11. Sınıf Felsefe Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 92

Uygulama

İnsan hakları konusunda tarihsel olarak bazı gelişmeler aşağıda verilmiştir. Bu bilgilerden hareketle verilen soruları cevaplayınız.

Hammurabi Kanunları

MÖ 19. yüzyılda Babil Kralı Hammurabi tarafından belirlenen kanunlardır. Bu kanunların özünde kim kime ne yapmışsa aynısı ona da yapılacak ilkesi vardır (kısasa kısas)

Veda Hutbesi

632 yılında Hz. Muhammed (s.a.v) insanlığa seslenen bir konuşma yapmıştır. Veda Hutbesi’nde Hz. Muhammed, “Bütün insanlar Âdem’den gelmiş, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. (…) Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır.” demiştir.

Magna Carta

1215 yılında İngiliz Kralı’nın imzaladığı bir belgedir. Bu belgeyle Kral, yasalardan üstün olmadığını duyurmuştur.

İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi

1789 yılında Fransa’da toplanan Fransa Ulusal Halk Meclisi tarafından insanlığa ilan edilen bildirgedir. Bildirgede yönetimde meydana gelen bozulmaların toplumları olumsuz etkilediği ve bu durumun insan haklarının hiçe sayılmasına neden olduğu üzerinde durulmuştur. Yapılması gerekenin insan haklarının neler olduğunun hatırlatılması gerektiği fikrinden hareketle 17 maddelik bir bildirge yayımlamışlardır. Bildirgenin ilk maddesinde insanların özgür ve eşit doğdukları ve bir arada yaşadıkları vurgulanmıştır.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

2. Dünya Savaşı sonrasında 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan bir bildirgedir. Bildirgenin dayandığı en temel ilke, dünyadaki bütün insanların özgür ve aynı derecede eşit olduklarıdır. Dünya barışının oluşturulması hedef alınmış ve insan haklarının korunması noktasında karar verilmiştir.

1. Yukarıda verilen maddeler tarihsel olarak düşünüldüğünde insan haklarının korunması noktasında geçmişe nazaran daha iyi bir duruma gelindiği söylenebilir mi? Açıklayınız.

Cevap: Evet, yukarıdaki maddeler tarihsel olarak düşünüldüğünde insan hakları korunması noktasında geçmişe nazaran daha iyi bir duruma gelindiği söylenebilir. Hammurabi Kanunları’nda kısasa kısas ilkesi uygulanırken, günümüzde insan hakları evrensel bir ilke olarak kabul edilmekte ve birçok uluslararası sözleşme ve bildirge ile korunmaktadır. Veda Hutbesi’nde insanların eşit olduğu ve kadınların da hakları olduğu vurgulanırken, günümüzde kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konuları önemli bir yer tutmaktadır. Magna Carta ile Kralın yasalardan üstünlüğü kabul edilirken, günümüzde hukukun üstünlüğü kabul edilmiştir. İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi ile insanların özgür ve eşit doğdukları vurgulanırken, günümüzde insan hakları evrensel bir ilke olarak kabul edilmiş ve korunmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ise insan haklarının korunması noktasında önemli bir adım olarak kabul edilmektedir.

2. İnsan haklarının belirlenmesi ve korunması noktasında filozofların ne gibi etkileri olmuş olabilir?

Cevap: İnsan haklarının belirlenmesi ve korunması noktasında filozofların etkisi büyük olmuştur. Özellikle Aydınlanma Dönemi filozofları, insan haklarının evrensel ve doğal bir hakkı olduğunu savunmuşlardır. John Locke, insanların doğal haklarının olduğunu ve bu hakların devlet tarafından korunması gerektiğini belirtmiştir. Jean-Jacques Rousseau, insanların özgür doğduklarını ve doğal haklarının korunması için toplumun kurulduğunu savunmuştur. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin hazırlanmasında da birçok filozofun etkisi görülmektedir. Bu filozoflar, insan haklarının korunmasının bir devlet görevi olduğunu ve uluslararası hukuk kurallarının bu hakların korunmasında önemli bir rol oynadığını savunmuşlardır.

11. Sınıf Felsefe Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 92 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.