

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 206

“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 206 Beşgen Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 206
“Ne dersiniz? Acaba bunu da yaptılar mı?” dedi.
Servet Bey, müstehzi bir tavır takınmıştı:
“Olabilir a, bunda o kadar harikulade ne var, efendim?” diye cevap verdi.
Bunun üzerine Naim Efendi, ellerini kavuşturdu, gözlerini yere dikti ve damadı izahatını bitirip gidinceye kadar artık bir kelime söylemedi.
Servet Bey’in izahatı ise hayli uzun sürdü. Fakat Naim Efendi dinlemiyor, işitmiyordu. Sanki idrak ve şuuru üzerine Servet Bey’in, “Olabilir a, bunda o kadar harikulade ne var?” cümlesi bir yumruk gibi inmiş ve onu benliğinin ta içerilerine doğru itmişti.
(…)
Konağı kiraya verip hemşiresinin yanına taşınmak bahsi çıktığı günden beri, Naim Efendi’nin rahatı, huzuru büsbütün kaçtı. Selma Hanımefendi’nin kararı o kadar katiydi ki, hiçbir mazeretle bunun önüne geçmek kabil . olmuyordu? Naim Efendi:
“Burada doğmuşum, burada yaşamışım, ihtiyarlamışım! Nasıl bırakır giderim?” diyordu.
Hemşiresi cevap veriyordu:
“Göreceksin, bu konaktan çıkar çıkmaz her şey öyle bir yoluna girecek ki! Bütün uğursuzluklar bu evden geliyor.”
i
Naim Efendi konaktan çıkmamak için daha mühim sebepler buldu. Dedi ki:
“Ben buradan çıktığım gün ölürüm. Kabil değil, dayanamam ölürüm.”
Selma Hanımefendi buna karşı şöyle cevap verdi:
“Burada, fareler, örümcekler ortasında yapayalnız öleceğine, benim yanımda benim gözüm önünde ölürsün!”
Biçare ihtiyar, bu çelikten irade karşısında ne yapacağını bilemedi, mukavemeti kırılmak üzereydi; birden hatırına bir hile geldi; sonuncu defa olarak büyük bir lando içinde kendisini almaya gelen hemşiresine dedi ki: ‘
“Hemşire, birkaç zaman daha burada oturmaya mecbur olacağım zannederim. Ciheti askeriye ne kadar
boş ev bulursa derhal işgal ediyormuş; şimdi burasını da boş bırakırsak diğer evler gibi hemen askerler yerli
leşecek. Ondan sonra ise evin ne satılmaya ne de kiralanmaya hayrı kalacak. Binaenaleyh ben düşündüm, taşındım. Bizim Haşan Ağa ile de uzun uzadıya görüştük. Nihayet şu an karar verdik: Evvela konağı el altından iyi bir fiyatla kiraya vereceğim, sonra size taşınacağım.
Bu kuvvetli mantık ve bu maddi zaruret önünde her şeyden evvel tedbirli ve hesaplı bir kadın olan Selma Hanımefendi’nin iradesi kırılıverdi.
“Ha, bakınız, buna diyeceğim yok, buna akan sular durur,” dedi, “fakat çarçabuk bir kiracı bulmalı, çarçabuk.”
Naim Efendi hemşiresini bu suretle başından savdıktan sonra geniş bir nefes aldı; adeta neşelendi; kapıdan Cenan Kalfaya seslendi:
“Bana Haşan Ağayı çağırınız!”
Biraz sonra Haşan Ağa da kapısının eşiğindeydi.
Selma Hanımefendi’nin biraderi dedi ki:
“Haşan, evladım Haşan! Bugünden itibaren bu konak kiralıktır; fakat, senden rica ederim; kapıya müşteri geldikçe bir bahane ile savıver!”
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Beşgen Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 206 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum