Evvel Cevap
10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 180
10. Sınıf Tarih Meb Yayınları
10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 180

“10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 180 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 180

6.2. TEK HANEDAN ANLAYIŞI VE GELENEKLER IŞIĞINDA DEVLET İDARECİSİ

İslamiyet öncesi Türk devletlerinin yönetim anlayışında, devlet hanedanlığın ortak mülkiyetiydi. Bu anlayışın kaynağı ise ülüş sisteminden gelmekteydi. Türkçede “üleşmek” kökünden türetilen ülüş, “pay” anlamına gelmektedir. Osmanlı Devleti’nden önce kurulan Türk devletlerinde bu sistemden dolayı devlet, hanedan ailesinin ortak malı sayılmıştır. Bu anlayışın sonucunda çeşitli coğrafyalarda kurulan bazı Türk devletlerinde taht kavgaları çıkmış ve bu kavgalar sonucunda devletlerin ömrü kısa olmuştur.

Osmanlılar, bu anlayışın getirdiği olumsuz sonuçları etraflıca tahlil etmiştir. Osmanlı Devleti’nde de I. Murat’a kadar ülke hanedan üyelerinin ortak malı sayılmıştır. I. Murat Dönemi’nden itibaren “Devlet padişah ve oğullarınındır.” anlayışı öne çıkmıştır. Fatih Sultan Mehmet (Görsel 6.8) ile “tek hanedan anlayışı” daha da pekişmiştir. Sultan, bu amaç doğrultusunda yeni düzenlemelerle devleti, merkezî bir yapıya kavuşturmuştur. Bu düzenlemeler Kanunnâme-i Âl-i Osman (Fatih Kanunnamesi) olarak bilinen kanunnamede ayrıntılarıyla belirtilmiştir. “Teşkilat Kanunnamesi” adıyla da anılan Fatih Kanunnamesi üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler devlet teşkilatı, resmî günlerde ve toplantılarda devlet büyüklerinin makam ve mevki sıralarına göre kabul kaideleri ve bir kısım suçlarla ilgili düzenlemeleri içermektedir. Fatih Sultan Mehmet’in merkezî otoritenin güçlenmesi amacıyla yaptığı düzenlemeler:

Divân-ı Hümâyun Başkanlığının Vezir-i Âzama Devredilmesi

Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nden itibaren padişahlar, Divân-ı Hümâyuna (devleti yöneten kurula) başkanlık yapmaktan çekilmişlerdir. Padişahlar, Fatih’ten itibaren divan toplantılarını kafesle ayrılan bir bölümde oturarak takip etmişlerdir. Divana başkanlık etme görevini vezir-i âzama devretmişlerdir. Bu uygulamayla Divân-ı Hümâyun bir karar organı olmaktan daha çok bir danışma kurulu hâline dönüşmüştür.

Harem’den Evlenme Usulünün Getirilmesi

Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde padişahların ve şehzadelerin Harem’den evlenme geleneği başlatılmış, bu gelenek daha sonraki padişahlar tarafından da uygulanmıştır. Harem’den evlenme geleneğinin başlatılmasındaki amaç, sonraki dönemlerde veraset sorunlarının yaşanmasına engel olmaktır. Şehzadelerin büyük ailelerin veya devlet erkânının kızlarıyla evlenmesi engellenerek evlilik bağı ile oluşacak akrabalıkların ve bazı odakların yönetimdeki siyasi etkinliği engellenmiştir. Bu uygulama ile devletin tek elden yönetilmesine tehdit oluşturabilecek bir durum ortadan kaldırılmıştır.

Padişaha Kardeşlerini Öldürme Yetkisinin Verilmesi

Fetret Devri’nde (1402-1413) padişah çocukları arasında yaşanan taht kavgaları, Osmanlı devlet yönetiminde siyasi boşluk oluşturmuştur. Bu devrin sarsıcı etkileri sebebiyle Anadolu Türk birliğinin yeniden tesis edilmesi gecikmiştir. Şehzadeler arasında yaşanan taht mücadelelerini fırsat bilen bazı devletler, Osmanlı’nın iç işlerine müdahale etmeye çalışmıştır. Bizans başta olmak üzere birçok yabancı devlet bu mücadeleleri destekleyerek, Osmanlılarda parçalanmış bir yönetim oluşturarak devleti zayıflatmaya çalışmıştır. Öte yandan isyancı şehzadeler, affedilmelerine rağmen yeniden isyan etmişlerdir. Tüm

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 180 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum