10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğün Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 45
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 45 Cevapları Öğün Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğün Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 45
1. Ne kadar geri getirilse de yine aslan yatağına kaçan Tepegöz’ün tam bir insan olabilmesinin bir koşulu da kendisinin insan olduğu bilgisinin ona verilmesi; bir başka deyişle, farkındalığının farkına varmasını sağlamaktı. Oğuz Beyleri bu yarı insan varlığa insan olduğunu hatırlatmak için nasıl bir yol izlemişlerdir? Belirtiniz.
- Cevap: Dedem Korkut’u çağırmışlardır. Dedem Korkut ona: Oğlanım sen insansın , hayvanla arkadaş olma, güzel güzel ata bin, güzel yiğitlerle at sür, at koştur diyerek çocuğa Basat adını takarak onun insan olduğunun farkına varmasını sağlamıştır.
2. Okuduğunuz metinde görüldüğü üzere Sarı Çoban, yozlaşmış insanın zaafıyla, toplumsal değerleri hiçe sayıp ve insan olduğunu unutup doğaya karşı (peri kızını yakalayarak) bir suç işler. Oğuz toplumu bu çobanın işlediği suçun bedelini ne şekilde ödemiştir? Açıklayınız.
- Cevap: Oğuz’un başına bir felaket getirmiştir. Bir kütle gelmiş üstlerine. Pınar başında başı olmayan bir alametin yattığını görürler. Etrafına toplandılar baktılar ki tekme attıkça büyüyor bu kütle lanetlendiklerini anladılar.
3. Destan geleneğinden hikâyeciliğe geçişin ilk örnekleri sayılan Dede Korkut Hikâyelerini de dikkate alarak türlerin oluşumunda sözlü ve yazılı kültürün, toplumsal değişimlerin etkisini tespit edip okuduğunuz metnin türünün ortaya çıkışını ve tarihsel dönem ile ilişkisini belirleyiniz.
- Cevap: Türü destandır. Destanlar Olağanüstü olayları ve kahramanlıkları anlatan uzun manzum öykülerdir. Toplumların yaşamını derinden etkilemiş doğal olaylar (sel, deprem, iklim değişimi, kuraklık vb.) ya da uzun savaşlardan esinlenerek yaratılır. Üç oluşum devresi içinde gelişir. Bunlara doğuş, oluş ve yazılış evreleri denir. Yazılış evresinde bir destan şairi çıkar ve bu destanı kaleme alır. Türk Destanları ikinci oluşum devresinde kalmış bu nedenle yazarı belli olmayan (şairi) destanlardır.
4. Okuduğunuz bir metinde üzerinde durulan düşünce, olay, durum ya da sorun metnin konusunu belirtir. Temel duygu veya kavramsa temayı belirtir. Siz de okuduğunuz metnin konu ve temasını belirtiniz.
- Cevap:
Konu: Hayatta başarı, zekâ ve kendine güven duygusu içinde yiğitlikle kazanılır.
Tema: Toplumda kadına iyi davranılması gerektiği yoksa başka vesilelerle daha büyük sorunlarla karşılaşılabileceği fikri verilmektedir.
5. Okuduğunuz metinde olayların akışını yönlendiren temel çatışmayı ve ona bağlı diğer çatışmaları bularak bu çatışmaların metne katkısını belirtiniz.
Cevap:
Çobanın periyle ilişki yaşaması
Perinin Tepegöz’ü doğurması, Tepegöz’ün hiç doymaması
Basat’ın Tepegözle savaşmaya gitmesi
Dövüşte Tepegöz’ün gözünü kızgın şişle kör etmesi
6. “Bir gece düşman saldırısı nedeniyle Oğuz kavminin ürkerek göç etmesi, göç sırasında yolda Aruz Koca’nın küçük çocuğunu düşürmesi, bir aslanın çocuğu bulup götürmesi ve besleyip büyütmesi, Oğuz kavminin bir müddet sonra yurtlarına geri dönüp yerleşmesi, aslanın besleyip büyüttüğü çocuğun yaptıkları, Oğuz beylerinin toplanıp çocuğu aslanın ininde yakalayıp getirmeleri ve çocuğun her seferinde geri kaçması, Dede Korkut’un gelip çocuğu insan olduğuna ve ailesi ile birlikte yaşamaya ikna edip çocuğa Basat adını vermesi…” örneğinde olduğu gibi siz de okuduğunuz metnin olay örgüsünü belirleyiniz.
- Cevap: Bir gün ansızın Oğuz yurduna düşman saldırır. Aruz Koca’nın oğlu da bu olay sırasında aslan tarafından bulunur ve büyütülür. Oğuz yine yurduna yerleştiğinde ve bu saldırının etkilerini zamanla yumuşatmaya başladığında bir çobandan müjdeli bir haber gelir. Böylece Aruz’un oğlunu aslandan kurtarırlar. Fakat oğlan bu yaşama ayak uydurmakta zorlanır ve her defasında soluğu aslanın yanında alır. Dede Korkut bu duruma karşılık bu oğlancıkla konuşur ve onun yerinin bu insanların içi olduğunu söyler. Ona Basat adını verir. Aruz’un bir çobanı bir gün pınar kenarında bir peri görür ve ona fenalık eder. Peri bir sene sonra gelip onda olan emanetini almasını söyler ve gider. Bir sene sonra çoban pınarın yanına gider. Peri kızı emaneti çobana verir. Bu büyük, parlayan bir kütledir. Oğuz’un başına felaket açtığını söyler ve gider. Çoban korkuya kapılır ve kütleyi orada bırakıp kaçar. Bayındır Han bir gün yiğitleriyle gezerken bu kütleyi görür ve ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Kütle kırılıp içinden tepesinde tek gözü olan bir oğlan çıkar. Aruz Tepegözü evlat edindi. Fakat Tepegöz doymak bilmedi. Önce dadılarını, sonra oğlancıkları telef etti. Aruz Tepegözü karşısına aldı konuştu etti. Çaresiz kaldı yurttan attı. Peri geldi oğlunu kesici aletlerden korusun diye parmağına yüzük taktı. Tepegöz artık dağda yaşıyordu. Yakaladığı her insanı yemeye başladı. Oğuz’dan da insanlar öldü. Oğuz halkı Tepegözü öldürmeye kalkınca daha fenası oldu. Pek çok kişi öldü. Çaresiz kalan Oğuz, Dede Korkut’tan yardım istedi. Dede Korkut Tepegöz ile anlaşmaya oturdu. Günde iki adam beş yüz koyun haraç verme konusunda anlaştılar. Fakat en az iki çocuğu olan her Oğuz içinden birini seçmek zorunda kaldı. Anaların canından canı koparıldı. Felek döndü iki oğlundan teki kalmış olan aileye vurdu. Ana yüreği dayanamadı bu son kalan evladı korumak için Basat’ın yanına vardı. Olanları anlattı. Basat oğlu yerine bir esir verdi. Geri döndü anasının, babasının elini öptü. Tepegözü öldürmeye yola koyuldu. Bir vurdu iki vurdu kılıcı Tepegöze işlemedi. Tepegöz Basatı alıp aşçılarına teslim etti uyudu. Basat kurtuldu ve aşçılara nasıl öldürebileceğini sordu. Sadece gözünün et olduğunu söylediler. Basat közüne kızgın şişi soktu. Tepegöz acı içinde uyandı. Gözü kör oldu. Mağaraya kaçan Basat’ı orada kıstırdı. El yordamı ile mağaradaki koyunları tek tek yokladı. Basat bunu görünce bir koçun derisini yüzdü onun postuna büründü. Oyun yaptı ve kaçmayı başardı. Tepegöz bu akıllı kardeşini kutladı ona yüzüğünü verdi, hazinesini verdi, kılıcını verdi. Hepsi de hileliydi. Basat tüm bu hileleri yendi ve ölmedi. Tepegözü öldürdü. Dede Korkut geldi ve duasını etti.
7. Dede Korkut, Oğuz’un koruyucusu, ozanı, bilge kişisi olarak her sorunu çözebilme gücüne sahip, maddi gücün manevi güçle bütünleştiği, bir ulu insandır. Metinde olayların akışını etkileyen buna benzer kahramanların fiziksel ve psikolojik özelliklerini, toplumsal statülerini, tip veya karakter özelliği gösterip göstermediklerini belirtiniz.
- Cevap: Genelde tip özelliği gösterirler. Tipler değişiklik göstermez. Neredeyse her anlatıda aynı tipik özellikleriyle karşımıza çıkarlar. Mesela Keloğlan her öyküde saf ve iyidir. İyiliği sayesinde kazanan her zaman Keloğlan olur.
8. Okuduğunuz metinde anlatıcının özelliklerini ve hâkim, kahraman anlatıcı ve gözlemci bakış açılarından hangisinin kullanıldığını belirleyerek metinde kullanılan bakış açısının anlatımı nasıl etkilediğini açıklayınız.
- Cevap: Hakim bakış açısı kullanılmıştır. Çünkü anlatıcı her türlü düşünceyi bilmekte ve iç çözümlemeleri de önceden rahatlıkla yapabilmektedir. Bu tür bakış açısının kullanılması okura her türlü ayrıntının verilmesi bakımından okurun ilgisini çekmesi bakımından önemlidir.
9. Metinde kullanılan anlatım biçimini belirleyerek bu anlatım biçiminin metnin anlatımına ne gibi katkılar sağladığını açıklayınız.
- Cevap: Metinde öyküleyici anlatım biçimi kullanılmıştır. Bu anlatım biçimi metni tekdüzelikten kurtararak okurun ilgisini canlı tutmak anlamında önemlidir.
10. “Uruz Tepegöz’ü aldı, evine getirdi. Buyurdu, bir dadı geldi… Bir sordu sütün aldı, iki sordu, kanın aldı, üç sordu, canın aldı.” Örnekte olduğu gibi metnin dili, XIV. yüzyıl sonları Anadolu Türkçesinin özelliklerini taşımaktadır. Buna göre siz de okuduğunuz metindeki cümle yapılarını, deyimleri, kelime kadrosunu, anlatım tekniklerini, söz sanatlarını; akıcılık, nesnellik, öznellik, duygusallık, coşkunluk gibi hususları dikkate alarak metnin üslup özelliklerini belirleyiniz.
- Cevap: Metin yazıldığı dönemin özelliklerini taşımaktadır. O dönemin gündelik halk dilinde kullanılan kelimeler bu metinde karşımıza çıkar. Duygusallık ve coşkunluk ön plandadır bu metinlerde çünkü bu özellikler metnin okuru daha çok etkilemesini sağlar.
11. Okuduğunuz metinde, metnin yazıldığı dönemin gerçekliğini yansıtan unsurları ve metnin dönemin gerçekliğiyle ilişkisini tespit ederek metindeki millî, manevi ve evrensel değerler ile sosyal, siyasi, tarihî ve mitolojik öğeleri belirleyiniz.
- Cevap: Mesela o dönemlerde devleti yönetene Han denmekteydi. Bu metinde de Han vardır. Yine o dönemde isim verme ya da akıl danışma gibi konularda toplumdaki yaşlı ve bilge kişilere başvurulurdu bu metinde de Dede Korkut’a başvurulmaktadır.
10. Sınıf Öğün Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 45 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.