum.
Hatice Hanım, başını salladı:
— Muhtar, memnun oluyor. Aferin sana Hatice Hanım. İyi ki aklıma getirdin. Bizim evde de bir dolap var. İnşallah, hınzırı yaramazlık ettiği zaman ben de onun içine kapatayım, diyor.
— Güzel terbiye usulü! Mektepte erkek çocuk da var mı?
— E, var iki, üç tane. Büyücekleri Garipler köyündeki erkek mektebine gönderiyoruz.
— Garipler köyü nerede?
— Şu karşı ağaran kayaların ardında.
— Yazık değil mi çocuklara, karda, kışta oraya kadar nasıl gidip geliyorlar?
— Onlar yola alışıktır, yağmursuz havalarda bir saate bile kalmadan giderler. Sadece yağmurlu, çamurlu, karlı havalarda biraz zorluk çekiyorlar.
— Peki, niçin onları da burada okutmuyoruz?
— Kadın, erkek bir arada okur mu?
— Onları erkekten mi sayacağız?
— Elbette kızım, on ikişer, on üçer yaşında koca delikanlılar.
Hatice Hanım, biraz durdu, dilinin altında bir şey vardı ki, söylemeye çekiniyordu. Nihayet cesaret etti:
— Hele şimdi hiç caiz olmaz!
— Neden?
— Sen pek gencecik bir hocanınısın da ondan, kızım.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Cem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 13 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.