10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 188
“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 188 Beşgen Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 188
Realizm (Gerçekçilik) XIX. yüzyılda görülen bir edebî akımdır. Bu dönemdeki bilimsel gelişmeler sanatçıları etkilemiş, sanatçıların olaylara, durumlara daha nesnel ve gerçekçi yaklaşmalarını sağlamıştır. Böylelikle realist yazarlar eserlerinde tarafsız bir tutum sergilemişlerdir.
Eserlerinde gerçekleri anlatırken kişilerin psikolojilerini, onların kişiliklerini etkileyen çevrelerin betimlemelerini, içinde bulundukları ortamı ayrıntılarıyla vermişlerdir. Realist sanatçılar romanlarda yalın bir dil kullanmışlar, hayale ve duyguya kapılmadan toplumsal gerçekliği eserlerine yansıtmışlardır.
Realizm akımının etkisiyle Flaubert (Flober), Stendhal (Stendal), Balzac (Balzak), Gogol (Gogol), Gorki (Gorki), Tolstoy (Tolstoy), Dostoyevski (Dosteyevski) gibi yazarlar roman türünde önemli eserler yazmıştır. Türk edebiyatında Recaizâde Mahmut Ekrem, Samipaşazâde Sezai, Halit Ziya Uşaklıgil, Ömer Seyfettin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar gibi sanatçılar bu akıma uygun romanlar yazmıştır.
Metni Anlama ve Çözümleme
Soru: 1) Okuduğunuz metinden alınan “Duman bütün savaş alanını kaplamış olduğundan Napoleon o noktada olup bitenleri bilemezdi, Desaix tümeninin askerleri ancak çukurluğa inecekleri ana kadar gözle görülebildi.” cümlesindeki altı çizili kelimelerin anlamını cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
Kaplamak:
- kaplamak (tahminim): sarmak, her yeri doldurmak
- kaplamak (TDK Sözlük): 1. Her yanını örtmek; istila etmek, 2. Çepeçevre sarmak; kuşatmak, örtmek.
Ancak:
- ancak (tahminim): en son noktada, zorla, anca
- ancak (TDK Sözlük): “Yalnızca” anlamında, sınırlama bildiren bir söz. “En çok, daha çok, güçlükle, ucu ucuna, zorla” anlamlarında, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin olmadığını gösteren bir söz; anca, dar.
Soru: 2) Metnin temasını ve konusunu belirleyiniz.
- Cevap: Metnin teması, savaş ve insan doğasıdır. Konusu ise Napolyon Savaşları sırasında Rusya’nın savunması ve bu savaşın bireyler ve toplum üzerindeki etkileridir.
Soru: 3) Metindeki temel çatışma nedir?
- Cevap: Metindeki temel çatışma, Napolyon’un ordularının Rusya’ya saldırmasıyla Rusya’nın savunması arasındaki mücadeledir. Aynı zamanda kahramanların iç çatışmaları da öne çıkar.
Soru: 4) Metindeki şahıs kadrosunun özelliklerini aşağıdaki tabloya yazınız.
- Cevap:
Napoleon
• Fiziksel Özellikler: Güçlü, karizmatik, savaş lideri.
• Psikolojik Özellikler: Hırslı, kararlı, kibirli.
• Ahlaki Özellikler: Kazanmak için her şeyi yapar.
• Toplumsal Statü: Fransız İmparatoru, büyük komutan.
Kutuzov
• Fiziksel Özellikler: Yaşlı, yorgun.
• Psikolojik Özellikler: Sabırlı, stratejik, bilge.
• Ahlaki Özellikler: Savaşa tepkili, halkını önemser.
• Toplumsal Statü: Rus komutan, halk kahramanı.
Piyer
• Fiziksel Özellikler: Orta yaşlı, güçlü değil.
• Psikolojik Özellikler: Duygusal, sorgulayıcı, kendini bulma arayışında.
• Ahlaki Özellikler: İyiliği arayan, insanlığa inanan.
• Toplumsal Statü: Asilzade, zengin bir aileden gelir.
Soru: 5) Napoleon ve Kutuzov’un ruh hâlleri ile mekân ve zaman arasında bir ilişki var mı? Değerlendiriniz.
- Cevap: Napoleon ve Kutuzov’un ruh hâlleri savaşın durumuna göre şekillenir. Mekân ve zaman, savaşın yıkıcılığına uygun olarak karmaşa ve belirsizlikle doludur. Özellikle Kutuzov’un huzursuzluğu, savaşın zorlu koşullarına bağlanabilir.
Soru: 6) Okuduğunuz metnin anlatıcısını ve bakış açısını belirleyiniz.
- Cevap: Metnin anlatıcısı, üçüncü tekil kişi anlatıcıdır. İlahi (hakim) bakış açısı kullanılmıştır.
Soru: 7) Metinde anlatıcı ve bakış açısının değiştiği yerleri tespit ediniz. Bu durumun metne katkısı hakkında değerlendirme yapınız.
- Cevap: Metinde anlatıcı ve bakış açısı diyalog bölümlerinde değişiyor. Diyalog bölümleri ve bu bölümlerde anlatıcının değişmesi metnin havasını değiştiriyor. Anlatımı zenginleştirip monotonluğu kırıyor.
Soru: 8) Metnin anlatıcısı sizce yazarın düşünce ve kişiliğiyle örtüşen bir yansıtıcı mı? Niçin?
- Cevap: Tolstoy da eski bir askerdir ve savaşlara katılmıştır. Bu yüzden anlatıcı yazarın görüşlerini yansıtıyor.
Soru: 9) Metinde betimleyici anlatım biçiminden yararlanılan yerleri gösteriniz. Bu anlatım biçiminin metne katkısı nedir?
- Cevap: “Yumuşak, yağmurlu bir sonbahar günüydü. Gökyüzü de toprak da bir renge -çamurlu su rengine- bulanmıştı. Bir bakıyordunuz sis gibi bir şey iniyordu, bir bakıyordunuz birdenbire yuvarlak yuvarlak yağmur damlaları, eğri eğri düşmeye başlıyordu.” “Parlak güneşin eğrilemesine vuran ışıkları Napoleon’un yüzünü aydınlatıyordu, imparator ileri istihkâmları görebilmek için elini gözlerine siper etmekteydi.” betimlemeden yararlanılan bölümlerden bazılarıdır. Betimlemenin kullanılması okuyucunun o anki atmosferi ve karakterlerin duygularını daha iyi anlamasına katkı sağlar.
Soru: 10) Savaşın kötülüğüne değinen bölümleri metinde bulunuz. Sizce yazar savaşa niçin karşıdır? Açıklayınız.
- Cevap: “O sırada zaten iki yüzden fazla kayıp vermiş olan alay ileriye, Semenovskiy köyü ile tepeceğin arasındaki yere gönderildi. O gün burada binlerce kişi ölmüştü…” “Yerinden ayrılmadan, bir tek el ateş bile etmeden alay burada sayısının üçte birini daha kaybetti.” “Fakat bazen de bir tek saniye içinde birkaç askerin, birden yaralandığı ya da öldüğü görülmekteydi. O zaman ölüler bir kenara konuyor, yaralılar ise ateş hattı gerisine götürülüyordu.” gibi bölümlerde savaşın kötülüğü anlatılıyor. Yazar savaşa karşıdır çünkü savaşı kendisi yaşamış ve insanlara ve toplumlara verdiği zararları görmüştür.
10. Sınıf Beşgen Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 188 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.