Evvel Cevap
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 184
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beşgen Yayınları
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 184

“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 184 Beşgen Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 184

Napoleon’un gönderdiği yaverlerle, mareşallerin emir subayları her an gelip imparatora raporlarını veriyorlardı., Bu raporların gerçekle ilgisi yoktu. Çünkü bu kargaşalığın harareti içinde işlerin ne hâlde olduğunu anlamak imkânsızdı. Sonra yaverler kendilerine söylenenleri anlatıyorlar, asıl savaşın olup bittiği yere yaklaşamıyorlardı. Ve en sonunda, onların yolda geçirdikleri zaman içinde her şey değişiyor, bu yüzden de getirdikleri haberin hiçbir değeri kalmıyordu.
İşte sadece ortadaki şartların zoruyla doğru olmayan bu raporlar yüzünden Napoleon birtakım önlemler almaya kalkışıyordu. Halbuki o zamana kadar bu gibi önlemler başkaları tarafından daha yerinde olarak alınmamış olsalardı, Napoleon’un emirlerini yerine getirmek de mümkün olmazdı. Savaş alanına Napoleon’a göre daha yakın olan, kurşun yağmuruna ancak zaman zaman maruz kalan mareşallerle generaller, imparatora sormadan gerekli önlemleri alıyorlar, ateşi idare ediyorlar, süvariyi bir taraftan piyadeyi öbür taraftan ilerletiyorlardı. –
(…)
Napoleon acınacak bir durumdaydı (…). Askerler de, generaller de yine eskisinin aynı idiler. Önlemlerini iyi almıştı. Kısa ve yaman bir günlük emir yazmıştı. Kendisinden, kendi dehasından ve tecrübesinden emindi. ; Yıllar, bu detayı, bu tecrübeyi daha da arttırmıştı. Çarpıştığı düşman Austerlitz’dekinin, Friedland’dakinin aynıydı. Düşmanın üzerine birden çullanacağını sanmıştı ama umduğu sert darbeyi, sanki bir terslik yüzünden, bir türlü indirememişti! Önceleri yaptığı bütün savaş planları başarı ile bitmişti. Her zaman olduğu gibi şimdi ‘ de bataryalarını bir tek noktaya yığmış, yedekleriyle süvarisini -yani demir gibi askerleri- düşman hatlarını çökertsinler diye ileri sürmüş, yine de zaferi elde edememişti. s
Üstelik her yandan haber yollayıp ondan destek gücü istiyorlar, generallerin öldüğünü, yaralandığını bil- ’ diriyorlar, askerlerin dağıldığını, Rusları yerlerinden sökmenin imkânsız olduğunu haber veriyorlardı. Halbuki eskiden bunun tam tersi olurdu. Bugün ise acayip bir şey olmaktaydı. İleri istihkâmlar hücumla ele geçirilmişti : ama yine de zafer kazanılmamıştı. Napoleon bunu kendi içgüdüsüyle hissediyor, çevresindeki komutanların da bu duyguyu paylaştıklarını anlıyordu.
(…)
Kutuzov, ak saçlı başını önüne eğmiş ve bütün ağırlığıyla kendi üzerine yığılmış olduğu hâlde, hep o üzerinde örtü yayılı sırada oturuyordu. Piyer sabahleyin onu nasıl bıraktıysa yine o durumdaydı. Hiçbir önlem almıyor, kendisine yapılan tekliflere ya “Evet,” ya “Hayır,” diyordu. a
— Evet evet… Öyle yapın!… Olur, azizim git yap, diyor ya da sadece, “Hele biraz daha bekleyelim… Yararı yok şimdi bunun…” diyordu. f
Bununla birlikte durum hakkında anlatılanları dinliyor, konuşanların söylediklerinin anlamıyla ilgilenmez görünerek, fakat onların tavırlarını, yüzlerinin ifadesini gözden kaçırmayarak, istenen emirleri veriyordu. Uzun tecrübesinin ve yaşının verdiği sağduyu ile, bir tek adamın ölümle pençeleşen yüz bin insanı yönetemeyece- * ğini anlamakta idi. Kutuzov’un yüzünde sakin ve ciddi bir hava vardı. Bu ise yaşlılığın etkisiyle bitkin düşen vücudu ile belirli bir zıtlık hâlindeydi. Sabahın saat on birinde, Fransızların ele geçirdiği istihkâmların onlardan geri alındığı Kutuzov’a bildirildi. Bu haberi getirenler, komutanlardan Prens Bagrat’tı.
(…)
O sırada tepenin üzerinde hoş görünüşlü bir general belirdi.
Kutuzov eliyle onu göstererek, “Gel bakalım, aslanım,” dedi. Gelen, general Raiyevskiy’di. Bütün günü Bo- rodino savaş meydanının en önemli noktasında geçmiş, askerlerinin hâlâ dayanmakta olduğunu, Fransızların artık saldırmaya cesaret edemediklerini söylemeye gelmişti.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır. 

10. Sınıf Beşgen Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 184 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum