Evvel Cevap
11. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 105
11. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları
11. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 105

“11. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Sayfa 105 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 105

Yunancada “bilinmez” anlamına gelen agonustos (agunustos) kelimesinden türeyen agnostisizm, insan aklının sınırları içinde kalarak evren ve Tanrı’nın varlığı hakkında kesin bilgi sahibi olunamayacağını savunan felsefi görüştür. Günümüzde bu kavram ile her çeşit varlık ve fizikötesi âlemle ilgili bilgi önermelerinin geçersiz ve anlamsız olduğunu iddia eden akımlar kastedilir.

Agnostisizm, aralarındaki birtakım benzerliklere rağmen Tan- rı’nın varlığını kesin bir şekilde reddeden ateizmden farklıdır. Bu anlayışta Tanrı’nın varlığını reddetmek yerine Tanrı’nın var olup olmadığına dair kesin bir cevap vermekten kaçınılır.

Agnostik bakış açısı bilgide şüpheciliği savunan yaklaşımlarla ilişkilidir. Bu düşünce, İlk Çağ filozoflarından Protagoras’a kadar götürebilir. Protagoras, görünen dünyanın dışında yer alan metafizik alanda bilgi edinmenin insanın gücünü aştığını belirtir. Agnostisizm, modern zamanlarda başlangıçtaki hâlinden kısmen farklılık göstermektedir. 19. yüzyıl Batı felsefesinde, sadece görünen dünyanın bilgisinin dayanak olarak alınması görüşü, agnostisizm içinde yeniden geçerlilik kazanmıştır. Bu çerçevede insanın duyularıyla erişemediği bilginin geçerli olmadığı savunulmuştur. Dinî konularda tatmin edici bilgiye erişilemediğinden yapılacak tek şeyin bilimsel veriler olmadığı sürece susmak olduğunu öne süren bir görüş de mevcuttur.

Agnostik düşüncenin dayandığı şüpheci yaklaşımın önermeleri, İslam düşüncesi içinde bazı tartışmalara yol açmışsa da bu akımlar geniş kitleler tarafından kabul görmemiştir.17 İslam dini her şeyden önce, şüphe duyulmayan iman üzerine bina edilmiştir. İmanın kendisi öz itibarıyla şüphe ve kararsızlığı dışlayan bir yapıdadır. Öte yandan duyuların verileriyle sınırlı kalarak Allah’ın (cc) zatı, ahiret, ruh ve melek gibi şeyler hakkında tam bilgi sahibi olunamayacağı savunulmuştur. Ancak bu şeylerin varlığını gösteren işaretlerin insanın akıl ve duyularının sınırları içinde olduğu kabul edilmiştir. İnsanın aklıyla da gerçekliğini kavrayabileceği bu alanların hakikati, peygamberler aracılığıyla gönderilen kesin bilgilerle, kısaca vahiyle temellendirilmiştir.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 105 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum