Servet-i Fünun Devri Türk Şiiri
Servet-i Fünun Devri Türk Şiiri
Servet-i Fünûn devri Türk şiiri Tanzimat şiirinin bir sonraki adımıdır. En temel özelliği ise batıya yönelişin en aşırı safhasını
teşkil etmesidir. Öyle ki Servet-i Fünûn şiiri bu tavrıyla eski şiirle bağları tamamen koparmak ve özellikle Fransız şiirini örnek
alarak yepyeni bir şiir oluşturmak şeklinde bir niyet ve çaba içinde olmuştur. Servet-i Fünûn şairleri, 1896–1901 arasına etkili olurlar. Bu dönemde Türk şiiri büyük ölçüde değişime uğrar. Değişip yenileşir Bu dönem şiirinin genel özellikleri de şöyle sıralanabilir:
Servet-i Fünun Devri Türk Şiiri Özellikleri Maddeler Halinde
1. En küçük nazım birimi olarak Tanzimatçıların beyit anlayışı yerine dizeyi kullandılar.
2. Ölçü yine aruz ölçüsüdür. Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamışlardır.
3. Kafiyede “göz uyağı” yerine “kulak uyağı” anlayışı benimsenmiştir.
4.En büyük değişiklik dilde olur. Dil son derece ağır ve süslüdür. Dile, Arapça Farsça ve Fransızcadan yeni sözcük tamlama ve
terkipler aktarmışlar; dile o güne değin hiç duyulmamış ve kendi uydurdukları tamlamalar ekleyerek anlaşılması imkânsız yapay bir şiir dili yaratmışlardır.
5.Divan edebiyatı nazım şekilleri tamamıyla terk edilmiş; Batı edebiyatının “sone” ve “terza rima” biçimleri ile “serbest müstezat” ve “karma” nazım biçimleri kullanılmıştır.
6. Bir önemli yenilik ise “mensur şiir” örneklerine ilk kez bu dönemde rastlanmasıdır.
7. “Sanat için sanat” ilkesi benimsenmiştir.
8.Sembolizm ile parnasizmin etkisinde kalınmıştır.
9.Siyasal ortamın da etkisi ile toplumsal konular ele alınmamıştır.
10.En çok işlenen konular: günlük yaşam, aşk, doğa görüntüleri, karamsarlık, düş kırıklıkları, ölümdür.
11.Nazım nesre yaklaştırılmıştır.
12.Konu birliğine bütün güzelliğine önem verilmiş, Konu ile vezin arasında ahenk ilgisi aranmıştır.
13.Şiirde musikiye önem verilmiştir.
14.Hayata karamsar bakmaları ve derin bir melankoli içinde kıvranmaları şiirlerine yansımıştır.
Bu süreçte eser veren şairleri ise şöyle sıralayabiliriz. Tevfik Fikret, Süleyman Nazif, Cenap Şahabeddin, Hüseyin Siret, Hüseyin Suat Yalçın, Ali Ekrem Bolayır, Faik Ali Ozansoy ve İsmail Safa’dır. Tabi zaman içinde bu şairlerin sonraki dönemlerin şiir anlayışından da etkilendikleri ve şiir tarzlarını zaman içinde değiştirdiklerini de söylemek gerekir.