Evvel Cevap
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 72
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beşgen Yayınları
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 72

“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 72 Beşgen Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 72

Ateşten ünlem işaretleri dizisinin arkasından eleştirmen gencin alaylı alaylı gülümseyen yüzü göründü. İşaretler de gülümsemeye başlamıştı, en sonunda tüm işaretler bir tek kocaman ünlem işaretine çevrildi.
Yarın sabah duasına kalkmam gerek, oysa bu şeytan oyunu bir türlü kafamdan çıkmıyor… (…) Ama… ne zaman kullanılıyor? Al sana işte alışkanlık! İşte tecrübe! Kırk yıl yazı yazmışım da bir tek ünlem işareti koymamışım, ha?”
Perekladin, (…) gözlerini kapattı, ama kapamasıyla açması bir oldu; karanlıkta hâlâ o kocaman ünlem işareti duruyordu.
“Tuh! Bu böyle giderse, bütün gece uyuyamayacağım.”
En sonunda sık sık kız enstitüsünden çıktığını söyleyerek övünen karısına başvurdu.
— Marfuşa, cicim! Yazılarda ne zaman ünlem işareti konulduğunu biliyor musun?
— Bilmez olur muyum? Enstitüde yedi yıl boşuna okumadım ya! Bütün grameri ezbere biliyorum. Bu işaret; hitaplarda, ünlemlerde, kıvanç, öfke, sevinç, kızgınlık ve daha başka duyguların anlatımında kullanılır.
Perekladin:
“Öyle… diye düşündü. Kıvanç, öfke, sevinç, kızgınlık ve daha başka duygular…”
Kâtip düşünceye daldı… Kırk yıldan beri yazmış, belki binlerce, on binlerce yazı yazmıştı, ama bunların içinde hiçbir satır hatırlamıyordu ki; kıvanç, öfke yahut buna benzer bir şey anlatsın…
“Ve daha başka duygular… diye düşünüyordu. Resmî yazılarda duyguya falan ne lüzum var? Onları, en duygusuz adam bile yazar…”
Ateşten işaretin arkasından gene gencin yüzü göründü, alaylı alaylı gülümsedi. Perekladin, yatağında doğrularak oturdu. Başı ağrıyordu, alnında soğuk ter damlaları belirmişti…
Odanın köşesinde lâmba güzel güzel yanıyor, onun ışığına bürünen eşyaların manzarası da bayramı hatırlatıyordu. Her şeyde bir ılıklık, (…) duyuluyordu, oysa zavallı memura her şey soğuk, düzensiz geliyordu, sanki tifoya tutulmuştu. Ünlem işareti de, artık hayalinde değil de, gözlerinin önünde, odada, karısının tuvalet masasının yanında duruyor, alaylı alaylı gözlerini kırpıyordu… 3
Hayalet, soğuk nefesini memurun yüzüne üfleyerek:
— Yazı makinesi! Makine! diye fısıldıyordu. (…)
Memur, yorganı başına çekti, yorganın altında da gene o hayaleti gördü, yüzünü karısının omzuna dayadı, orada da aynı şeyi gördü… Böylece zavallı Perekladin, bütün geceyi azap içinde geçirdi, ama hayalet gündüz de rahat vermedi. Perekladin onu her yerde görüyordu: ayağına çektiği çizmelerin içinde, çay tabağında, du- . vardaki tasvirde, her yerde o vardı…
(…)
Perekladin, sokağa çıkıp da arabacıyı çağırdığı an, arabacının yerinde ünlem işaretini görür gibi oldu.
Âmirin evine girince, orada uşağın yerinde gene o işareti gördü… Bütün bunlar da; kıvanç, öfke, kızgınık ve daha başka duyguları belirtiyordu.. İmza defterinin önündeki yazı kalemi de ünlem gibi göründü gözüne. Perekladin, kalemi eline alıp mürekkebe batırdı, imza etti:
“Şube Müdürü Yefim Perekladin!!!”

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Beşgen Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 72 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum