Çevre Eğitimi ve İklim Değişikliği Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 164
“6-7-8. Sınıf Çevre Eğitimi ve İklim Değişikliği Ders Kitabı Cevapları Sayfa 164 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
Çevre Eğitimi ve İklim Değişikliği Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 164
Bütün bu gelişmeler ülkelerin iklim değişikliğinin önemini ve aciliyetini kavramasını sağladı ve küresel ısınmanın önüne geçebilmek için aşağıdaki sözleşme ve antlaşmalar imzalandı.
1. Viyana Sözleşmesi
Antarktika üzerindeki ozon deliğinin tespit edilmesi ile hükümetler 1985’de Viyana Sözleşmesi’ni imzaladı. Bu sözleşmeyle ozon tabakasının sürekli gözlenmesi sağlanarak kloroflorokarbon (CFC) üretiminin izlenmesi ve bilgi paylaşımı konularında hükümetler arası iş birliğinin sağlanması hedeflendi.
2. Montreal (Montrial) Protokolü
1987’de ozon tabakasını incelten maddelere ilişkin Montreal Protokolü kabul edildi. Bu protokol CFC’Ierin üretimini ve tüketimini azaltmaya yönelik önlemler içerir. 196 ülkenin taraf olduğu Montreal Protokolü, çevre konusunda oluşturulmuş en başarılı ve çok taraflı anlaşma olarak tanımlanır. Haziran 199Q’da, gelişmiş ülkeler tarafından birfon oluşturularak bu fon ile gelişmekte olan ülkelerdeki ozon tabakasını incelten sebeplerin giderilmesi hedeflendi. Bu protokolün imzalandığı 16 Eylül, “Uluslararası Ozon Tabakasının Korunması Günü” olarak her yıl dünya çapında kutlanmaktadır
3. İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kabul edildi. Sözleşmenin amacı; atmosferdeki sera gazının belli bir düzeyde tutul m ası dır. Ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre sorumluluklarının belirlendiği bu sözleşme 1994’te yürürlüğe girdi ve iklim değişikliğine yönelik yapılan ilk sözleşme oldu. 197 ülkenin taraf olduğu bu sözleşmeyi Türkiye, 24 Mayıs 2004 tarihinde imzaladı. Bu kapsamda Türkiye’nin, iklim değişikliği ile mücadele etmek için politika geliştirmesi, mevcut sera gazı emisyonlarını bildirmesi ve diğer ülkelere mali destek sağlaması beklenmektedir.
4. Kyoto Protokolü
1997’de Japonya’nın Kyoto şehrinde toplanan Birleşmiş Milletler, Kyoto Protokolü’nü oluşturdu ve protokol 2û05’te yürürlüğe girdi. Bu protokol, BMİDÇS’den farklı olarak sanayileşmiş devletlerin sera gazı satımlarını sabit tutma doğrultusunda bir zorunluluk getirmiştir.
Protokol ile 2008-2012 yıllarını kapsayan birinci dönemde, sera gazlarının 1990 yılındaki seviyesinin %5’in altına düşürülmesi hedeflendi. Bu genel hedefe ulaşmak için gelişmiş ülkeler, sera gazı emisyonunu azaltmak veya sınırlandırmakla yükümlüydü.
Türkiye 26 Ağustos 2009’da Kyoto Protokolü’ne imzalamıştır ancak hem birinci hem de ikinci dönemde emisyon sınırlandırma ya da azaltma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Kyoto Protokolü’nün taahhüt periyodu 2020’de sona ermiştir.
5. Paris Anlaşması
2020 sonrası iklim değişikliğinin çerçevesini oluşturan Paris Anlaşması, 2015’te Paris’te kabul edildi. Anlaşma 55 ülkenin imzalamasıyla 4 Kasım 2016’da yürürlüğe girdi. 197 ülkeden 187’sinin onaylamasıyla bu anlaşma en fazla tarafı bulunan ilk küresel anlaşmadır.
Paris Anlaşması’nın uzun dönemli hedefi, küresel sıcaklık artışının Sanayi Devrimi öncesine göre 2 °C’un altında tutulmasıdır. Bunun için fosil yakıt (petrol, kömür ve doğal gaz) kullanımının zamanla azaltılmasını ve yenilenebilir enerjiye yönelmeyi amaçlamaktadır.
Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı 7 Ekim 2021’de kabul ederek 2030’da sera gazı emisyonlarını toplamda %21 azaltacağını bildirdi ve 2053’te ise sıfıra indirmeyi hedefledi.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
6-7-8. Sınıf Meb Yayınları Çevre Eğitimi ve İklim Değişikliği Ders Kitabı Sayfa 164 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
