Hüsn-i Talil Sanatı Nedir, Özellikleri ve Örnekler
HÜSN-İ TA’LİL
Herhangi gerçek bir olayın meydana gelişini, hayali ve güzel bir sebebe bağlama sanatıdır. Bu sanat daha çok anlatıma güzellik ve zerafet vermek için yapılır. Klasik Türk şiirinde çok sevilerek kullanılmıştır. Cumhuriyet şiirinde ise en çok sevilerek kullanılan sanatlar arasındadır. Örneğin:
********************
Hüsn-i Talil Sanatına Örnekleri
Piş ü peşinde şevk ile rû,
mâl olup gider
Sayen de sana bencileyin mübtelâ mıdır
Nahifi
Divan şairi Nahifî, sevgilinin peşinden gölgesinin de gitmesini sevgiliye âşık olması gibi çok güzel bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapıyor. Burada şair, insanın gölgesinin kendi peşinden gitmesi gerçeğini bilmemezlikten geliyor. Burada şair âşık / kendisi ile sevgilinin gölgesi arasında bir bağdaşıklık kurar. Zira her ikisi de sevgiliye âşıktır.
********************
Bir çok gidenin herbiri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti, dönen yok seferinden…
Yahya Kemal Beyatlı, Kendi Gök Kubbemiz
Yahya Kemal, ölen insanların birçok seneler geçmesine rağmen geri dönmemesini, memnun olmaları gibi güzel bir sebebe bağlayarak hüsn-i Talil sanatı yapar. Ölenlerin zaten geri dönmesi mümkün değildir. Niçin mümkün olmadığının sebebini şair, bulundukları yerden / âhiretten memnun olmalarına bağlar.
********************
Hasretinle rûyuma döndürdüğün berg-i hazân
Düşmeden bir dem durur senden suâl eyler beni
Kemal Çağlar, Benden içeri
Behçet Kemal, hazan yaprağınım düşmeden önce ağacın dalında sanki havada duruyormuş gibi gözükmesini çok güzel ve ilginç ber sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar. Hazan yaprağının havada durmasının sebebi kendisi gibi yüzü sararan aşığın halini sevgiliden sormak istemesidir.
********************
Ateşten kızaran bir gül arar da
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi
Faruk Nâfiz Çamlıbel, Han Duvarları
Faruk Nafiz, çoban çeşmesinin bağdan bağa gezmesini ateşten kızaran bir gül araması sebebine bağlar. Gerçekte su zaten bağdan bağa doğal olarak gezmekte iken şair bunu suyun bağlarda ateşten kızaran bir gül araması sebebine bağlayarak enfes bir hüsn-i talil sanatı yapar.
********************
O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?
Mehtâbı hasta mı, solgun mu bilmem?
Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem?
Yüce dağ başında siyah tül vardır…
Rıza T. Bölükbaşı, Hayatı, Hatıraları, Şiirleri
Rıza Tevfik, çayın ağır ağır akışını yorgunluğuna ve mehtabının hastalığına / solgunluğuna bağlayarak hüsn-i talil sanatı yaparken yine çayın ağır ağır akışını gelin gibi mahzun / hüzünlü olma gibi bir sebebe bağlayarak ayrı bir hüsn-i talil sanatı yapar.
********************
ne denmiş, akıp gieıı her suyla akıp giderim
çünkü sevdim çünkü bu yüzden güçlü bileklerim kanadı
Turgut Uyar, Büyük Saat
Turgut Uyar, güçlü bileklerinin kanamasını ‘sevme’ gibi bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar.
********************
Seni bir gün yitirenler el açar göklere, el
Gel de seyret kum dallarla mezar taşlarını.
Ûztemiz Hacıtahiroğlu, Sessiz Gürültü
Öztemiz Hacıtahiroğlu, mezar taşlarıyla kuru ağaç dallarının göklere el açar gibi durmasını/Allah’a yalvarmasını sevgiliyi yitirme ve onu geri isteme gibi bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar.
********************
Niçin çıktın dağlara evren çöl oldu Leylâ
Topuğun öpmek için toz oldu dağ taş senin
Osman Sarı, Bir Savaşçıdır Kalbim
Osman San, dağ ve taşın toz olmasını Leylâ’nın topuğunu öpmek istemelerinden ötürü toz toprak olmak istemeleri sebebine bağlar. Leylâ’nın dağlara çıkmasına bir sebep yoktur. Toz ve toprağın oluşmasının sebebi taş ve kayaların Leylâ’nın dağlara çıkmasına kederlerinden üzülerek erimeleri gibi güzel bir sebebe bağlanıyor.
********************
Gök masmavi bu sabah,
Güzel şeyler düşünelim diye.
Yemyeşil oluvermiş ağaçlar,
Bulutlara hayretinden.
Cahit Sıtkı Taraııcı, Bütün Şiirleri
Cahit Sıtkı, Ağaçların yeşil olmalarının sebebini, insanların güzel şeyler düşünmelerine bağlayarak hüsn-i talil sanatını şiirine taşır. Ağaçların yeşil olmasının nedeni, insanların güzel düşünmesi gibi bir sebebe bağlanması oldukça yeni sayılabilecek bir tasarımdır.
********************
İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarını her sabah
Hepiniz uykudayken;
Uyanır bakarsınız ki mavi…
Veli Kanık, Bütün Şiirleri
Orhan Veli, gökyüzünün mavi olmasını, onu, insanlar uykudayken kendisinin boyaması gibi güzel bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar. Zira şairin işi bir ressam gibi zaten gökyüzünü boyamaktır.
********************
Gökyüzünün maviliği, şairin ressamlığından dolayıdır.
Üstelik seni sevmek haşlanmış pirinçleri beyazlatır
Edip Cansever, Örneklerle Edebiyat Bilgileri
Edip Cansever, pirinçlerin beyaz olmalarını sevgilinin sevilmesi gibi çok güzel bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatının güzel bir örneğini verir. Pirinç doğası gereği zaten beyazdır. Şair, pirincin beyazlığının sebebini ararken bulur: sevgilinin sevilmesi.
********************
Bir biçim bulsa bulut kendine, ağlar mıydı?
Talat Sâit Halman, Türk Edebiyatı IV
Talat Sait Halman, yağmurun yağmasını, bulutların ağlaması gibi güzel bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar. Bu ve buna benzer hüsn-i talil örnekleri eski şiirde de görülür.
********************
Gül delik deşik
Gül kanrevan içinde
Can vermede
A.Vahap Akbaş, Gül Kıyamı
A.Vahap Akbaş, gülün yapraklarının parça parça oluşunu ve renginin kırmızı oluşunu yaralanmış olduğu ve can vermede olduğu gibi bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar.
********************
Sen ağlarken azığımız çoğaldı
elledik halkın ağrılarını cesurca
İsmet Özel, Evet İsyan
İsmet Özel, azığının çoğalmasını onun / ikinci tekil şahsın (sen) ağlaması gibi gibi bir nedene bağlar. İkinci tekil şahsın ağlaması, birinci tekil şahsın azığının çoğalmasına neden olması oldukça yeni bir imgelemedir. Böyle bir imgeleme belagat açısından düşündüğümüzde hüsn-i talil sanatını karşımıza çıkarır.
********************
Yollarındaki fenerleri yakmıştı deniz
Ülkü Tamer, Edebiyat Bilgileri Sözlüğü
Ülkü Tamer, deniz fenerlerinin yanmasını, sevgilinin geçeceği yolların aydınlatılması, dolayısıyla sevgilinin rahat geçmesi gibi güzel ber sebebe bağlar. Yani deniz fenerlerinin yanması, sevgilinin geçeceği yolun aydınlatılması gerektiği / kendisinin karanlık yollarda gezerek bir tarafını incitmemesi gibi bir güzel sebebe bağlanarak hüsn-i talil sanatı yapılıyor.
********************
Senin yüzündür güzel kılan evleri
cömert köyleri, unutkan şehirleri
Refik Durbaş, Bir Umuttan Bir Sevinçten
Refik Durbaş, cömert köylerin, unutkan şehirlerin güzel olmasının sebebini sevgilinin güzel yüzüne bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar.
********************
“Ben seni vermem cihana” demişti Üçüncü Selim;
Benim gücüm yetmez buna, mülke padişah değilim.
Mehmet Çınarlı , Zaman Perdesi
Mehmet Çınarlı, sevgiliyi cihana vermemesine gücünün yetmemesini Üçüncü Selim gibi mülke padişah olması gibi güzel bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar. Ayrıca Osmanlı padişahı Üçüncü Selim’in güftesinin / bestesinin bir bölümü alınarak iktibas sanatı da yapılmıştır. Bunların yanında Üçüncü Selim’in şairliğine ve bestekarlığına bir telmih de vardır.
********************
Ölüm gelir. Çiçekler ölülerin tabutlarına
Çelenk olmak için büyür.
Anaların gözyaşları bekler göz çukurlarında
Zamanı gelince akmak için.
Dudakları hep aralık durur
Bir gün ağıt yakmak için.
Gözler hep yollara , yollara bakar.
Ahmet Erhan, Kuş Kanadı Kalem Olsa
Ahmet Erhan, çiçeklerin büyümesini ölülerin tabutlarına çelenk olma, anaların gözyaşlarını zamanı gelince akmak ve dudakların da ayrık olmasını ağıt yakma gibi güzel bir sebebe bağlayarak hüsn-i talil sanatı yapar.