10. Sınıf Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 87
10. Sınıf Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 87 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 87
Aşağıda verilen metni ve görselleri göz önünde bulundurarak soruları cevaplayınız.
DÜŞTEN FETHE İSTANBUL
Stratejik konumu, eşsiz güzelliği ve dinî kimliğiyle, şairlerin şiiri, seyyahların hasreti, dindarların duası, milletlerin hayali, imparatorların, kralların, hanların, hakanların, sultanların düşüydü İstanbul… Fatih Sultan Mehmet’e kadar kimsenin gerçekleştiremediği bir düş.
Hiçbir şehir İstanbul gibi övgüye ve ona duyulan arzuya mazhar olamamıştır. Olağanüstü tasvirlere, efsanelere, hikâyelere, şiirlere, şarkılara konu olan başka bir şehir yoktur.
Son hücum. Şehrin de, Bizans’ın da, Sultan’ın da, Osmanlının da geleceğini belirleyecekti. Herkes için bir varlık ve yokluk mücadelesiydi son hücum.
O gün 29 Mayıs 1453’tü.
O gün Konstantiniyye fethedildi. Konstan- tinopolis’in düşüşü. İstanbul’un fethi dünya tarihini derinden etkileyen, Doğuda ve Batıda büyük yankı uyandıran, tarihin akışında rol oynayan, “çağlar arası” geçiş belirleyecek kadar önemli bir olaydır. Fetih, Avrupa için bir hüzün ve acı bir ağıttır… Avrupalılar, İstanbul’un Türklerin eline geçmesini Romalıların Kudüs’ü yakıp yıkması, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi ve dünyanın sonu gibi insanlık tarihindeki büyük felaketlerden birisi olarak algıladı…
Papa V. Nicolas, “Hıristiyanlığın utancıdır bu!” diye bağırmıştı. 12 Temmuz 1453 tarihli mektubunda şöyle yazıyordu: “Türklerin kılıcı şimdiden tepemizde asılı duruyor. Karadeniz şimdiden bize kapandı. Eflak şimdiden Türklerin elinde. Sırada Macaristan ve Almanya var.”. Bu ağıt ve haykırış bazı Avrupa ülkelerinde hâlâ devam eder, 29 Mayıslarda kiliselerde ayinler düzenlenir.
İstanbul’un fethi, Osmanlı Devleti’nin geleceği açısından büyük önem taşıyordu. Siyasî, stratejik, güvenlik ve iktisadî şartlar fethi zaruri kılıyordu. İstanbul, Rumeli ve Anadolu’daki Osmanlı topraklarının ortasındaydı. İki yakadaki Osmanlı güçlerinin irtibatını daima engelliyordu. Fetihle Anadolu ve Rumeli birleşecek, Balkanlardaki Osmanlı hâkimiyeti kuvvetlenecekti. Genç padişah, İstanbul Boğazı’na hâkim olmadıkça kendi devletinin hiçbir zaman emniyet altında olamayacağını biliyordu. Bir savaş durumunda Anadolu’dan Balkanlara asker geçirmek gerektiğinde ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Bizans imparatorları her fırsatta problem çıkarıyor, Osmanlılar aleyhine Avrupalıları ve Anadolu beyliklerini kışkırtıyor, Haçlı Seferlerini teşvik ediyor, taht mücadelesine kalkışan şehzadeleri koz olarak kullanıyorlardı. Bizans/Doğu Roma İmparatorluğu, Osmanlılar aleyhine cereyan eden her girişime destek vermeyi ve her fırsatta onları arkadan vurmayı kendi bekasının gereği sayıyordu. Osmanlı açısından devletin geleceğinin teminatı için İstanbul’un fethi siyasi bir zorunluluktu. İstanbul’un alınması, aynı zamanda ekonomik avantajlar sağlayacak bir faaliyetti. İstanbul, konumundan dolayı önemli bir ticaret merkezdi. Şehir, Osmanlılara bu iki deniz yoluyla dünyaya açılma imkânı sağlayacak, bölgedeki hâkimiyetini tahkim edecek ve geleceğini güven altına alacaktı. II. Mehmet’in otoritesinin tesisi, cihanşümul siyaseti ve devletini geleceğe taşıması açısından da fetih stratejik bir önem taşıyordu. Dinî etkenler de fetih açısından en önemli sebep ve gayelerden birisini oluşturuyordu.
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 87 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.