10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 170
“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 170 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 170
Bak, Allah için söyleyelim: Felâtun Bey’in matbuat-ı cedideye merakı pek ziyâdedir. “Canım şöyle bir hikâye basılmış” dediler mi, Felâtun Bey için “Onu görmedim” demek muhaldi. Herhangi kitap çıkarsa çıksın satıcılardan kendisine daima kitap getirmeye alışmış olan, en evvel Felâtun Bey’in kitabını götürüp Beyoğlu’n- da mücellit H.’ye teslim eder ve o dahi âlâ alafranga olarak bitteclit arkasına altın yaldız ile A ve P harflerini dahi bastıktan sonra getirip Felâtun Bey’in uşağına verir ve akşam Bey geldikte kitabı görüp gayet muntazam kütüphanesine vaz’ederdi.
(…)
İkinci Bab
Bâb-ı sâbık bize hikâyemizi kendi isimlerine nisbet eylediğimiz iki zattan birisinin ahvâl-i hususiyesini epeyce öğretti. Burada dahi yine böyle mücmelen olsun Râkım Efendi’nin ahvâl-i hususiyesini görmeğe muhtacız.
Râkım Efendi dediğimiz çocuk, eski Tophane kavaslarından birisinin oğlu olup bundan yirmi dört sene evvel pederi vefat eyledikte validesi elinde bir yaşında yetim olarak kalmıştı. Bir kavas evladına ne bırakabilir? Bizim Râkım Efendi’nin babası ise Salıpazarı tarafında üç odalı bir çürük kümes ve bir de arap cariyeden başka mal ıtlâkına seza hemen hiçbir şey bırakmamıştı.
(…)
Râkım büyüdü. Beş yaşında Salıpazarı’ndaki Taş mektebe verilip on bir yaşında İstanbul tarafında Valide rüşdiye mektebi’ne alındı. Onaltısında oradan çıkıp Hâriciye Kalemine kendisini kabul ettirmeye yol buldu.
Aman bu çocuk ne kadar çalışıyordu! Haniya “gece gündüz çalışıyor.” derler ya! İşte gece gündüz gerçekten çalışan bu idi. Tamam evlâdını bu boya getirdikten sonra validesi vefat etmesin mi!
Ama bu dahi hakkında bir nimetti.
“Ah! Râkımcığımın bir kere insan içine karıştığını görsem hiç gözüm arkada kalmazdı.” derdi ve işte arzu eylediği bu nimete nâil oldu.
Râkım’da henüz aylık yıllık yok. Sadık Fedayi hâlâ dikiş diker, mendil çevre işler, kahve torbası diker, çamaşıra, tahta silmeye gider. Aldığı paradan hanesinin idare-i zaruriyesini bittefrik, küsurunu “Delikanlıdır, parasız kalmasın.” diye tamamen Râkım’a verirdi. Fakat Râkım’ın cep harçlığına o kadar ihtiyacı yoktu. Sabahleyin Süleymaniye’ye medreseye gidip saat dörtte oradan çıktıktan sonra Kaleme, ba’de Kalemde aldığı Fransızca dersini takviye ile beraber bu esnada bir kat daha ileriye gitmek için Galata’da bir hekime giderek akşam saat birde hanesine gelen ve ba’dettaam Kazancılar mahallesinden Beyoğlu’na çıkıp yine Hariciye kalemine refiki bulunan bir Ermeni’ye Türkçe okutmak ve bu hizmete mukabil onun birçok Fransızca kitaplarını karıştırmak ile vakit geçiren bir çocuğa paranın ne lüzumu kalır?
Hatta cumaları bile Râkım, sâlifüzzikr Ermeni refikinin kütüphanesinden çıkmazdı. O kadar ki hane halkınca ve familyaca Râkım’a emniyet-i kâmile hâsıl olmuş bulunduğundan pazar günleri Hariciye Kalemi tatil olarak Râkım yine refikinin hanesine gidip de eğer o gün familyaca bir yere gidilecek ise Râkım’ı kütüphane odasına kaparlar, öyle giderlerdi. Râkım için böyle bir gün ne mesut gün idi?
Bizim Râkım Efendi bu suretle tamam dört sene müddet daha tahsilde devam eyledi.
(…)
Üçüncü Bab
(…)
Asmalımescit’teki İngiliz’in kızlarına verilecek ders için cuma günleri tefrik edilmiş olduğundan cuma geldikte Râkım öğleden sonra saat yedide kalktı, oraya gitti.
(…)
Bir cuma günü Râkım bermutad Mister Ziklas’ın hanesine gidince kime tesadüf etse beğenirsiniz? Felâtun Bey’e rasgelse beğenirsiniz a! İşte ona rasgeldi. Felâtun Bey’i kızlar ile validesi ve pederi yanında bulup o gün ders günü olmakla muallim efendinin vüruduna intizar üzere bulunduğundan Felâtun Bey dahi kızların derslerini imtihan ederdi. Râkım Efendi’yi görünce İngilizlere dahi anlatabilmek için Fransızca olarak ve bir dıhke peyrev ederek:
Felâtun- Ha ha hay! Sen miydin birader, hanımların hocası?
Râkım- (Mahzunâne) Evet efendim, bendenizdim beyim!
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 170 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.