
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 112


“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 112” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 112
SERVETİFÜNUN DÖNEMİ ROMANININ ÖZELLİKLERİ
Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
KIRIK HAYATLAR
(…)
Yukarıya çıkarılırken, “Hayır, aşağıda kalacak!” denilerek merdiven ayaklarına bırakılmış iskemleler, bohçalar; hamalların yanlışlığı sonucu en üst kata kadar çıkarılan, içinde kim bilir ne karışık şeylerle dolu çamaşır sepetleri, evde basılacak yer bırakmamıştı.
ÖMER BEHİÇ
İç Hastalıkları Uzmanı
Evet, ev bununla bütünlenmiş olacaktı. Onu, hazırlanan yeni yerine kendi eliyle koyacaktı. Karısına: “İşte her şeyden önce yapılacak bir iş!” diyordu. Sonra çocuklarına: “Haydi” dedi, “Siz de önüme düşün, bana yardım edersiniz.”
Bu levha onun tüm yaşamının özü, varlığının kanıtı yerindeydi. Adının altına o yarım satırlık tümceyi yazabilmek için nasıl yorucu, yıpratıcı yaşam aşamalarından geçmiş; ara sıra umutları kırılarak, artık çalışmaya güç bulamayarak aylarca süren bitkinliklerden sonra yeniden uğraşmak, çalışmak, bu boş yaşamı bir şey olmakla doldurmak için uyanan isteklerinden meydana gelen o uzun uğraşılı yıllar dizisini nasıl sıkıntı ve eziyetlere göğüs gererek sürüklemişti!
Ömer Behiç, küçük bir memurun oğluydu; çocukluğunda öğrenimi düzgün geçmemişti. Babası, her mevsimi İstanbul’un başka bir yerinde geçiren kiracılardan biriydi. Bu nedenle de çocuk, kentte ev değiştikçe okul değiştirirdi. Oldukça büyümüş bir yaşa kadar babasının her dediğine ses çıkarmadan “peki” diyen Ömer Behiç, bir meslek seçme zamanı gelince kendi isteğinden başka bir şeyi dinlemez olmuştu. O zamana kadar boyun eğen ve uysal yaratılışından başka bir şeyini bilmedikleri bu çocuğun birdenbire kişiliği ortaya çıkıvermişti.
Doktor olacaktı. Babası, tanıdık bir devlet memurunun yardımıyla onu İçişlerine ya da Maliye’ye yerleştirmeyi düşünmüştü. Ömer Behiç’e devlet örgütlerindeki bütün ilerleme olasılıkları, çok parlak düşlerin çekiciliğiyle birçok kez anlatılmıştı. Babası konuşurken o, hep somurtarak dinler dinler, sonunda artık kandırıldığına inandıkları bir sırada başını kaldırarak karşılık verirdi : “Ben, doktor olacağım!”
Bir gün eve hiç umulmayan bir haberle geldi: “Ben, okula girdim!” Evdekilerin hiç birine bildirmeden kendi işini kendi görmüş, en sonunda tıp fakültesine girmeyi başarmıştı.
(…)
Halit Ziya Uşaklıgil, Kırık Hayatlar (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 112 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.