Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Tarih Kavram Öğretimi Kitabı

11. Sınıf Tarih Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 43

“11. Sınıf Tarih Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 43” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Tarih Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 43

FERMAN ANAYASASI

Yönerge: Görsellerden ve metinden hareketle soruları cevaplayınız.

FERMAN ANAYASASI

Kanun-i Esasi, temel kanun ya da anayasa anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk ve son anayasasıdır. 23 Aralık 1876’da II. Abdülhamid tarafından ilan edilmiş yine II. Abdülhamid Dönemi’nde 1878’te askıya alınmış 1908’de tekrar yürürlüğe konulmuş bir ferman anayasasıdır.

Güçlü bir imparatorluk iken zamanla her alanda diğer devletlerin gerisinde kalındığının fark edilmesiyle devletin İdarî kademesinde değişime gidilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Devletin içinde bulunduğu bu duruma çare olması amacıyla ıslahatlar yapılarak İdarî, askerî, malî ve sosyal alanlarda değişim ve dönüşüm yaşanmıştır. Özellikle XVIII. ve XIX. yüzyıllarda modern eğitim kumrularında ve yabancı ülkelerde eğitim gören aydın bir kesim yetişmiş ve bürokratlardan oluşan bu kesim çözüm yolunu anayasalı meşruti sisteme geçmekte görmüştür. Modernleşme ve devleti dönüştürme fikri yazılı bir anayasanın yapılmasında ve temsilî niteliğe sahip bir meclisin kurulmasında etkili olmuştur. Osmanlı Devle- ti’nde bu doğrultuda 1876 yılında modern anlamda yazılı bir anayasa olan Kanun-i Esasi yürürlüğe konmuş ve parlamentolu bir yönetim sistemine geçilmiştir. Kanun-i Esasi, halkın temsilcilerinden oluşan kurucu bir meclis tarafından değil padişahın iradesiyle meydana getirilmiş bir kurul tarafından hazırlandığından ferman niteliği taşıyan bir anayasa özelliği göstermektedir. Anayasada bağımsız bir yasama organından ziyade padişahın iradesine bağlı bir yasama öngörülmektedir. Yürütme yetkisinin kullanılması bakımından da her türlü kararın alınabilmesi için padişahın onayı aranmaktadır. Buna karşılık yasama organının yürütme üzerindeki denetim araçları oldukça sınırlı ve işlevsiz kalmaktadır. Ayrıca yasama yetkisi Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan’a ait olmakla birlikte padişahın yasamanın her safhasında etkili olduğu görülmektedir. Temsilî ve seçilmiş organ niteliğindeki Meclis-i Mebusan’ın yasama yetkileri oldukça kısıtlanmıştır. Her durumda padişah hem yürütmenin hem de yasamanın üstünde bir güç olarak düzenlenmiştir. Padişaha birçok yetki verilmiş olmasına karşın padişahın kutsal ve sorumsuz olduğu kabul edilmiştir.

Osmanlı Devleti’ndeki anayasacılık ve demokrasi hareketlerinin itici gücünü aydın bir kesim oluşturmuştur. Batıdaki burjuvazi, siyasi iktidarı sınırlandırmak amacıyla anayasacılık hareketini desteklerken Osmanlı’nın aydın bürokrasisi devleti çöküşten kurtarmak amacıyla harekete geçmiştir. Dolayısıyla anayasacılığın Osmanlı topraklarındaki seyri toplumsal ve kültürel gerçeklikler uyarınca farklılık arz etmiştir. Osmanlı toplumundaki sınıfsız yapı ve imparatorluk kültürü anayasacılık hareketlerinin devletin sınırlandırılması ve temel hakların güvence altına alınması amacını taşımaktan ziyade devletçilik ideali ve devleti yeniden inşa etmek amacını taşımıştır. Toplumun genelinde bu denli önemli bir değişimi kabullenerek uygulayacak siyasi bilinç düzeyinin olmayışı meşruti rejimin başarılı sonuçlar üretmesinde önemli bir engel olmuştur.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Tarih Meb Yayınları Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 43 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!