Evvel Cevap
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 85
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beşgen Yayınları
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 85

“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 85 Beşgen Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 85

Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

Okuduğunuz metin, Kaşgarlı Mahmut tarafından XI. yüzyılda yazılan Divânu Lugati’t-Türk adlı kitaptan alınmıştır. Bu kitap Türkçenin ilk sözlüğüdür. Türkçenin tarihî gelişimi hakkında bilgiler içeren kitapta koşuklara da yer verilmiştir.
Bu koşukta bir gençle âşık olduğu insanın hayali arasında geçen konuşma ele alınmıştır. Âşık genç, sevgilisinin yüzünün ve gözlerinin güzelliği ile büyülendiğini dile getirmiştir.

İslamiyet’in kabulünden önceki Türk edebiyatına Destan Dönemi de denilmektedir. Bu dönemin ürünleri anonimdir. Bu ürünlerin ortaya çıkmasında dinî törenler etkili olmuştur.

Türklerin, tarihin bilinmeyen dönemlerinden itibaren gelişen bir şiir geleneği vardır. Edebî ürünlerin yazıya geçirilmediği dönemlerde dilden dile aktarılarak varlığını sürdüren destan, sagu ve koşuklar şiirsel ürünlerdir ve millî özelliklere sahiptir. Bu edebî ürünlerde yabancı kelimeler oldukça azdır. Yiğitlik, sevgi, hüzün, tabiat sevgisi gibi konular eserlerde işlenmiştir. Şiirlerde hece ölçüsü ve genellikle yarım kafiye kullanılmıştır. Günümüzdeki atasözünün karşılığı olan sav da bu dönemdeki başka bir edebî üründür.

Koşuk, İslamiyet Öncesi Dönem’de sığır adı verilen av törenlerinde ve şölen denen eğlence törenlerinde kam, baksı, oyun, ozan gibi adlara sahip kişiler tarafından yiğitlik, aşk, tabiat gibi konularda söylenen şiirlerdir. Bu şiirler kopuz adı verilen bir çalgı eşliğinde söylenmiştir. Koşuklarda millî ölçümüz olan hece ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi dörtlük olan koşukların uyak düzeni “aaab (abab veya abcb), cccb, dddb …” şeklindedir. Lirik bir anlatıma sahip koşuk, söyleyiş biçimi ve yapı yönünden halk edebiyatındaki koşmaya, içerik açısından da divan edebiyatındaki gazele benzer.

Soru: 1) Okuduğunuz metnin temasını tespit ediniz. Bu şiirde tematik bir bütünlük var mı? Açıklayınız.

  • Cevap: Metnin teması aşktır. Bütün dörtlükler aynı tema üzerine yazıldığı için tematik bütünlük vardır.

Soru: 2) Bu şiirin ahenk unsurlarına yönelik aşağıdaki tabloyu şiirden hareketle doldurunuz.

  • Cevap:

Ölçü: Hece ölçüsü
Kafiye türleri: Yarım kafiye, zengin kafiye
Redifler: -tedim/-tadım 3. dörtlük, -ledi/-ladı 4. kafiye
Aliterasyon: 1. dörtlükte k harfi, z harfi; 2. dörtlükte y harfi, g harfi, z harfi
Asonans: Tüm dörtlüklerde a harfi çok kullanılmış.

Soru: 3) Okuduğunuz metnin konusunu tespit ediniz. Konu bakımından şiirin nazım türü nedir? Açıklayınız.

  • Cevap: Metnin konusu sevgilisine duyduğu aşkın şairde uyandırdığı duygulardır. Şiir bir koşuktur.

Soru: 4) Bu metin, oluşturulduğu dönemin gerçekliğini yansıtmakta mıdır? Metinden yola çıkarak örnekler veriniz.

  • Cevap: Bu 11. yüzyıl Türk şiiri, dönemin duygusal ve toplumsal gerçekliğini yansıtmaktadır. O dönemde aşk, şiirlerde en çok işlenen temalardan biriydi. Şiirde sevgiliye duyulan derin bir tutku, sevdanın verdiği acı, terk edilme hissi ve bu durumun yarattığı ıstırap anlatılmaktadır.

Soru: 5) Metnin dil ve anlatım özelliklerinden hareket ederek metinden, değişmeden bugüne kadar gelen kelimeleri bulunuz. Bu durumu dilin gelişimi açısından değerlendiriniz.

  • Cevap: “Kara, kızıl, akar, kuş, uçar, kaçmış, yaşın, başın” gibi kelimeler değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Birçok etkiye rağmen dilin kendini koruduğunu gösterir.

Soru: 6) Koşuğun söyleyicisini tespit ediniz. Tespit ettiğiniz söyleyiciyi değiştiriniz. Söyleyici değişikliğinin anlam ve anlatıma nasıl yansıdığını değerlendiriniz.

  • Cevap: Şiirin söyleyicisi, aşk acısı çeken bir şairdir. Eğer söyleyici değiştirilecek olursa, örneğin bu duyguları 1. şahıs yerine 3. şahıs anlatacak olsaydı, şiirin anlamı ve anlatımı çok değişirdi. Anlatım daha az duygusal ve daha nesnel olurdu. Örneğin “o baygın gözler onu avlamış, onu avlayıp bırakmayın, (Onu bırakıp giden sevgilisinin) ardından ağlayıp mahvoldu.” gibi değiştirirsek şiirin duygusal  hafifletir ve acının doğrudan bir ifade biçiminden ziyade, daha mesafeli ve dışarıdan bir yorum olarak algılanmasını sağlar.

10. Sınıf Beşgen Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 85 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum

  • brtul
    brtul

    edebiyatci eger bunu goruyosan seni hic sevmiyom ders falan anlatamiyon senin yuzunden buradayim insallah doguya tayinin cikar sinir taraflarina