
11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 212


“11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 212 Dersdestek Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 212
Osmanlı Devleti 1860’ta Islah-ı Sanayi Komisyonu’nu kurdu. Komisyonun başlıca görevi dışarıdan gelen mallar için uygulanan gümrük vergilerini düzenleme yoluyla yerli üreticinin rekabet gücünü arttırmaktı. Sanayiyi teşvik amaçlı sergiler organize etmek, esnafları bir araya getirerek şirketler kurmak ve sanayi okulları açarak meslek eğitimi vermek de komisyonun görevleri arasındaydı.
Osmanlı Devleti’nde sanayileşme adımları gerçek anlamda ancak XIX. yüzyılın ortalarına doğru atılabildi. Bu yüzyılda devlet bir yandan kendisi fabrikalar kurarken diğer yandan vergi muafiyetleri getirerek özel girişimcileri destekledi. Sanayi mektepleri açarak fabrikalarda çalışacak iş gücünü yetiştirmeye gayret etti (Görsel 5.3). Aynı amaçla yurt dışından yabancı mühendisler ve uzmanlar getirtti. Ancak bütün bu iyi niyetli çabalarına rağmen Batı tipi sanayileşme ve fabrikalaşma hedeflerine tam olarak ulaşamadı.
Osmanlı sanayileşmesinin önündeki başlıca engeller; yeterli sermaye birikiminin olmaması, bilim ve teknolojide geri kalınması, yetişmiş personel eksikliği ve sanayileşmeyi hedefleyen uzun vadeli stratejilerin oluşturulamaması idi.
Ekonomide merkantilizm politikasını izleyen İngiltere, Fransa, Hollanda gibi Avrupa devletleri büyük miktarda sermaye birikimine sahip olmuşlardı. Osmanlı Devleti ise Avrupa devletlerinin aksine merkantilizme aykırı uygulamalarıyla ihracata kısıtlamalar getirip ithalatı teşvik etmişti. İzlenen bu politikaya yabancı tüccarlara verilen ithalatı kolaylaştırıcı imtiyazlar da eklenince ülke dışına sermaye çıkışı hızlanmış ve sermaye birikimi oluşamamıştı. Osmanlı Devleti, tüm olumsuzluklara rağmen bir an önce sanayileşmek için harcamalarını arttırdıkça büyük bütçe açıklarıyla karşı karşıya kaldı. Devlet, bu açıkları ülke içinde sermayenin önemli bölümünü elinde tutan gayrimüslim vatandaşlarından borç alarak kapatmaya çalıştı. Para piyasasını elinde tutan bu kesim de sermayesini sanayi yatırımlarına yöneltmek yerine devlete borç vermeyi tercih ederek daha fazla zenginleşti.
Osmanlı Devleti, ülke içindeki sermaye sahiplerinin yanı sıra XIX. yüzyılın ortalarından itibaren yabancı devletlere borçlanmak zorunda kaldı. Bu dönemde devletin dış borç alabileceği ülkelerin başında İngiltere geliyordu. Ancak İngiltere, pazar olarak gördüğü Osmanlı Devleti’nin sanayileşmesini istemiyor ve vereceği borçların fabrika kurmada kullanılmamasını şart koşuyordu.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Dersdestek Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 212 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.