Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 299

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 299 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 299

Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

13

Küçük Derginin ilk sayılarının birinde Mehmet Pinpiloğlu’nun “Yapma Sanatçı” üzerine bir yazısını okumuştum. Deyişi hoşuma gitmişti o yazının, neler dediğini pek anlayamamıştım. Mehmet Pinpiloğlu derginin ağustos sayısında o konuya dönüyor, “Yapma Sanatçı Çeşitleri” üzerinde durarak düşüncesini açıklıyor. îlk yazısı dikkati çekmiş, şöyle diyor kendisi:
O yazıyı beğenen kişiler olduğu gibi, yerenler de oldu. Kimi anlamadım, dedi. Kimi benim için; kim bu adam, dedi. Kimi soyadıma takıldı. Kimi de böyle Türkçe olmaz, çoluk çocuk da yazı yazarsa, halimiz nice olur, diye söylendi.

Pinpiloğlu’na sataşan, çatan yazıları görmedim. Ama dilini beğenmemişlerse, bence, haksızlık etmişler. îyi kullanıyor Türkçeyi, edebiyat yapmağa kalkmadan yazıyor. Noktalama işaretlerini de azaltsa daha iyi edecek. “Dedi”lerden önce virgülün ne yeri var? Hele “benim içinden sonraki noktalı virgülü hiç anlamadım. “Çoluk çocuk da yazı yazarsa…” demişler. Böyle söyleyenler de bir zaman çocuk değiller miydi acaba? Kişi gençliğinde, çocuk denecek yaşta başlar yazı yazmaya, giderek o da ihtiyarlar arasına karışır. İhtiyarların: “Gençler bu işlere karışmasın” demeleri de gençlerin: “İhtiyarlar sussun artık” demeleri kadar saçmadır. Yazanın yaşından size ne? Ne demiş, siz ona bakın.

Gelelim Pinpiloğlu’nun dediklerine:

Ben, diyor, oldukça dar çevremde üç çeşit yapma sanatçı tanıdım: Hevesliler, okumuşlar, politikacılar.
Hevesliler derken yeni başlayanları, yani eskilerin deyimiyle, müptedileri kasdettiğim sanılmasın. Ben, artık o devreyi atlatması gerekecek kadar zamanı iyi-kötü kullanmış, fakat hâlâ sesi kısık, hâlâ bir şeyler yapmak umudunda olan sanatçılarımızdan bahsediyorum.
Okuduğumuz dergilerin sayfalarını yeniden karıştırıverin, bunlardan üç beşini bir çırpıda bulursunuz.
Hevesli çeşidinin kendisine zararı çok, ötekilere göre azdır. (Bu cümleyi beğenmedim, belki de dizgi yanlışı vardır.) Zira uzun zaman okuru kandıramazlar, foyaları çabuk meydana çıkar. Bir de dergi sayfalarını boşuna harcamaktan vazgeçseler, vakitlerinin dolduğunun farkına varsalar.
Duralım biraz burada. Pinpiloğlu bunu yazarken kimleri düşünmüş, bilemiyoruz. Onun edebiyat acunundan, dergi sayfalarından atmak istediği kimseler, ne biliyor? Belki de başkalarının hoşlanarak okudukları yazarlardır. Benden öğüt Pinpiloğlu’na: Kimseyi kovmaya kalkmasın, beğenmediğini söylesin o başka, ama edebiyat acunu kendi evi değildir, herkese açıktır orası.
(…)

(Kasım 1952) Nurullah Ataç, Dergilerde

Kelime Dağarcığı müptedi: Başlayıcı.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 299 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!