10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 109

METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI

âb-gûn : Su rengi.
âb-ı hayât : İçene ebedî hayat bağışlayan
efsanevi su.
ârız : Yanak.
ateşhâne : Mecusi mabedi.
âvâre : Başıboş, serseri.
bahr : Deniz, büyük göl veya nehir.
beşer : İnsan.
bidar : Uykusuz, uyumayan.
bîmâr : Hasta.
bîm-i dûzah : Cehennem korkusu.
çâk çâk : Parça parça, kılıç şakırtısı.
hurşîd : Güneş.
vasl : Kavuşma.
dâmen : Etek.
def-i humar : Baş ağrısını gidermek.
dem : An, vakit, saat.
deryâ-i dürr : İnci denizi.
dest : El.
dide-i bî-dâr : Gözüne uyku girmeyen.
dil-i bî-mâr : Hasta gönül.
dil-i mecruh : Yaralı gönül.
dil-i sûzân : Yanık, ateşli gönül.
dirîg : Menetmek, korumak,
esirgemek.
dîvâr : Duvar.
ebr-i ihsân : İhsan, lütuf bulutu.
ebr-i nîsân : Nisan bulutu.
ehl-i âlem : İnsanlar.
ensâr : Yardımcılar, koruyucular.
eşk-i hasret : Hasret gözyaşı.
eşrâr : Azılılar, fesat karıştıranlar.
gûbâr : Toz.
güher : Elmas, cevher.
gül-i ruhsâr : Gül yanaklı güzel.
günbed-i devvâr : Daima dönen kubbe, gökyüzü.
güzâr : Geçme, geçiş.
hâb-ı gaflet : Gaflet uykusu.
habîba’llâh : Allah’ın sevgilisi.
hâcet : İhtiyaç, lüzum.
hâk-i pây : Ayak toprağı.
hâme : Kalem.
hecr : Ayrılma, ayrılık.
hûşyâr : Uyanık, akıllı, zeki.
ıstıfâ : Bir şeyin iyisini seçip ayıklamak.
iktidâ : Birini örnek alıp ona uyma,
tâbi olma.
istima’ : Kulak verme, dinleme.
izhâr : Açığa vurma, meydana çıkarma,
gösterme.
katre : Damla.
kevser : Cennette bir nehir veya havuz.
kûze : Testi.
leb-teşne : Dudağı kurumuş, susamış.
lü’lü-i şehvar : İri inci.
mâr : Yılan.
merkad : Mezar, kabir.
tecdîd : Kabrini onaran.
mest : Kendinden geçmiş (kimse).
mevc-hîz : Dalga kaldıran, dalgalı.
min min : Binlerce.
mu’cizat : Mucizeler.
muharrîr : Yazar.
muhît olmak : Kaplamak, çevrelemek.
muttasıl : Sürekli, durmaksızın,
müjgân : Kirpikler, kirpik.
mürûr : Geçip giderken.
müştak : Çok istekli, özleyen.
na’t : Hz. Peygamberi övme.
nâr-ı gam : Gam ateşi.
nemnâk : Nemli, rutubetli, ıslak.
nübüvvet : Nebilik, peygamberlik.
ohşadabilmek : Benzetmek.
pâk : Temiz.
peykân : Okun ucundaki sivri demir,
temren.
rahne : Yarık, oyuk.
ravza-i kûy : Mahallenin bahçesi.
revnak : Göz alıcı güzellik, parlaklık,
tazelik, letafet.
rûşen : Parlak, aydın, aydınlık.
rûz-ı haşr : Mahşer günü.
seng-i hâr : Çok sert taş, mermer.
serkeş : Dik başlı, dik kafalı, inatçı,
itaatsiz (kimse).
reftâr : Gidiş, yürüyüş.
şeb-i Mirâc : Miraç gecesi.
şebnem-i feyz : Bereketin çiy tanesi.
tarîk : Yol.
temenna : Dileme, isteme, dilek.
teşne-i dîdâr : Güzel bir yüz.
tıynet-i pâk : Temiz yaratılış.
urgaç : Vurunca, vurduğu zaman.
vehm : Kuruntu, yersiz korku.
vuzû : Abdest.
yümn-i na’t : Na’tın uğuru, bereketi.
zehr-i mâr : Yılan zehri.
zevk-i tîg : Kılıcın zevki.
zühhad : Dünyayı terk edip dinin
emirlerine çok titizlikle
riayet edenler.
zülâl : Saf, tatlı, güzel su.

Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 109 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.